2. Bölüm
İlk ders Türkçe'ydi. Hoca tatil planlarımızı sorduktan sonra serbest bıraktı. Ezgi tam önümde oturuyordu beraber konuşmaya başladık.
★★★
Ögle arası olmuştu. Ezgi ile kantinden yiyecek alıp okulun bahçesine doğru ilerlemeye başladık. Yürürken Ezgi'nin telefonuna bildirim geldi. Annesi yazmıştı. Ezgi'nin hastaneye gitmesi gerekiyordu çünkü kardeşi hastalanmıştı. Sınıfa doğru gidip çantasını hazırlamasına yardım ettim. Öğretmenler odasına gidip hocaya söyledikten sonra çıkış kapısına doğru ilerledik.
★★★
Ezgi'yi gönderdikten sonra sınıfa çıktım. Öğle arasının bitmesine üç dakika vardı. Bende telefonuma bakmaya başladım. Üç dakika geçmişti bile herkes sınıflara giriyordu. Son 2 ders kalmıştı.Herkes girdikten sonra ingilizce hocası da içeri girdi. Dersler hep boş geçti bende son ders uyumaya karar verdim.
★★★
(50 dakika sonra)
"Uyandırsak mı ki" "Yok ya uyandırmayalım kızar şimdi, uyanır az sonra"...
Uyandığımda etraf karanlıktı. Telefonumdan ışığımı açtıktan sonra etrafa bakındım. Evet, okulda kilitli kalmıştım. Hemen telefonumdan annemi aramaya başladım. Açılmadı çünkü sinyal çekmiyordu. Bende okulun her köşesinde telefonu tutmaya başladım. den hiç bir yerde telefon çekmiyordu? Normal bir günde çekerdi aslında. Her yerde denedim ve hiç bir yerde çekmedi. Koridorlarda gezmeye ve birisinin olup olmadığına bakmaya başladım.
★★★
Yirmi dakika gezdikten sonra koridorun sonunda iki çift göz olduğunu gördüm. Okulda yalnız değildim. "Merhaba" diye bağırdım. "Sende mi burada kilitli kaldın?"dedikten sonra bi anda kayboldu. Galiba bu iki göz bir insanın değil bir yaratığındı. Korkuyla bir sınıfa girdim ve bir köşeye saklandım. Üç ay burada ne yapacaktım. Onu düşünmeye başladım.
