Ben Buyum

12 3 4
                                    

Hayatım kar taneleri gibiydi. Küçükken hep kar tanelerinin sadece hayal olduğunu düşünürdüm.Büyükçe o kar tanelerinin ben olduğumu anladım. Adımı anneannemden alıyorum. Oda benim gibi acılarla dolu.Hiç yıkılmazdı. Ama ben yıkılmaya mahkumdum. Ben sema. Sema boz. İşte bu benim hikayem...

Sabah güneş ışığı yüzüme çarpınca yüzümü buruşturarak uyandım. Ablam çoktan hazırlanmaya başlamıştı. "sabah sabah kime hazırlanıyosun bu kadar"dedim ablam gözlerini dudağına sürmekte olduğu Gloss'undan ayırıp"sanane be" dedi. Gene her zamanki gibi. Ablamla hiç aramız iyi olmadı. Küçükken diğer abla - kardeşleri görünce üzülürdüm. Ablamın bana olan kinini hiçbir zaman çözemedim. Umrumdada deildi. Yatağımda doğrulup banyoya gittim. Bugün matematik sınavı olduğu için uyanık olmam lazımdı. Böyle zamanlarda soğuk duş bana iyi gelirdi. Kıyafetlerimi hazırlayıp duşa girdim. Soğuk duş zihnimi dondurmuştu. Kendimi yanlız bir hayatın ortasında yapayalnız bir sema olarak hayal ettim. İnsanlar oymadan hayat daha iyiydi. İnsanlar düşünceleri, duyguları yok eder. Duyguların yok olunca iki seçenek kalır ya insanları dinliyeceksin yada insanları dinliyeceksin. Cevabın hep insanları dinlemek olucak. Sen kendini dinlemeyi seçersin ama bazen kalbin dayanamaz ve teslim olursun. Hayallerim annemin bağırmasıyla sona erdi. "yapma mehmet nolursun yapma" diyordu. Anlaşılan babam ablamı dövüyordu. Hemen kıyafetlerimi giyinip çıktım. Tahminlerim sonunda sonuç vermişti babam ablamı dövüyodu. Babam ablamın yüzündeki makyajı görünce deliye dönmüştü. Artık ablamın dudağını glossu deil kanı boyuyodu. Babam beni görünce ablamı bırakıp bana döndü. "siz ablalı kardeşli beni delirtiyorsunuz" dedi. "ben ne yaptım" diyebildim sadece. Babam bana biraz daha yaklaşarak "insanlara kendinizi mi beğendireceksiniz" dedi. Ablam makyaj yapmış olabilirdi ama ben hiçbir şey yapmamıştım. "baba sen gene içtin mi çünkü benim kimseye kendimi beğendirme gibi bir derdim yok" demeye kalmadan saçıma yapıştı. Öyle sert çekmişti ki saçımın dipleri kanamaya başlamıştı. Babam "bir daha söylesene" dedi. Annem hemen araya girdi." mehemt hadi gel nolursun bırakta okullarına gitsinler" dedi. Babam bunu duyar duymaz annemin suratına tokat attı. Annem yere düştü. Ablam koşarak annemin yanına gitti. Bende gitmek istemiştim fakat babam saçımı daha fazla çekmeye başladı. Çığılık atmaya başladım. O sırada kapıdan sert bir ses geldi. Bu seray öğretmenimdi.onun evimize gelmesine şaşırmıtım.Seray öğretmen" mehmet bey ne yapıyosunuz bırakın kızı "dedi. Babam daha fazla üstelemedi ve beni bıraktı. Bırakmasıyla birlikte yere düştüm. Seray öğretmen yanıma gelip" eşyalarını al önce hastaneye sonra okula gidiyoruz" dedi. Hemendediğini yaptım. Ablam ve beni alıp arabasına götürdü. Arabaya biner binmez ağlamaya başladım. Babamın berdenin arkasından parmak sallamasını gördüm. Bu daha bitmedi demekti. Seray öğretmen önce bana sonra ablama sarıldı. Ardından bizi hastaneye götürdü. Ablam ve bana pansuman yapıldı. Yaram derin olmadığı için dikiş atmadılar. Sonrasında seray öğretmen bizi kahvaltıya götürdü. Önce bana sonra ablama bakıp " evinizin önünden geçiyordum. evin önünde bir sürü insan vardı. Arabamdan inip baktım. Evinizden bağırış sesi geliyodu. Hemen evinize girdim" dedi ve ardından ekledi. "babanız yani Mehmet bey neden sizi öyle dövüyordu" dedi. Önce ablama sonra seray öğretmene baktım.Seray öğretmene bunları anlatmak ne kadar doğruydu bilmiyorum ama ne kaybederdim ki. Dayanamayıp anlatmaya başladım. "babam uzun bir zaman önce alkol bağımlısı oldu. Eve hep sarhoş dönüyordu. Önceden nizi bu kadar dövmüyordu. Hep annemi döverdi. Ertesi gün hiçbirşey olamamış gibi gelir normal babalar gibi olurdu. Annem hep boşanmak istedi ama biz küçükken babamızın neden böyle yaptığını bilmediğimiz için anneme babamdan ayrılmaması için yalvarırdık. Büyüdükçe babamın gerçek tüzüyle tanıştık. Herşeyimizi babamızdan gizli yaşadık. "daha fazla devam edemeyerek ağlamaya başladım. Ablam beni teselli etmeye başladı. Ablamı seviyordum ama bazen iyi oluyodu. Keşke bana hep destek olsaydı. Birbirimizi kötülüklerden korusaydık. Seray öğretmen bana mendil uzatarak" tamam canım sakin ol. Birkaçgün bende kalın isterseniz " dedi. Ablamla birbirimize baktık. Ablam seray öğrermene dönerek" hayır buna hiç gerek yok. Biz başımızın çaresine bakarız" dedi. Seray öğretmen ablam ve benim elimi tuttu ve "ne rahatsızlığı siz benim kızım sayılırsınız" dedi. Ablam seray öğretmene "tamam" dedi. Seray öğretmenin evine gittik bugün nebiz ne de seray öğretmen okula gitti. Seray öğretmenin böyle davranması beni mutlu ediyordu. Ben yalnız deildim, beni seven sahip çıkan birisi vardı. Seray öğretmen giymemiz için rahat bir şeyler verdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 31 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayatın NakaratıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin