ağaçtan düşen | sookai

giriş

mrblar yeni ficim ve ben karsinizdayiz 🥹🥹🥹 BILIYORUM diger ficleri asssiei bosladim ennn kisa zamanda duzene sokucam ama her seyden once bu fici yayinlamak istedim cunku sanirim benim icin cok ozel bir fic oldu 😭😭 yazarken her bir cumlesi o kadar icime siniyodu ki. kisaca cok hosuma gidiyodu ve hala da oyle. umarim sizde begenirsiniz 💗💗

•••

kai, hala kendini tam anlamıyla tanıyamamış bir birey. hayatındaki hiçbir şey net değil, en azından ona göre. bunun sebebini geçirdiği ergenlik sürecine bağlaması onun en büyük bahanesi. fakat herkes biliyor ki kai'ın bu durumu asla ergenlik ile alakalı değil. kai belirsiz bir insan.

bir şeyi kafasına taktığı zamanlarda, kafasındaki düşünceleri atmak için çok konuşmaya çalışır. çok konuşur ise kafasındakileri düşünmeye zamanı kalmaz çünkü. işe yarıyor mu, sanmıyorum. o da sanmıyor. aklındaki düşüncelerin hepsi kafasını ele geçirmiş durumda. konuşması bir fayda sağlamıyor.

gereksiz bir farklı olma çabası içinde. işe yaramadığını biliyor ama devam etmekte de ısrarcı. sebebi bilinmez. her dönem farklı bir tarzı kendine benimseyip her şeyini - tam anlamıyla her şeyini - değiştirmeye çalışıyor. en sonunda sıçıp sıvadığını anlıyor ve başka bir tarza geçiş yapıyor.

arkadaşlarından, onu gerçekten sevenler olduğunu düşünmüyor. zaten yok da. kai'ı kai olduğu için seven bir kişi bile tanımıyorum. arkadaşları ile olan ilişkilerinin hepsi belli başlı çıkarlara dayalı.
yeonjun çıkışta metro ile dönüyor, kai da dönüyor. o zaman beraber metroya binecekler. arkadaşlar.
taehyun ödevlerde başarılı, kai da not tutuyor. taehyun ödevlerde yardımcı olacak, kai da notlarını paylaşacak. o zaman arkadaşlar.
bu örnekleri çoğaltmak çok kolay. kai, her ne kadar kabul etmese de okuldaki sosyal kelebeklerden birisi. bunun farkında olmaması onun işine geliyor. eğer farkında olsaydı bu iş, onun için korkunç bir hâl alırdı.

sanırım önemli bir ayrıntı; kai'ın kendisi kadar duyguları da belirsiz. kimi sevdiğini, kimden nefret ettiğini, kime aşık olduğunu anlamak onun için dünyadaki en zor şeylerden biri. anlamaya çaba sarf etmesine rağmen tecrübelerine bakacak olursak, bu çabanın herhangi bir faydası yok. zamanında yemekhanede sırf tek başına yemek yiyor diye üzüldüğü bir çocuğa karşı beslediği acıma duygusunu hoşlantı sanmıştı ve tüm hayatının içine sıçılmasına izin vermişti. o günden sonra duygularını anlayamadığını fark etti kai.

duygular konusu bence biraz fazla derin. bu konunun içine yönelimi de katarsak eğer, kai yönelimini de bilmemekte. zaten bu konu hakkında konuşmayı da hiçbir zaman sevmemiştir. bir insanı ya seversin ya sevmezsin, sevdikten sonra cinsiyetinin bir önemi olmadığını düşünüyor. bunun önemi olmadığı gibi isimlendirmenin de önemi olmamalı. kai'a nadiren hak verdiğim konulardan bir tanesi.

kai'ı sadece bu anlattıklarım ile tanıyamazsınız. gerçekten kendine özgü bir insan fakat bunlar benim gözlemlediğim, belli başlı özellikleri. birkaç anlatmadığım huyu da var, onları anlamlandırmak benim için çok güç olduğundan anlatabileceğimi düşünmüyorum.

ama anlatabileceğim bir konu var; kai'ın ilk defa belirsiz olmadığını düşündüğü duyguları. soobin'e karşı beslediği sevgi. hoşlantı da denebilir. crushladığı çocuk kısaca.