İyi okumalar.
.
.
.
.Bugün kursun ilk günüydü. Hiç kimse gelmeden kurs binasını açarak sınıfı hazırlamış ve temizlemiştim.
Aslında bu zamana kadar hiç böyle özenmemiştim. Babam bile şaşırmıştı ve nedenini tabii ki sormuştu. Ona elbette nedenini söylemedim sadece arada bir temizliğin iyi olacağını söyledim Yani sıradan bir yaz kursuydu o yüzden dip köşe temizlik hiç yapmamıştım bu da tabii ki babama tuhaf gelmişti.
Ama şimdi sıradan bir yaz kursu değildi. Taehyung'un da geldiği bir yaz kursuydu. Her şey mükemmel olmak zorundaydı çünkü Taehyung mükemmel olmayan bir yerde bulunmazdı.
Kesinlikle onu pisliğin içinde bırakamazdım. Toza alerjisi vardı. Eğer bütün ders boyunca hapşırırsa veya alerjisi daha kötü duruma gelirse bir daha asla ama asla buraya adımını dâhi atmazdı, o zamanda onu bir daha asla ama asla göremezdim! Onu yeni bulmuşken kaybedemezdim! Yani beni tanımasa bile en azından kursuma gelip benden yararlanacaktı. Ona yararımın dokunması çok güzel bir his!
Kapı zili çaldığında irkilip elimdeki temizlik malzemelerini bırakarak kapıyı açmaya gittim.
Kursiyerler içeri girerken benim gözlerim Taehyung'u arıyordu.
Gelmemişti. Geç mi kalmıştı yoksa? Ama Taehyung asla bir yerlere geç kalmazdı, her zaman tam vaktinde olması gerektiği yerde olurdu. Mükemmeliyetçi oluşu nedeniyle tabii ki. Geç kalması mantıklı değildi.
Yoksa... Yoksa gelmeyecek mi!? Sosyal medya hesabımızda herhangi bir kötü yorum görmüş daha sonra o kişi ile detaylıca konuşarak bizim onun için yeterli olmayacağımızı düşünerek gelmemiş olabilirdi! Ya da başına bir şey mi geldi? Kaza? Ailesi? Yardımseverliği tutmuş ve yaşlı bir teyzeye karşıdan karşıya geçerken yardım ediyor olabilir!
Neden geç kaldığını düşünmeyi bırakmalıydım çünkü içeride beni bekleyen kursiyerler ile ilgilenmeliydim.
Eğer gelirse diye kapıyı aralık bırakıp içeri geçtim ve kursiyerlerin yanına gittim.
.
.
.
.Kursiyerleri uğurlarken gözüm hâlâ onu arıyordu. Gelmemişti. Neden gelmemişti? Yoksa vaz mı geçmişti gelmekten?
Kapıyı kaparken bir anda birinin kapıyı açmasıyla geri çekilip gelene baktım.
Taehyung...?
"Çok üzgünüm, gelebilir miyim?"
"Tabii... Tabii buyrun."
İçeri girdiğinde hâlâ şaşkınlıkla ona bakıyordum. Üstelik elindeki çiçek buketini daha yeni fark edebilmiştim.
Kapıyı kapatıp yanına gittiğimde çiçeği bana uzatarak önümde eğildi ve benden özür diledi.
"Gerçekten geç kalmak istemezdim hele ki ilk günde. Arkadaşım trafik kazası geçirdi ve onun yanına gitmek zorundaydım, umarım bu seferki geç kalışımı mazur görürsünüz."
Ne diyecektim? Tanrım arkadaşı kaza geçirmişken bile buraya gelip bana çiçek getiriyordu.
"Gerçekten önemli değil. Arkadaşınız iyidir umarım."
"Merakınız için teşekkür ederim ufak bir kaza neyse ki bir şeyi yok."
"İyi olmasına sevindim."
"İzin verin bu durumu telafi edeyim... Benimle bir akşam yemeğine ne dersiniz?"
Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki bir an için göğsümden fırlayacak sandım. Taehyung, beni akşam yemeğine davet etmişti! Bu benim için çok büyük bir şeydi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loser or Lover?
FanfictionCoda olup, işaret dili öğrenmek isteyenler için kurs veren Jeon Jungkook ve ondan ders almak için gelen eski lise aşkı Kim Taehyung.