Okula girdiğimde tüm öğrencilerin başları bana çevrilmişti.Anlamadım ki çok mu garip bir öğrenciydim normal sıradan bir öğrenciydim işte. Önüme bakmış yürürken bir çocuğa çarptım tüm kitaplarım yere düştü bende düştüm. Çocuk ukala bir çocuğa benziyordu bana dönüp:
"Napiyosun ya ne yaptığını sanıyorsun kahvem döküldü" çocuğun üstü beyazdan kahvereginye dönmüştü normalde özür diler pişman olurdum ama zaten sinirlerim annemler,yeni okul yüzünden tepemdeydi birde bu ukala çocukla uğraşmazdım o sinirle tüm koridorun içinde bağırdım çocuğa:
"Ya salak hepsi senin yüzünden oldu bana çarptın kahven döküldü senin yüzünden kitaplarım kahve oldu insanları suçlama yeter!" Tüm koridor tüm okul bana bakıyordu galiba dışarıdan sinir hastasi bir kızmışım gibi görünüyordu ama öyle değildim çocuk bile şaşkınlık içindeydi
"Hey tamam sakin ol güzellik bu kadar sinirli olacağını bilmiyordum"
Anlaşıldi ben bu çocuktan okul hayatım boyunca nefret edicektim o belli oldu.
"Sinirliyim sinirlerim tepemde çok konuşma ukala" dedim çocuğa çocuk sırıtıyordu bazen insanları anlamıyorum bos yere sırıtıyorlar ya iyice sinirlerim tepe oluyor çocuk bana dönüp şöyle dedi
"Hey başbelasi sakin ol biz sana birşey yapmayız hem düzgün konuş benle bana ukala diyemezsin" çocuk gitgide seviyemi zorluyordu
"Noldu sen kral mısın kralın oğlu musun bana emir veriyorsun ukala" Çocuk utanmaz gibi sırıtıyordu
"Anladık tamam senle işimiz var güzellik sahi sen hangi sınıftasin seni hiç görmedim" dedi Allah'a şükür insanca bir soru sorabilmişti.
"Okula yeni geldim okulu bilmiyorum hangi sınıftayım onuda bilmiyorum" dedim çocuk havalı biriydi üstünde beyaz bir gömlek (artık kahverengi olmuş) altında simsiyah bir pantolon gözünde simsiyah bir güneş gözlüğü vardı okulun popüler çocuklarındaydı kızlar ise ona aşıkmış gibi bakıyordu bu çocuk tam bir belaydi
"Ben Mert okulun müdürünün oğluyum gel senin sınıfını öğrenelim"dedi vayy meğer müdürün oğluymuş anlaşıldı ukalaliligi ve havalılığı. Evet beraber müdürün odasına çıktik herkes Mert Mert Mert diye bağırıyordu anlamıyordum ki bu çocuğun nesi vardı altı üstü müdürün oğluydu. Ama yani tipi vardi gerçekten yakışıklı çocuktu. Kendime tokat attım kendi kendime şey dedim *Afra kendine gel sen erkek düşmanısin erkeklerle işin olmaz* dedim kendi kendime.
Müdürün odasına girdiğimde Orhan Korhan karşımdaydı Mertle Orhan Bey o kadar çok benziyordu ki Orhan Bey onun yaşlanmış haliydi 40 45 li yaşlarda bir adamdı ben şok içinde etrafı incelerken Orhan Bey bana seslendi
"Kızım iyi misin gel geç otur" ben aniden hayal dünyamdan uyandım:
"Kusura bakmayın dalmışım merhabalar Orhan Bey" deyip koltuğa oturdum Mertte benim karşıma oturmus bana sırıtıyordu Orhan Bey bana döndü
"Hoşgeldin okulumuza adın ne bakalım güzel kız" normalde utanabilirdim ama hiç utanacak halde değildim
"Hoşbuldum hocam ben Afra" dedim Orhan beye
"Hoşgeldin Afracım okulumuza sen B şubesindesin" dedi Orhan Bey. Ben ne yapacağımı bilmiyordum. O sırada Mert söze atıldı:
"Evet Afi müjdemi isterim benim sınıfımdasin yürü takıl bana" dedi ben şok icindeydim gerçekten bu ukalanin sınıfında mıydım Orhan Beye görüşürüz bile demeden peşine takıldım Mertin. Gene koridor boylu boyu bana bakıyor Mert Mert diye bağırıyordu. Sınıfın kapısına gelince durdum sınıfa girmekten korkuyordum biraz ya beni istemezlerse ya kötü olursam diye Mert önden girdi bende kapıda hala bekliyordum yanıma gelip:
"Afra gelsene sınıfa" Mert'in lafıyla zipladim dalmıştim Mert'in sözüyle cesaretimi toplayıp sınıfa doğru ilk adımımı attım....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Tarifi
Lãng mạnBu hikaye tüm duygular karışık bir hikaye aşk dram korku herşey içinde❤️ Hikayemiz 4 kahramanla başlıyor Afra,Mert,Efe ve Defne. Afra'nın okula başlamasiyla başlıyor hikaye. İlk başlarda herşey normalken bir anda olaylar tersine gelişiyor ve bizim 4...