Boğaç ve Derin

34 3 2
                                    

Birbirinden faklı iki insandılar aslında. Ama kader ikisini birbirine getirmişti. Sorduğunuzu duyar gibiyim ben kader denen şeye inanmıyorum. Ama onların hayatları başkan sona kader. Aslında buna ikisi inanıyorlar ve tek ortak noktaları. Bu yüzden bende kader diye nitelendiriyorum sizlere. Şimdi kaderin onlara hazırladığı sona bakalım.

Boğaç son bir kez baktı senelerdir birlikte olduğu kıza. Şuanda yapacağı şey için kendisi de mutlu değildi ama yapması lazımdı. Sevdiği kadına zarar gelmesini kaldıramazdı. Bu yüzden bu zamana kadar hiçbir kadına ilgi göstermemişti, bağlanmamıştı. Ama karşısında ki insan Derindi. Ona nasıl bir şeyler hissetmeden, ilgi duymadan durabilirdi ki. Tek kelimeyle imkansızdı.

Derin ise başına geleceklerden habersiz uçurum kenarına çekilmiş arabanın içinde aşk dolu gözlerle Boğaç'a bakıyordu. Onun için Boğaç Allahın bir lütfüydü ve sadece kendisine aitti. Ama Boğaç'ın şuan ki gözlerinde ki anlamı çözemiyordu. Acı çeker gibi bir hali vardı ama neden? Birazdan vereceğim mutlu haberle nasıl olsa kendine gelir diye düşündü Derin.

Düşüncelerinden sevgilisinin sahte öksürüğüyle ayrıldı. Boğaç dikkatini üstüne çekebilmişti ama şimdi konuya nasıl girecekti? Biriciğini nasıl kıracaktı? Düşündü.

Derin ayrılmamız lazım.

Derin seninle yapamıyorum.

Derin birbirimize göre değiliz.

Derin benden daha iyilerine layıksın.

Hepsi saçma sapan cümlelerdi. Asıl saçma olan ondan ayrılma düşüncesiydi ki bunun oda farkındaydı ama elinde olan hiçbir şey yoktu. Bir anda söylemek en mantıklısı diye düşündü hem o hem ben acı çekmeyiz. Ne kadar yanlış bir düşünceydi halbuki .

Derin bir nefes çekip "Derin artık seninle olmuyor, yapamıyorum. Artık eskidin benim için bir değerin yok başka insanlarla birlikte olmak istiyorum." dedi.

Derin ilk başka bir şey anlayamadı ya da anlamak istemedi safça baktı suratına Boğaç'ın "Boğaç şaka yapmaya falan çalışıyorsan hiç eğlenmiyorum sevgilim haberin olsun " dedi. Bilmiyordu ki sevgilisinin ne kadar ciddi olduğunu.

 "Böyle bir konuda şaka yapmam merak etme biliyorsun zaten nasıl biri olduğumu bunu bile bile benimle birlikte olmadın mı? Tamam ilk başlarda mutluyduk her şey güzeldi ama geçti işte değerin, diğerlerinden bir farkın kalmadı benim için kendime yeni bir eğlence bulmalıyım." Boğaç bunları söylerken sanki canından can koparıyorlardı. Ya da daha net olacaksa canından Derin koparıyorlardı diyebiliriz. Ama sakin olmalı Derin hiçbir şey anlamamalıydı.

Derin ise duyduğu cümleler karşısında eli direkt olarak karnına gitmişti. Bu midesine gelen kusma hissinden değil bebeklerini hissetme ihtiyacındandı. Evet derin hamileydi. Boğaç ve Derine benzeyen minik bir kız çocuğu belki de erkek... Birçok kez bunun hayalini kurmuşlardı sevdiği adamla. Ama şuan karşısında ki adamın hayal kurduğu adam olduğuna inanamıyordu. Hissettiği gerçekle ilk kez sarsıldı Boğaç onu sevmiyordu. Hiç bir zaman sevmemişti. Koca bir üç sene yalandan ibaretti. Ama nasıl? diye düşündü kadın nasıl bu kadar güzel oynayabilirdi bir insan sevgiyi.

 Dolan gözlerini karnından Boğaç'a çevirdi. Boğaç'ın suratında ki ifadeyi okumak imkansız duygularını saklamayı çok iyi biliyordu.

"Sana inanamıyorum ya" diye haykırdı derin şuan canı çok fazla acıyordu bir tarifi yoktu onun için daha önce hiç böyle bir acı hissetmemişti çünkü. "Ben seninle buraya gelirken içim içime sığmıyor, sana bize benzeyen sevimli bir varlık dünyaya getireceğimi söylemek istiyorum sen bana ayrılalım diyorsun ki beni sevmediğini belirterek. Ne dememi bekliyorsun, sana yalvaracak değilim Boğaç ama beni son kez dinlemek zorundasın!"

Son'larHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin