Artık bura gelmeyimizin üzerinden 1 ay kadar geçti.
Xiao ve ben neredeyse çok yakınlaştık sık sık konuşur ve gezintilere çıkardın ama ne yazık ki randevu değil.
Alex ve Lumine nin ilişkisi ise yerinde sayıyordu. Alex sık sık Eatherden kaçardı bu duruma ikiside rahatsızdı ama duruma en uyqunu buydu.
Luminenin düşüncesine gelirsek bence o da Alexi seviyordu. Pek açık vermiyordu ama olsun.
Sakura: tamam. Planı anladınmı Venti?
Venti: evet!
Pilanımız şuydu Alex ve Eatheri bir odaya kapatım birbirileri ile yüzleşmelerini sağlamak.
Sakura: o zaman saat 9 da buluşuruz.
Venti: tamam ortak!
Çak beşlik yapıp yollarımızı ayırmıştık.
~1 saatlık yolun ardından~
Sakura: cidden ben nereye gidiyorum ya?!
Sinirime sinir katan şey karnımın guruldaması oldu.
Sakura: hayır ama! Benim param yok ki!
Xiao: selam
Arkadan gelen sesle birlikte umutla ona baktım.
Sakura: Acıktım.
Xiao: çok garip bir selamlama oldu ama neyse ne, alıştık.
Bana 1 tane balık aldı ve Liyue sahillerine gitdik.
Sakura: bu amma nefismiş.
Xiao mırıldanarak konuştu
Xiao: her yemeyi yaktığın için ola bilirmi?
Sakura: hey!
Xiao: dur! Seslimi söyledim ben?!
Sakura: benim kulaklarım çok iyidir geri zekalı! Hem sanki sen benden iyi yemek yaparsın!
Bunları söylediğimde gözlerim kapalıydı o yüzden ayağım takıldı ve tam düşecek ken Xiao beni belimden tutdu.
Xiao: Fazla sakarsın.
Yüzümün kızardığını hiss etdim.
Sakura: s-sakar filan değilim!
Xiao beni bırakırken konuştu
Xiao: he he kesin öyledir.
Der ve yürümeye devam eder.
Sakura: Hadi ama!!!
~saat 9~
Sakura: Tamam Venti Eather odada. Kaldı Alex.
Venti: aha! Geliyor hazır ol.
Sakura: sende.
Alex kapının önüne vardı. Bir az etrafa baktı ve kimseyi göremeyince gitmeye çalıştı. Ama biz onu itekleyerek odaya saldık.
.~Alex~.
Kapı kilit sesi ile ikimizde kapıya doğru koştuk.
Alex: Sakura! Hemen kapıyı aç!
Sakura: oldu bil başka?
Eather: Bu komik değil kapıyı aç!
Sakura: hayır! Bir birinizle yüzleşmeden olmaz.
Sakuranın yine inatçılığı tutdu. O yüzden odanın köşesine gitdim ve yere oturdum.
Alex: boşuna çabalama. Açan değil.
Bunu söyledikten sonra Eatherde odanın diğer köşesine gitdi ve oturdu.
Böyle bi 10 dakika geçti.
Alex: fazla sessiz.
Eather: haklısın
Alex: ortam fazla ciddi.
Eather: Haklısın. Kardeşimi seven bir şerefsiz.
Alex: şerefsiz bir az ayıp oluyor ama.
Eather: banane.
Bu bir az moralimi bozmuştu. Ama onu nasıl sinir edeceyimi biliyordum.
Alex: hey. Bizim dünyada sana ne dediklerini biliyormusun?
Eather: nerden bile bilirimki?
Alex: çakma rapunzel.
Eathe şaşırmış şekilde konuştu.
Eather: ç-çakma rapunzel?
Alex: insanlar saçının kaç metre ola bileceyini sorguluyor.
Eather: o kadar uzun değillerki!
Alex: ve ayrıca Childe ve Xiao ilede şipleniyorsun.
Eather: Dur ne!?
Onun bu suratını görünce sırıtmadan edemedim.
Alex: doğru duydun. Ve en çokta Xiao ile.
Eather: Xiao sadece benim arkadaşım!
Alex: neyse ne.
Eather: hey. Konuyu böyle kapadıcakmısın?.
Alex: evet.
Eather: tamam. Hadi ayrı konu konuşalım. Lumine
Bu kelimeyı duyar duymaz yutkunmuştum.
Eather: söylesene. Onu mutlu ede bilecekmisin?
Alex: e-evet. Kesinlikle!
Eather: Siz sonsuza kadar burada kalmayacaksınız biliyorsun değilmi?
Alex: biliyorum evet.
Eather: ve bir kaç aya evinize dönüceksiniz. O zaman Lumine ye sevdiği birinin gitme acısını yaşatacaksın.
Alex: ama henüz burdayız değilmi?
Eather:off cidden istiyormusun?
Bu cümlesiyle.heyecandan yerimden fırladım.
Alex: tabiki!
Eather: tamam. O da....isterse olur.
Alex: sana sarıla bilirmiyim?
Eather: hayır.
Alex: tamam.
Aradan yarım saat kadar geçti ve sonunda biri kapıyı açtı.
Alex: sakura sonunda açtı-
Kapıyı açan Lumineydi
Eather: lumine? Senin burda ne işin var?
Lumine: sakura benim açmamı istedi.
Tam o an Sakuranın ne yapmak istediğini anladım ve koşarak Lumine ye sarıldım.
Alex: benimle çıkarmısın Lumine?
Lumine kıp kırmızı olmuştu. Kısa bir süre sonra cevap verdi.
Lumine: Evet.
Eather: Kardeşimi ağlatırsan bitersin.
Alex: tamam.
Sakura: siz 1 ayda çıkmaya başladınız ama XIAO HALA BANA ÇİKMA TEKLIFI ETMEDİ.
Alex: duyduğunu biliyorsun değilmi?
Sakura: Gerizekalı zaten duysun diye diyorum!
