"neden anne? neden" dedim. O an belkide hiç yapmam dediğim birşey yaptım. Annemi kafasından tutup onu duvara çarptım. Yaptığım şeyden çok pişman olmuştum. annem yerde cansız bir şekilde yatmıyordu ama sanırım kafası zedelenmişti. derin değildi sadec...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Olmaz ki... Tek başıma"
Yine aynı şey. Kalk, ders çalış, tuzluk gibi durmana rağmen bı ton laf ye, zıbar yat. Şu anki evre kalk evresiydi.
Kalkıp, su dahi içimeden fizik kitabını açıp soru çözmeye başladım. Dün babaannemler gelmişti. Gerçi onlara üvey denirdi de neyse.
Ertuğrul olacak o adam babam ile annem ayrılmadan önce dahi anneme göz koymuştu. Hiç unutamadım. Ertuğrul gerizekalısı babamdan nefret ediyordu.
Sonra annemle babamın arası açıldı. Buda Ertuğrul'un işine geldi. Annemde Ertuğrul'a aşık oldu. Sonra annemle babam boşandılar.
Mahkeme çıkışı babam, benim velayetim anneme verildiği için fazla hız yapmış, vefat etmişti. Bende babamı istemiştim. Ama mahkeme anneme vermeyi uygun görmüştü.
Şu sıralar odamdan çıkmıyordum. Çünkü 2 ay sonra üniversite sınavım vardı.
Odanın kapısı birden hışımla açıldı. Görünene bakılırsa annem gelmişti. "Kız hala sen ders mi çalışıyorsun?" Dedi kaşlarını çatarak. "Evet anne okuyacağım ben bu üniversiteyi kafama koydum ne yaparsanız yapın" dedim.
Sonra gelip bana tokat attı hala ben o tokatın sıcaklığını hissederken tekrar konuşmaya başladı."Kız sen başımıza orospumu olacaksın? He" "Anne ne dersen de böyle anlıyorsan böyle orospu olacağım tamammı?" Dedim.
Sonra beni kaldırıp duvara fırlattı. Ve suratıma tekmeler atmaya başladı.
Hissetmiyordum.
Kötü olanda buydu hissetmiyordum.
O beni hunharca döverken ben sadece ona gülerek karşılık veriyordum. Çok sert vuruyordu. Ama acımıyordu kolum kırılmış gibi hissetmeme rağmen acımıyodu.
"Haha anne akıllanmayacağım" dedim hem ağlayıp hem gülerken. Canımın acıdığından değil, kalbim acıdığından ağlıyordum.
O sırada ağzımın, burnumun, kaşımın ve alnımın üstünde sıcak ıslaklıklar hissediyordum.
Kan'dı biliyordum.
Ve içeri üvey olan baba tarafı girdi. Ertuğrul geldi ve beni neden dövdüğünü sordu anneme. O sırada tekmeleri durmuştu. Doğruldum. Anneminki hiç birşey hissettirmediyse Ertuğrul'un ki arı sokması gibi olacaktı.
Hala herkes suratıma bakıyordu. "Ne bakıyorsunuz? Gelin sizde el atın çorbada tuzunuz olsun" dedim kahkahalarım arasından.
Babaannem konuştu "Asena, ne yaptında anan seni yerde tekmeledi?" Dedi. Anneme hak vermeye çalışıyordu. "Ayy babaanne siktir et yapmadıkları şeymi yine ders" dedim normal bir şekilde.
"Ders mi çalışmıyorsun kızım anan seni böyle dövüyor?" Dedi bu sefer. "Ah, babaanne öylemi duruyor? Fizikten full tarihten full türkçeden full matematikten full coğrafyadan full biyolojiden full kimyadan full edebiyattan full sen zaten biliyorsun derslerim ne kadar iyi ders çalıştığım için" dedim. Ayağa kalkıp selpaklardanbirtane aldım.
Burnumu sildim. Alnımı sildim. Kaşımı sildim. Ağzımı sildim. Burnum normaldi ama diğerleri çok kötü patlamıştı. Annem pis pis bana bakıyordu. "Ne oldu validem? Akıllanmayacağımı öğrendiniz. Şimdi bana ne yapmayı düşünüyorsunuz?" Dedim spiker gibi. Ertuğrul bana yaklaştı ve sert bir tokat attı. "Arı mı soktu ya" dedim keyifli keyifli. Yüzüm tokadı karşısında gıdım oynamamıştı.
"Orospu seni seni sokağa atalımda sikip bıraksınlar." Dedi Ertuğrul.
Ciddileşmiştim. Dişlerimin arasından konuşmaya başladım. "Lan bana bak seni bir sikerim bir daha benle konuşamazsın. Elimi kana bulamak için erken diyorum. Sende genceciksin. Yazık olur diye birşey yapmıyorum. Amaa bir daha benimle küfürü konuşursan senin o dilini yerinden koparır, götüne sokarım." Dedim.
Kızgındı. Bir kahkaha kopardım. Ve elini kaldıracağı sırada bileğinden tutup çevirdim çıt çıt diye sesler gelmişti. Ve inliyordu sanırım bileğini kırmıştım. "Ertooo noldu elinmi kırıldı neyse bir dahakine korursun umarım" dedim ve hemen devam ettim. "Şimdi orospuna git o seni teselli eder." Dedim ve anneme ittim.
Herkes odadan çıkmıştı. Şimdi kafamın içinde bir savaş vardı.
Kal.
Git.
Eğer kalırsam okuyamayacaktım ve hergün bu gerizekalılarlauğraşacaktım.
Eğer gidersem her yönden artı olacaktı. Ama gidecek yerim yoktu.
Biri vardı...
Melis.
Bu savaşa son verip telefonumu çıkardım. Melisi arıyordum.
Gece orada uyuyacak, ve artık orada yaşayacaktım. Selam yeni hayatım...
Esselamün aleyküm ve rahmetullahi berekatuhu arkadaşlar nasılsınız walla ben iyiyim.
