Hayat zaten zordu şimdi onsuz daha zor..
Begüm Deniz annesinin kaybından sonra çöker babasından ve aşiretinden uzaklaşır kendi yaşamını kurar her şey yolundadır yarışlar pastane derken hayatı çok güzel gider ta ki bir gün annesiyle kaza yaptığı...
Hayat herkes için eşit değildir olmazda zaten. Zorlanır insan yaşamaya çalışır mutlu olmak ister dener dener en sonunda bu çabaların yersiz olduğunu düşünür ve hayattan vazgeçer zamanla yaşayan bir ölü olur
Bu evrelerden hangisindeyim bilmiyorum ama henüz yaşama sevincimi kaybetmediğime eminim
Kafamdaki düşünceler uyandığından beri susmuyor pastaneyi kapattıktan sonra biraz uyumuşum uymakta ne uyumak 5 saat uyumuşum bir kalktım saat gecenin 10 nu biraz daha uyusaydım keşke sabah kalkardım
"Ah Begüm ah hadi yatıyon bir alarm kur ki kalk salak mısın nesin ya"
Kendime söve söve yataktan kalkıp aceleyle telefonumu bulmaya çalışıyorum Of nereye koydum ben bunu
Bir yandan April'a konuşurken bir yandan odamdan dışarı çıkmaya çalışıyordum odam niye bu kadar karanlık
LAN O kafa kimin ? ay gece lambasıymış
"AhH ANANI! SERÇE PARMAĞIM "
Masaya girmeyi nasıl başardım bilmiyorum kim bedua etti bana ya. Birinin bedduası kesin tuttu yoksa bu sakarlığın başka açıklaması olamaz
Birden kafama dank etti sahiden ben ışıkları neden açmıyorum. Malım galiba
"APRİL IŞIKLARI AÇ! Hadi ben malım da sen yapay zekasın koduna kurban olduğum acı çekmemden zevk falan mı alıyorsun ? Anlamıyorum ki seni kim yazdı da sen böylesin "
Serzenişimle ışıklar açıldı oh be aydınlık yıllar önce bulmuşlar ben niye bu nimeti kullanmıyorum
"Begüm aslında beni sen yazdın"
"Sus April uyanamadım daha kafam yerinde değil "
April benim öğrencilik yıllarımda yazdığım mezun olduktan sonra geliştirdiğim yapay zekam evimde ofisimde,garajımda, telefonumda,akılı saatimde kısaca ben neredeysem orada Olan dijital kankam Kanka diyorum çünkü o benim cidden kankam gibi beni çoğu kişinden daha iyi tanır ama bazen keşke daha akılı yazsaydım diyorum
"April yarışa ne kadar var "
Bir yandan konuşurken bir yandan da giyinme odama ulaşmaya çalışıyordum
"Bir buçuk saat"
Yere fırlattığım çantama takılırken serçe parmağımı bu sefer kapını kenarına çarptım
"AH BEN SENİN "
Parmağım kırıldı galiba kırılsa duramam Tek ayak seke seke odaya ulaşmaya başardım. Bana altın sakarlık ödülünü vermeliler madalya takmalılar böyle hayatta kalmak kolay şey değil.
Şimdi asıl soru şu Ben şimdi ne giynicem
"April vaktim az ne giyim"
"Begüm hem rahat hem uygun olduğu için bol kumaş pantolon. Pantolonun paçalarını toplaması için bot. Sıcaklık 23 derece olduğu ve sen sıcak sevmediğin için siyah crop ve motora biniceğin için deri ceket ,eldiven "
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.