1. Bölüm

45 1 2
                                    

Sabahın ilk ışıkları gözünün içine işlemeye başlamıştı bile. Diğer taraftan annesinin ve dadısının sesini duyuyordu. Gözlerini ovuşturarak zorda olsa kalkmaya çalışmıştı. Bugün yine onun için çok yoğun geçecekti. Sabah uyanmaktan ne kadar şikayet etsede seviyordu bu koşuşturmalı hayatı. Annesi ve dadısı aşağıda onu bekliyorlardı , mükemmel bir kahvaltıyla birlikte bahçedelerdi. Alya'nın kahvaltısı özenle hazırlanırdı gerçi sadece kahvaltısı değil bütün hayatı özenliydi. Öylede olmak zorundaydı çünkü alya balerindi. Düzgün beslenmesi ve düzgün bir hayatı olmak zorundaydı. O bu durumdan çokta rahatsız değildi. Hoşuna gidiyordu alışmıştı zaten doğduğundan beri böyle bir hayat sürüyordu. Alya elini yüzünü yıkadı ve Aşağıya indi . Günaydın diyerek masaya oturdu. Masada her şey organikti alya için kendi meyve ve sebzelerini yetiştirdikleri bir çiftlik satın almıştı babası. Kahvaltılarını yaparken konuşmaya başladılar. Alya'nın dadısı onun sekreteri gibiydi hemde arkadaşıydı. Ne kadar prenses gibi büyütülsede insanlara tepeden bakmamayı insanları aşağılamamayı öğrettiler ona. -Dadısına Sevilay abla bugün proğramımız ne acaba ? Diye sordu. Dadısı benim küçük prensesim diye Söze başladı evde herkes alyaya küçük prenses derdi . Proğramımız şöyle:
Saat 13:00 de piyano dersiniz
Saat 16:00 de bale dersiniz
Saat 18:00 da akşam yemeğiniz
Saat: 19:00 da ailenizle film seyretme gününüz ve 22: 00 yatış
Bugünkü proğramınız böyle prenses dedi.
- teşekkürler Sevilay abla dedi.
Saat 12 olmuştu bile. Biraz acele edip piyano dersinin alıştırmasını yapmalıydı ve bir de hazırlanmalıydı. Annesinin yanaklarından öptü ve
-seni seviyorum şimdi hazırlanmaya gitmeliyim sanırım biraz geç kaldım dedi.
Yukarı çıktılar dadısıyla birlikte ve hazırlanmaya başladı. Yarım saat ne giyeceğine karar vermekle geçti. Bu kadar süslenmesinin tek bir nedeni olabilirdi tabiki piyano hocası çok yakışıklıydı. Ama alyada biliyordu Kaan hoca ona göre değildi çünkü aralarında 10 yaş vardı alya daha 16 yaşındaydı . Kaan hoca onu kardeşi gibi görüyordu ama alya yinede onun için süslenmekten vazgeçmiyordu. Saçını Güzelce topladı hafif bir makyaj yaptı ve salona indi saat bir olmak üzereydi neredeyse birazdan Kaan hoca gelirdi. Ama alya yine hazırlanmaktan vakit bulamadığı için geçen haftaki şarkısına çalışamamıştı. Kapı çaldı ve hocası geldi artık çok geçti .
-Çalışmaya hemen başlayalım alya sanırım yine geçen haftayı tekrar etmedin .
Alya yine kıpkırmızı oldu ve
- ıı evet hocam edemedim bu aralar birazcık geç kalkıyorumda dedi.
Dadısı ve annesi ordan kıkırdamaya başladılar. Alya dahada sinir oldu annesini ve dadısını mutfağa gitmeleri için ikna etmeyi başardı. Geçen haftanın Tekrarını Yaptılar ve yeni şarkıya geçtiler. Alya çok çalışkan bir öğrenci olmasada becerikliydi ve gayet güzel eski şarkısını da yeni şarkısını da başarıyla çaldı. Saat 3 olmuştu. Hocasını uğurladı ve haftaya mutlaka Çalışacağım diye söz verdi. Bale dersine bir saat kalmıştı. Üstünü değiştirdi bale kıyafetini giydi ve şöförlerinin onu bale salonuna götürmesini istedi. Dadısı onunla bale kursuna gelemeyecekti çünkü annesiyle akşam için güzel bir film seçmeleri gerekiyordu. Rana hanım bu Tarz konularda sevilay' dan mutlaka yardım alırdı. Alya mükemmel bir balerindi. Şöförleri onu bale salonuna Bıraktı. Alya içeri girdi hocaları daha gelmemişti. Alya' nın arkadaş grubu çok fazlaydı. Çok fazla Arkadaşı ve çok fazla seveni olsada bir o kadar gıcık olduğu insanlarda vardı. Tabiki gıcık selinde oradaydı. Alya ve arkadaşları seline sinir olurlardı . Çünkü çok kendini beğenmiş , patavatsız , insanlara tepeden bakan bir kızdı. Alya onu görmezden gelerek yan taraftaki arkadaşlarının yanına gitti. Selin yine kendi arkadaş grubunu toplamış onlara babasının ona aldığı hediyeleri anlatıyordu. Alya' nın en yakın Arkadaşı Beril
- offf takma şunu alya biz sabahtan beri anlattığı palavraları dinliyoruz dedi. Olay çıkmasını istemiyordu.
Alya sinirli sinirli seline bakıyordu . O sırada hoca geldi ve bir olay çıkmadan bale derslerine başladılar. Bale kursuda bitti ve Çıkışta şöförlerinin gelmelerini beklerken
- yarın buluşalım mı alya sana anlatacaklarımız var dedi Beril.
- bilmiyorum ki Yarınki proğramımı biliyorsunuz yaz tatillerinde hep kurslarım oluyor ama sanırım buluşabiliriz ne anlatacaksınız siz ne oldu yine dedi alya.
Ordan mine atladı
- Selin Çağatay'ı eklemiş . Bana konuşmalarını gönderdi yarın buluşacaklarmış.
- hadi yaaa desene yine yaptı yapacağını o Selin başka biri yokmuş gibi benim hoşlandığım çocuğa Gözünü dikti ya artık çok oldu bu kız dedi alya
O Sırada şöförleri geldi ve
- yarın mutlaka Görüşürüz kızlar diyerek arabaya bindi. Eve geldiğinde akşam yemeği hazırlanmıştı bile babası alya' yı karşıladı ve
- güzel prensesim Hoşgeldin yine çok güzel olmuşsun. Umarım çok yorulmamışsındır. Ama suratın biraz asık gibi üzgün bir prenses mi oldu yoksa benim prensesim dedi.
Annesi
- canım gerçekten üzgün görünüyorsun kursta bir şey mi oldu diye sordu.
- hayır annecim bir şeyim yok sadece biraz yoruldum ve hafif bir tebessümle kurt gibi acıktım dedi. Üstünü değiştirmek için yukarı çıktı rahat bir Şeyler giydi Dadısına yarın Arkadaşlarımla buluşabilmem için bana 2 saat Boşluk ayarlayabilir misin? Diye rica etti . Dadısı onu tabiki kırmayacaktı .
- tamam benim küçük prensesim ayarlarım. Hadi artık azcık yemek yiyelimde biraz kendine gel benim obur prensesim dedi. Ve Aşağıya indiler gayet sağlıklı ve lezzetli bir yemek yedikten sonra bugün annesi ve dadısının seçtiği komedi filmini izlediler . Saat on olduğunda artık alya için uyku vakti gelmişti yemesi kadar uyku düzenide çok önemliydi . Annesine , Babasına ve Dadısına iyi geceler dedi ve odasına çıktı. Aklında Çağatay ve Selin vardı. Biraz geçtikten sonra uykuya daldı. 

Özgür ruhumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin