1.4

48 8 4
                                    

Keyifli okumalar...

Geçiş bölümü olduğu için kısa oldu. İdare edin lütfen














Şu an yaptığım şeye ben bile inanamıyorum. Tüm bu olaylar nasıl gelişti? Kendimi nasıl burada buldum? Ne yapıyorum? Hiç bir fikrim yok. Tek bildiğim uzun uğraşlar sonucu buluşmaya ikna edildiğim. Evet, Yoongi ve Hoseok işe buluşmaya gidiyorum.

Neden olduğunu anlamadığım bir şekilde sabahın köründe bana durmadan yazmaya başladılar. Birine bir şey olduğunu ya da önemli bir şey olduğunu düşündüğüm için hemen cevap verdim. Benimle görüşmek istediklerini ve çok acil olduğunu söylediler. Açıkçası onlarla buluşmak mantıklı bir karar mı bilmiyorum ama ısrarlarına dayanamadım.

Bana daha önce duymadım bir kafenin konumunu attılar. Evime yakın olmasına rağmen daha önce hiç duymadım. Ben bilmezken onların böyle bir kafenin varlığını bilmesi de cabası tabii.

Hava güzel olduğu için yürümeyi tercih ettim. Hafif bir Esinti vardı yine ama üşütecek cinsten değildi. Üzerime aldığım kaban benim için yeterliydi. Özellikle ilkbahar ve Sonbahar aylarını bu kadar sevmemin başlıca sebebi, kaban giyebiliyor olmam.

10 15 dakikalık bir yolun ardından konumdaki kafeye gelmiştim. Içeri girdiğimde onların çoktan burada olduğunu ve daha önce Görmediğim biriyle oturduklarını fark ettim.

Hızlıca onların yanına ilerleyip boş Sandalyeye oturdum.

"Selam"

Sesimle bana dönen Yoongi "ah, gelmişsin" diyerek selam verdi.

Ses tonunda beklemediğim bir duygu vardı ama tam olarak çözememiştim

" Sen apar topar buraya çağırdığımız için kusura bakma. Bu yanımızdaki kişi Ryu. Bir süredir tanıdığımız biri. Ayrıca bu kafenin de sahibi. Rahat oluruz diye buraya gelmeni istedik " dedi Hoseok.

Hafifçe eğilerek selam verdim. O da ufak bir baş sallamasıyla karşılık verdi.

" Biliyorsun çok kısa süre önce seninle geçmiş hakkında bir konuşma yaptık. Bazı Soru işaretlerini söylediklerinle giderdin zaten ama biz bir yüz yüze konuşmak istedik. Ayrıca Sana vermemiz gereken de bir haber var "

Şu an içinde olduğum Durumu pek anlamamıştım. Yanlış giden bir şeylerin varlığı apaçık ortadaydı.

"Peki konu nedir?"

"Konu şu tatlım" diye konuya girdi Ryu. Çok güzel bir erkekti. İnsanları büyüleyecek kadar hem de

" senin gibi vasat bir insana sevineceğine inanması "

"N-ne anlamadım?"

" buraya ne umutlarla geldiğini bilmiyor muyum sanki. Sen yeniden istediklerini falan mı düşündün yoksa. O aptal beynine şunu sok ki sen sadece bazı duyguları karşılamak için kullanılan basit bir insansın "

Duyduklarımla ellerim titremeye başlamıştı. Bu da neydi böyle.

"Sen ne diyorsun be!" diyerek ayaklandım hemen. Benimle beraber Hoseok ve Yoongi de ayaklandı.

"Hareketlerine dikkat et Park Jimin!"

Bu da neydi şimdi?

"Beni buraya, bunun bana hakaret etmesi için mi çağırdınız?"

"Ona bu diye hitap edemezsin!"

"Hah tatlım. Şimdi sana söyliyeyim. Buraya ben istediğim için geldin. Seni rakip görmüştüm ama şimdi sana bir bakıyorum... yok. Umursamama değmezsin. Kusura bakma çirkin şey, sana geri döneceklerini sanıyorsan çok yanılıyorsun kaybeden"

Bana gülen Hoseok ve Yoongi'ye döndüm.

"Doğru mu bu? Ama... ama ben sizi seviyorum. Lütfen " dedim ağlayarak

"Şu rezile bak! Bir de yalvarıyor " diye kahkaha attı Yoongi "hadi gidelim güzelim. İşimiz bitti" diye devam etti.

Üçü el ele kafeden çıkareken tek yapabildiğim ağlamaktı.



















Evet belki kızacaksınız ama bu lazımdı çünkü bu gün bir nisan!

Jahahahajajjajaja inandınız değil mi?! Lelglelflwşaşaş

Aman kızma tamam

Boş bölüm diye çok uğraşmadan ve kontrol etmeden yazdım. İdare edin

Xowogowoxoworpgowor8gowodpcpgtlledpvlwlq

Tel'annas💫💫

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Fin [YoonMinSeok]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin