Kabus~1

14 2 0
                                    

Gözlerim buz tutmuş bedenden elimdeki kana kaydığında yüzüm buruştu. Arkamdan bir çığlık yükseldi ''bunu neden yaptın?'' acı bir feryattı bu, bir yakarış bir ağıt. Gözlerim yerde yatan cesetle buluştuğunda gözümden bir damla yaş aktı. Çığlık atan kadına döndüm ona iğrenerek baktım aynı yerdeki cesede baktığım gibi kadının gözleri elimdeki kılıcı bulduğunda yere çöktü ve ağlamaya devam etti.

Acınasıydı, hem de çok acınası kendini yetiştirememiş bir kadının bir erkeğe muhtaç olması. Gözlerim benden yaşça büyük olan kadının üstünde durdu sorusuna cevap vermem mi gerekiyordu? Hayır, hiç bir şey yapmam gerekmiyordu. Benim için sadece kendi isteklerim vardı, kendi arzularım. Bunu bencillik olarak düşünenler çoktu, bir sistemin kölesi olmuş varlıklar ancak kendi isteklerini bu kadar küçük görebilirdi. Onlar özgür yaşıyorum diyen kölelerdi, onlar kölelerin hiçbir şeye sahip olamayacağı gibi arzulara ve hayallere sahip değillerdi. Uzun zaman önce alınmıştı onlardan umut. Kadının haykırışları kulağıma çalındığında ise dik omuzlarımla yerdeki çökmüş kadına baktım.

Yere eğilip kulağına doğru fısıldadım. ''Kendisi başka birinin koruması olmadan yaşayamayan bir hayvandan farksızsın şu an, önümde eğilmiş sahibinin ölümü yüzünden mi ağlıyorsun? Hayvanların yıllar önce evcilleştirilmesi gibi cezalarla ve ödüllerle evcilleştirmişler seni. Sokakta kendi başının çaresine bakan bir fare senden daha değerli benim gözümde. Ağlayışların ve yakarışların onu geri döndürecekse durma! Ağla. Sahibin için göz yaşı dök ama sana kötü bir haberim var o asla dönmeyecek. Sokağa sonradan atılanlar yaşayamaz ölür bence yapman gereken; sadece aşağılık bir varlık olduğun için merhamet dilenmek. Şu ana kadar aldığın her nefesten, yediğin her lokmadan, içtiğin her damla sudan özür dilemek ve aynı kılıcın başını kesmeyeceğinden emin olmak. Sonra da hayatına devam etmek.''

Diz çökmüş kadından uzaklaşıp cesedin yanına doğru yürüdüm. Kılıcımı adamın bedenine bir kez daha geçirerek kılıcımdaki kurumuş kanın üstüne daha açık renkli pıhtılaşmaya başlamış kanın bulanmasını izledim. Kılıcımı duvara götürdüğümde harfler duvara layık olunmayan kanla yazılmaya başlamıştı...

---------------------------------------

Gözlerim korkuyla açıldığında yatağımdan doğruldum. Sık nefeslerimi duyuyor ama hiçbir şey göremiyordum. Bir kaç saniye sonra kendime gelebildim. Gördüklerimin bir kabus olduğunu o zaman anladığımdaysa sık nefeslerimin arasında derin bir nefes aldım. Hiç bir şey gerçek değildi, ben katil değildim. Kan için birilerini öldürecek kadar nefret sarmamıştı kalbimi. Son zamanlarda sık sık görmeye başladığım kabusları düşünerek tekrar yatağıma uzandım. Bakışlarım tavanı bulmadan sağ tarafıma döndüm.

Kabuslar. Hepsinde kan olan ve hepsinde katil olduğum kabuslar... Anneannemin kabuslar hakkında söylediği sözlerin son gecelerde olduğu gibi tekrar kulağıma fısıldandığını hissettim; ''Kabus görmenin iki nedeni vardır. Biri cezadır. Ölmüşlerin ruhlarının sizi yaptıklarınız için cezalandırmasıdır. Bazıları kabusları size sizi seven ruhların gösterdiğine böylece almanız gereken cezayı hayallerinizde alarak gerçek hayatta canınızın acımasını engellediklerine inanır. İkincisi uyarıdır. Ne vakit ard arda kabus görmeye başlarsanız o zaman davranışlarınızı gözden geçirme zamanı gelmiştir.''

Düşündüm. Anneannemin dediği gibi davranışlarımı gözden geçirdim. Sağdan sola döndüm ardından soldan sağa bir süre sonra uyuyamayacağımı anladığımda sırt üstün yatmayı denedim. Gözümü kapattım sırt üstü uzandım, uyuyamayacağımı anladığımda ise gözümü açtım. Beklemediğim şey ise odamın tavanında kanla yazılan aile andını görmekti.

Kanına yaraşır şekilde yaşa, kanına yaraşır şekilde öl.

Sisteme köle olma! sistemin kendisi ol.

Yönetilme. Özgürlüğün için yaşa.

Özgürlüğünü almak isteyenleri yaşatma.

Korkuyla ayağa fırladığımda ise karşımdaki duvarda daha önce orda olmadığından emin olduğum bir yazı duruyordu.

Ölüm seni bulmadan ölüm sebebini bulabilir misin? Kan andını bozdun kanın damarlarında dolaşması için ona layık olmayı dene  ya da bizim tarafımızdan emilmesine izin ver.


~by R.W.

İlk bölüm, umarım beğenmişsinizdir.

'Layık' KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin