Selamm yine uyuyamadım ve fic yazmaya geldimm. Yazım, noktalama yanlışları varsa şimdiden özür dilerimm. Daha okula gitmeme 2 saat gibi bir süre zarfı var o yüzden aklıma geldikçe yazacağım umarım uzun bir bölüm yazmayı başarırımm.
Neye uğradığımı şaşırarak kafamı kaldırmaya çalıştım. Fakat hissettiğim o mükemmel koku.. anlatılamaz yaşanırdı. Sanki cennete düşmüştüm, bir erkek nasıl bu kadar güzel kokabilirdi. Tüm bunları bir kenara bırakıp kalkmaya çalıştım, üstüme düşen kız kalkmak bilmiyordu. O da kalkmaya çalışıyordu ama kalabalıktan başarısız oluyordu. Etrafıma baktığımda herkes fotoğraf çekiyor, bize bakıyordu. Kızın kim olduğunu öğrenmek için kafamı eğdiğimde büyük bir iç çektim. Neyseki pick me kızlardan değil çocukluk arkadaşım Somi olduğunu gördüm. Hemen omzumdan destek alarak kalktı ve bende kalkmaya çalışırken altımdaki yüze baktım. Bana kurtar beni dermişçesine bir bakış atıyordu, hemen üstünden bir hışımla kalkıp ona kalkmasına yardım amaçlı elimi uzattım. Elimi tutup kalktı ve bende beklenmeyecek bir haraket yapıp kolundan tutarak depoya ilerlemeye başladım. Koşa koşa ilerliyorduk ki insanlar gelmesin. Sanki çok ünlüydük de bok varmış gibi fotoğraflarımızı çekmeye devam ettiler. Neyseki kalabalıktan uzaklaşmıştık, genelde takıldığım depoya getirmiştim onu. Tenha olur kimse gelmezdi buraya.
" Teşekkürler dostum" dedi nefes almaya çalışırken
Nefesimi düzenlemeye çalışırken, ona baktım. O'da benden farksız bana bakıyor, nefesini düzenlemeye çalışıyordu. Kendimi yere bıraktığımda bana bakıp güldü.
" Komik mi?""Evet" dedi çekici kalın sesiyle ve yanıma gelip uzandı.
Bir süre sesizlik içinde sadece nefes alışverişlerimizi dinledik ve sessizliği bozan o oldu.
Ee dostum ismin ne?
Jungkook. Jeon Jungkook
Tanıştığıma memnun oldum ben Kim Taehyung , deyip elini uzattı.
Elini sıkmak için elimi uzattım ve elini tuttum. O kadar yumuşaktı ki pamuk yığının içinde gibiydim."Saçların çok güzel kokuyor"
Ney?
Şaçların diyorum, çok güzel kokuyor
Böyle bir şey demesini beklemiyordum. Anlık bir şaşırtıyla donup kalmıştım.
Bir anda gelen cesaret ile sende çok güzel kokuyorsun.
Nerden anladın şaçlarımın güzel koktuğunu?
Üstüme düştüğünde kalkmak için çırpınırken şaçların yüzüme deydi. Çok yumuşak ve güzel kokuyordu saçların, bir erkeğin nasıl bu kadar güzel kokabileceğini düşünmedim değil.Bir dakika ne? Aynı duyguları mı hissettik yani?
Gerçi bu normal bir durumdu değil mi? Yani umarım öyledir.Neyse, neden buraya geldim ve hangi okuldan geldin, dediğimde gülümseyip durakladı.
Okulda kargaşa çıkarmışım, müdürün dediğine göre.
"Öyle bir tip değilsin aslında, yüzüne bakılınca." dediğimde sırıttı.
İnsanları dış görünüşüne göre yargılama Jeon belkide hiç beklemediğin kişiler çıkabilirler.
"Jeon?"
Rahatsız mı oldun? Rahatsız olduysan söylemem.
Bi daha söyleme. Aksine çok hoşuma gitmişti, ama insanlara karşı yumuşak olamamam lazım.
"Peki nasıl istersen"
Sınıfa gidelim mi? Hangi sınıftasın
12/A
Şansa bak aynı sınıftaymışız, gel sınıfı gösteriyim. Deyip ayağa kalktım, benle birlikte o da ayağa kalktı.
Merdivenlerden yukarı çıkmaya başladık. Koridorları, tuvaletleri, kantini göstererek sınıfa götürdüm onu. Biz içeri girince ortamda bir gerginlik oluşmuştu sanki, kızlar hayranlıkla bakıyor, erkeklerinde bir farkı yoktu.
Nereye oturmak istersin?
Neresi boşsa oraya geçebilirim sıkıntı yok.
Rastgele bir kızın ısrarı ile kızın yanına geçti.Ders başlamış, hoca gelmişti. Taehyung sınıfta kendini tanıtmış, yerine geçmişti. Yine sıkıcı dersler, of. Böyle dediğime bakmayın babamın okul sahibi olmasının kötü yanı bu, sürekli köpek gibi ders çalışmak zorunda kalıyordum. Okul birincisi olmazsam başkalarının haklarına girip beni birinci olarak göstermesinden nefret ediyordum. Babam bunu bildiği için koz olarak kullanıyor, beni darlıyordu. Derslerim için yapmadığım kalmamıştı, sağlığımla oynayacak derece fazla yükleniyordum. Bunları düşünürken kendi ismimi duymam ile kafamı kaldırdım.
"Jungkook şu şiiri okur musun yavrum" dediğinde ayağa kalkıp okumaya başladım. Şiir okumakta çok iyiydim. Hocaların gözdesiydim, ve bu çok zordu. Şiiri okurken bütün sınıfın bana baktığını biliyordum. Bu çok gericiydi. Her şeye rağmen okumaya devam ettim. Şiir bittiğinde bir alkış koptu ve yerime oturdum.
Dersin bitmesini beklerken çalan zil ile özgürlüğe kavuşmuş gibi hissettim ve sıramdan kalkmaya yeltendim. Kafamı sıradan kaldırdığımda karşımda Tae'yi gördüm. "Bir şey mi oldu" dedim sarı saçlarına bakarken. "Benimle gelir misin okulu tanımıyorum ve tek senle iletişime geçebildim" dediğinde ayağa kalkıp yanına gittim. "Hadi gidelim o halde" deyip kantine doğru ilerledik. Ardından Somi yanımıza geldi ve Taehyung'a "Sabahki olay için üzgünüm o kadar kalabalığın içinde dengede kalamadım" dediğinde Taehyung sıkıntı etmedi fakat ben alaycı bir sesle. " Yalnız benim üstüme düşmeseydin 3 kişi üst üste düşmeyecektik" deyip kırıdadım. Okulda sadece Somi ve Hope ile konuşurken bu kadar samimiydik. Taehyung bu kim dercesine gözlerimin içine bakarakken onları tanıştırmadığım aklıma geldi. Hemen hem Taehyung'un elini hemde Somi'nin elini tutup birleştirdim. "Taehyung bu Somi benim çocukluk arkadaşım" dedim Tae ve Somi ellerini sıktıktan sonra, hemen kantine gittik. Çok sıra vardı genelde ama kantinci abla ile kanka olduğumdan dolayı bana kıyak geçiyordu. Hemen kantici ablanın yanına gittim ve Tae'ye ne istediğini sordum. Hiç dercesine başımı salladığımda, hemen dolaba gidip 3 tane muzlu süt aldım. Birini Tae'ye diğerini Somi'ye almıştım.
Hemen ellerine tutuşturup içemeye başladım. Jungkook zahmet etmeseydin dediğinde kıkırdadım. Afiyet olsun deyip masaya ilerledim. Somi sütü aldığı gibi kaçmıştı.
"HEY SOMİ TEŞEKKÜR YOKMU" diye bağırdığımda
" ANCA RÜYANDA" deyip gülerek uzaklaştı.Tenefüsün bitmesi ile çalan zil ile sınıflara ilerledik. Son dersti. Dersin bitmesi ile çantamı alıp dışarıdaki arabaya doğru ilerledim. Kısa süre sonra eve vardım.
Telefonuma dahi bakmadan ders çalışmaya başladım babam günlük belirli bir miktar soru çözmezsem burnumdan getiriyor. Bunu istemediğim için ellerimi yıkayıp üstümü değiştirdim. Ufak bir duş sonrası derse oturdum.
Soru çözmekten beynim yanmıştı ki aşağıdan
"Yemek hazırr" sesini duyduktan sonra aşağıya indim. Yemek yemeyi çok seven biriyim ama stresten dolayı yemem yiyemiyorum. Dikkatimi toplamak için içtiğim ilaçlar yüzünden kalp çarpıntısı, yemek yiyememe gibi durumlarda kalıyorum. Tabii babamın umrunda mı hayır. Derslerde iyi olayım yeter mantığında maalesef. Yemek yiyebildiğim kadar yedim. Tekrar ders çalışacağım için dikkat eksikliği ilacımı içtim. Nefret ediyorumdum ama derslerim için lazımdı. Daha önce bu ilaç yüzünden bir sürü kez açlıktan bayıldım. Ama hala içmeye devam ediyorum. Çünkü zorundayım.
Bunladı düşünerek odama çıktım, biraz spor yapıp ders çalışmaya devam edecektim. Sporumu yaptıktan sonra vücuduma bir zarafetle baktım. Nası bu kadar güzel bir vücudum olabilir diye düşünüyordum. İnstagram'a post atmaya karar verdim. Telefonumu elime aldığımda mesaj yağmuruna tutulduğumu gördüm. Ne oluyor lan?
Hemen etiketlendiğim posta baktım. Bu ne lan?
Taehyungla ben ve çıkmak? Hah öyle mi İDÖXŞSÖFŞXŞDŞ kim uydurdu lan bunu. Alt tarafı üstüne düşüp. Kolundan tutup çekiştirdim.
Aniden üstten gelen mesaja bakakaldım."Kthv" sizi takip etmek istiyor.
Selammm umarım beğenmişsinizdir sanırım ilk deda bu kadar uzun yazdım. Ellerim ağrıdı ne kadar zor bir şey bu ua 1014 kelime
YOU ARE READING
Taekook/ Fri(end)s
FanfictionKarakter tanıtımı burda olsun dedimm. Taehyung: Okula yeni gelmiş, yardım sever, yakışıklılığı ve yardım severliği ile bilinen biri. Peki gerçekten öyle mi? Jungkook: Babası okul sahibi, playboy tipi diyebiliriz ( saçma oldu ama ne yazcağımı bileme...