Herkesin hayatında bir dönüm noktası olur.
Kimi kayıplar verir ,kimi kazançlar elde eder. Ne olursa olsun döngü devam eder
Hayat; acı verir, mutluluk verir, huzur verir en güzelinden en kötüsüne tüm duyguları yaşatır.
Bazen,insanın içindeki çocuğu ortaya çıkarır bazen ise, küçük bir çocuğun içinde bir yetişkin yaratır
Kimi zaman en mutlu anımızı cehenneme çevirir, en mutsuz anımızı cennete benimki hangisi mi oldu dersiniz,
Cennet denmicek kadar cehennem, cehennem denmicek kadar da cennet' di benim hayatım.🌊
Soğuk olmasına aldırış etmeden duvara daha çok sokuldum soğuktu, hem de çok soğuktu denizdeki dalgaların dans edişi gibiydi benim hayatım her seferinde kayalıklara daha sert çarpıyor ve daha fazla yara alıyordum.Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir noktadaydım. Hayatta belki de hiç acımadığı kadar acıyordu , kalbim çok yorulmuştuk artık yılardır çektiğimiz acıların haddi hesabı yoktu.
Karşımda öylece yatan bedene baktım. Hayır ağlamıyordum belki acımazsızdım ya da vurdumduymaz ama hiç biri değil ağlicak gücü bile bulamıyordum kendimde , okyanusun hırçın sularında köşeden köşeye savrulan kayık misaliydi ruhum bedenimden ayrılalı çok oluyordu kişiliğim kendini kaybedeli onadan da çok oluyordu dayanılmaz acıyı noktalıyordu karşımdaki kanla karışık tablo, elerime baktım.
kan revan içinde kalmış elimi hiç tereddütsüz beyaz elbiseme sürdüm, ama geçmedi bilmiyordum ki halbuki bu kanın ben ölene dek hatta öldükten sonra bile hep elimde kalıcağını ben doğunca da elimde kan pıhtısı varmış kan var dı benim hayatımda hiç bitmicek hiç azalmicak çok bükük acılar yaşatıcak kadar çok kan.
Dizlerimin acısına aldırmadan kanlı bedene doğru yaklaştım.
Ellerimi benimkine aynı olan sarı saçlarına doğru uzattım elim bir süre havada kalsa da cesaret edip elimi saçlarında gezdirdim. Artık kokusu gitmişti , kokmuyordu gerçeklerle bedenim kasılırken yine ağlayamadım boğazma oturan düğüm çözülmüyordu bir türlü geçmedi , hayatım boyunca geçmicekti de gülerken güneş gibi olan yüzü şimdi soluktu bem beyazdı bedenim daha da kasıldı nefesim kesildi sandım bir an , keşke dedim içimden keşke kesilseydi şu an nefesim bedenimde hükümranlığını yaymış olan acı haykırışımı susturup gitseydi bedenimden, ama olmadı avazım çıktığı kadar boğazımı tahriş edicek derecede öyle bir haykırış döküldü ki dudaklarımın arasından içime akkıttığım acıyı bile dışarı püskürtüm artık içimde ne sevgi , ne de mutluluğa dair bir kırıntı vardı. İçimde kol dönen nefretten başka bir şey değildiHiç dinmeyen göz yaşları bile bazen akmaktan biter istesek de akıtamayız kötülüğün kol döndüğü karanlık dünya içindeki saflığı, temizliği söküp atarken de anlamaz insan.
Okyanustan kopmuş küçük bir su birikintisiyken birden bulabilir kendini okyanusun ortasında topraktan yaratılmış olan beden, içine üflenen ruha inat dağılır okyanusun dört bir yanına , ruh kalır beden dağılır her bir toprak tenesi ebediyetine sığınmak istercesine en uzağa gider varlığın yok oluşuna direndiği gibi kendi hazin sonu olur.
Instagram; @dancedesvagues

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Danse des vagues
Novela JuvenilBazı başlangıçlar kayıplarla başlar...🍂 Nefretin tohumlarının serpildiği yerden belki de aşkın filizleri yükselicekti...✨