Ivy, Xinlong, Lenora ve Hanyu.. Ivy'nin açtığı konuma doğru yola çıktılar.
Yol boyu pek konuşmadılar, yani xinlong ve hanyu'nun mesajlaşmalarını saymazsak.
Xinlong: iyi ki yalnız vakit geçirmek istemiştim..
Hanyu: Hiç bana atarlanma
Ivy Lenora'yı ararken aklın
nerdeydi salak??Xinlong: 🙄o an sevinmekle meşguldüm
Hanyu:🙄🙄 senin yüzünden
bende Lenora ile başbaşa
vakit geçiremiyoruVe kısa bir süre sonra turuncu clio durdu. Arabadan indiler ve Ivy'nin onları nereye getirdiğine baktılar.
Burası eski görünümlü hoş bir kafeydi, hep birlikte içeri girdiler. Güzel kahve ve tatlı kokuları etrafı kaplıyordu. (biraz da sigara kokmuyor desek yalan olurdu.)
Xinlong: vayy çok güzel görünüyor
Ivy: ne sandın
Hanyu: umarım burada tanınmayız başımıza iş almayalım
Ivy: merak etme burası az kişinin takıldığı pek bilinmeyen bir kafe bizim için güvenli
Kafenin en güzel köşesinde bir masa kaptılar menü isteyip incelemeye başladılar
Lenora çoktan ne içeceğine karar vermişti ama Xinlong ve Hanyu kararsızdı Ivy bu kafenin neredeyse bütün içeceklerini önceden denediği için kararsız olan Xinlong ve Hanyu'ya sipariş konusunda yardımcı oluyordu
Ivy onlara öneride bulunurken Lenora etrafa bakınmaya başladı ve tanıdık bir yüzün kafeye girdiğini gördü kim olduğunu anlamaya çalıştı dikkatlice baktı ama bir türlü hatırlayamadı içinden "herhalde biriyle karıştırdım" diye düşündü masadaki sohbete geri döndü
Konu bir şekilde Emre Aydın'a geldi bu aralar hastaymış geçmiş olsun Emre Aydın sevgiler saygılar
Neyse çok yüz vermeyelim tepemize çıkmasın