Vamperi 4: Doğru mu? Yanlış mı?

18

Peri

Barış ile birlikte oturuyorduk. "Her şey eskisi gibi mi?" diye sordu meraklı bir şekilde. Ben de olumlu anlamda kafamı salladım. "Bu harika bir haber."

"Ama sen bu kızı benden daha iyi tanıyorsun. Başka bir şey olur mu?" diye sordum meraklı bir şekilde. O da olumlu anlamda kafasını salladı. "Tamam o zaman. Sen öyle diyorsan öyle olsun sevgilim."

"Her neyse ben bu konuda konuşmak istemiyorum. Ne de olsa sen benim için daha önemlisin."

"Gerçekten mi?" diye sordum şaşkın bir şekilde. O da olumlu anlamda kafasını salladı. "Bunu duymak çok güzel bir şey."

O sırada yanımıza Polat geldi. "Her şey yolunda mı?" diye sordu tedirgin bir şekilde. Ben de ona şaşkın bir şekilde bakmaya başladım. "Bana öyle bakmana hiç gerek yok. Bunun farkındasın değil mi? Ne de olsa daha yeni Vampir oldun."

"Sen ciddi misin?" diye sordum şaşkın bir şekilde. O da olumlu anlamda kafasını salladı. "Sen nasıl istersen öyle olsun enişte."

"Ama ben o sesi gayet iyi biliyorum." dedi Polat. Barış ise gülmemek için dudaklarını ısırdı.

"Her neyse benim gitmem lazım. Derse geç kalıyorum. Daha sonra görüşürüz." dedim ve gittim.

...

Barış

Polat ile birlikte yürüyorduk. "Bir şey olmadığına emin misin?" diye sordu meraklı bir şekilde. Ben de olumlu anlamda kafamı salladım. "Tamam o zaman. Sen öyle diyorsan öyle olsun."

"Sen hiç merak etme. Her şey yolunda."

"Bu harika bir haber ama yeni bir şey olmaz değil mi?"

"Birazcık rahat olur musun? Her şey yolunda gidiyor."

"Yanlış anlama ama senin sevgilin beni korkutuyor."

"Öyle mi diyorsun? Hiç farketmedim." dedim. O da bana şaşkın bir şekilde bakmaya başladı. "Bana öyle bakmana hiç gerek yok. Bunun farkındasın değil mi?"

"O normal bir engelli değil. Asıl sen bunun farkındasın değil mi?"

"Bak bu konuda çok haklısın. Ben de onu bu yüzden bu kadar çok seviyorum."

"Her neyse artık gidelim mi? Derse geç kalıyoruz." dedi. Ben de olumlu anlamda kafamı salladım. "Ama bunu daha sonra konuşuruz."

"Sen hiç merak etme."

...

"Ödevler için bana yardım eder misin?" diye sordu Polat yalvarır bir şekilde. Ben de ona şaşkın bir şekilde bakmaya başladım. "Bana öyle bakmana hiç gerek yok. Bunun farkındasın değil mi?"

"Her neyse tabi ki de yardım ederim."

"Çok teşekkür ederim."

"Hiç önemli değil. Her zaman..."

...

Pınar

Nisa ile birlikte oturuyorduk. "Her şey yolunda mı?" diye sordu meraklı bir şekilde. Ben de olumsuz anlamda kafamı salladım. "Sen hiç merak etme. Her şey yoluna girecek."

"Bundan emin misin?" diye sordum şaşkın bir şekilde. O da olumlu anlamda kafasını salladı. "Tamam o zaman. Sen öyle diyorsan öyle olsun. Aklında bir şey var mı?"

"Tabi ki de evet."

"Gerçekten mi?" diye sordum şaşkın bir şekilde. O da olumlu anlamda kafasını salladı. "Tamam olarak ne var?"