7.BOLUM(kırılma noktası)

5.5K 177 33
                                        

Gözlerimi güneşin yüzüme vurmasıyla açtım. Lavaboya gidip günlük rutinimi tamamladım. Sonra kıyafet dolabına göz gezdirdim. Hiç eşofman kalmamıştı. Dolapta sadece açık ve abartılı elbiseler vardı. Biraz daha kurcaladıktan sonra, en uzun ve en rahat görünümlü elbiseyi buldum.

Giyinip odadan çıktım ve aşağı indim. Henüz sofra hazır değildi, evde kimseden ses yoktu. Belli ki daha kimse uyanmamıştı. Kahve yapıp geçen gün yarım bıraktığım kitabımı aldım ve bahçeye çıktım. Hava çok güzeldi. Kendimi huzurlu hissediyordum... ta ki Natasha yanıma gelene kadar.

— Günaydın.
— Günaydın. Bir şey mi oldu?
— Evet, Alex Bey uyandı. Gel birlikte odasını temizleyelim.
— Tamam.
— Kıyafet değiştirmeyi unutma.

Ah şu kıyafet meselesi... Kafamla onayladım, o da içeri geçti. Kahvemi tek dikişte içip kalktım. Soğumuştu zaten, boğazıma takılmadan geçiverdi. Hemen odama gidip üstümü değiştirdim. Bu elbise de oldukça açıktı ama neyse ki Natasha da yanımda olacaktı, yalnız kalmayacaktım.

Alex'in odasına vardığımda Natasha tam çıkıyordu.

— Ne oldu, bir şey mi oldu?
— Hayır, sadece kahvaltıyı hazırlayacağım. Sen odayı temizle, zaten az iş var.
— Alex içeride değil, değil mi?
— Yok, duşta.

Yine mi? İç çekerek:

— Tamam, hemen temizleyip çıkayım.

Odaya girip yatağı düzelttim, ortalığı toparladım ve tozları almaya başladım. Tam işim bitmişti ki duş sesi kesildi. Hızlıca odadan çıktım. Oh be, ona yakalanmadan işi hallettim!

Odama dönüp biraz önce çıkardığım elbiseyi yeniden giydim ve tekrar aşağı indim. Natasha kahvaltıyı hazırlıyordu. Ona yardım ettim. Kahvaltı hazırdı, diğerlerinin gelmesini beklerken oturma odasında bir koltuğa gömülüp kitabıma daldım.

Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan kitabı okudum. Koltuğun yanında bir kıpırtı olunca başımı kaldırdım. Alex yanıma gelmiş, sırıta sırıta bana bakıyordu.

— Ne gülüyorsun?
— Hiç, öylece.

İçimden "Ya sabır" deyip kitaba odaklanmaya çalıştım. Ancak onun bakışlarını üzerimde hissediyordum. Göz ucuyla nereye baktığına göz gezdirince irkildim. Elbisemin yırtmacı açılmış, neredeyse kalçama kadar bacağım gözüküyordu. Hemen bacağımı örttüm.

— Ne bakıyorsun öyle ya?
— Bilerek yapıyorsun deme... Dün geceden sonra...

Sözünü keserek:

— Sus artık! Zaten senin yüzünden boynum morardı!

— Bir bakayım... Aaa sanat eserim! Çok güzel olmuş. Gel, diğer tarafına da yapayım...

Tam lafını bitiremeden dirseğimle vurdum. Ayağa kalkıp sofraya yöneldim. O da arkamdan geldi. Masada oturan Felix ve Lina bize bakıyordu. Alex hâlâ sırıtmaya devam ediyordu. Dayanamadım:

— Hadi yiyelim ya, çok acıktım.

Herkes sırıtarak sofraya oturdu ve kahvaltımız başladı. Kahvaltı sırasında Lina, kafasıyla bana 'gel' işareti yaptı. Onu takip ederek odasına çıktık. Kapıyı kapatır kapatmaz heyecanla sarıldı:

"Ablaaa!Ben Felix'i seviyorum!"

"Ne?!?"

"Ne, ne? Ben ondan hoşlanıyorum. !"

Beni bir daha sıkıca sarıldı. Onu hemen kendimden uzaklaştırarak:

"Kızım sen delirdin mi?! Biz bu adamlardan kurtulmaya çalışıyoruz, sen gidip mafyanın kardeşiyle sevgili oluyorsun. Ne yaptığının farkında mısın? En ufak bir kavganızda bu çocuk sana neler yapar, düşündün mü?"

"Ya abla öyle deme... Belki öyle biri değildir?"

"Yaparsa yapar Lina! Bunlar mafya, kimsenin gözünün yaşına bakmazlar! Kuzum, şimdi bu çocuktan kurtulmak istesen neler yapar? "Beni terk etti" diye neler yaşarsın..."

"Ama belki iyi biridir?"

"Kim bilir kuzum, kim bilir..."

Ona sıkıca sarıldım. Bu durum işleri daha da zorlaştırmıştı. Ben şimdi ne yapacaktım? Bu ilişkiyi bitirmeye kalksam, Felix'in tepkisini tahmin bile edemiyordum.

Ayağa kalktım:

"Merak etme güzelim. Biz birlikte oldukça, her şeyi atlatırız. Bunu da atlatırız."

Gözleri dolmuştu. Felix'e karşı hisleri olmasına rağmen, yanlış bir karar verdiğini o da anlamıştı. Bana sarılıp:

"Ablam, lütfen affet beni... Benim yüzümden başın kaç kez belaya girdi."

"Üzülme ablacığım. Küçükken nasıl beladan kurtardıysam seni, şimdi de kurtaracağım. Alex'le konuşacağım. Bu kararınızın yanlış olduğunu söyleyeceğim."

"Ama abla... Ya sana kızarsa?"

"Korkma, ben halledeceğim."

Kafasıyla "tamam" diyerek odasına geçti. Aşağı indiğimde kimse yoktu. Natasha'ya nerede olduklarını sordum. Çalışma odasındalarmış. Yukarı çıkıp kapıyı çaldım.

"Gel."

İçeri girdiğimde Felix de oradaydı. Alex:

"Bir şey mi oldu?"

"Konuşabilir miyiz?"

"Tabii, söyle."

"Mümkünse yalnız."

"Tamam. Felix, Нам просто нужно поговорить. "(Sadece konuşmamız gerek.)

Felix, kafasıyla onaylayıp çıktı. Alex'e döndüm ve derin bir nefes aldım.

"Felix ve Lina hakkında konuşmaya geldim."

"Ha, o mesele. Felix anlattı. Çok sevindim."

"Ben... sevinmedim."

"Neden?"

"Çünkü ben sizden kurtulmaya çalışırken, onların birlikte olması istemediğim bir şey. Zaten ülkemde bir hayatım var ve bu hayatı bozamam."

"Neden benden kurtulmak istiyorsun ki? Gerçeklerle yüzleşmekten mi korkuyorsun?"

Sırıtarak konuşmuştu. Ne gerçeğinden bahsediyordu bu adam?

"Ne gerçeği?"

"Bana olan hislerini saklama. Çünkü..."

"Ne çünkü'sü, ne saçmalıyorsun sen?"

Sözümü bitiremeden hızla ayağa kalktı, bana doğru birkaç adım atarak neredeyse yüz yüze geldi:

"Sana her yaklaştığımda yüzün kızarıyor, nefesin değişiyor. Geçen gece seni öptüğümde kalbin hızla çarpmaya başladı. Bunlar aşk değilse, nedir? Ben çok kadın tanıdım ama sen... Sen farklısın."

Sözlerini bitiremeden duraksadı. Sonra bir adım daha atıp, dudaklarıma yapıştı. Şokla dona kaldım. Kendime geldiğimde onu göğsünden itip uzaklaştırdım:

"Ne yapıyorsun sen?! Kendine gel, pislik!"

"Anlasana, beni etkiliyorsun! Ben de seni etki..."

"Sen beni asla etkilemedin! Sadece iğrendirdin kendinden, şu an yaptığın gibi!"

"Öyle mi, küçük hanım?"

"Evet öyle! Pislik herif! Seni görmek bile istemiyorum!"

Bağırarak odadan çıktım. Kapının önünde Felix vardı, bana "ne oldu" der gibi bakıyordu. Omzumu onun omzuna çarparak odama geçtim. Sinirlerim tepemdeydi. Kendini ne sanıyordu bu adam? Durduk yere beni öpemezdi!

Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Sonra camı sonuna kadar açıp soğuk havayı içime çektim. Derin bir nefes... Biraz sakinleştim. Üzerimi değiştirip yatağa uzandım.

Yarının neler getireceğinden habersiz... uykunun karanlığına daldım.

RUS MAFYASİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin