into you

sıfır

“Okulda görüşürüz, Lixie!” Kısa süren bir aramanın ardından telefonunu yatağa fırlatan Jisung, sıcaktan bunaldığını belli eden yüz ifadesini silmeden tişörtüyle kendini yelliyorken bir yandan da hemen yandaki odasında oturan Minho'ya haber vermek için koridora adımladı. “Hyung!” Kapıyı tıklatıp devam etti. “Müsait misin?”

İçeriden ses gelmediğinde kaşları istemsizce çatılmış ve içinde merak duygusu uyanmıştı. Kapıyı açıp başıyla odayı yoklamış, sandalyesinde kulaklıklarını takarak müzik dinleyen oğlanı gördüğünde hızlıca yanına gitmişti. Kulaklığını çekerek odağı üzerine topladı.

“Ne yapıyorsun, Jisung?” dedi Minho ayaklanarak. Öfkelendiği belliydi. O sırada Jisung da bir adım gerileyerek yanağını ısırdı. “Dışarı çıkacaktım. Hem ne kızıyorsun be!”

Uzun olan bir elini beline atıp diğer eliyle saçlarını taradı ve dudaklarını birbirine bastırdı. Jisung onu izlemeye devam ederken kulaklığını çekip masaya attı. Adımları uzaklaşırken sordu. “Nereye gideceksin yine?”

“Hah, 'yine' derken? İşin bu değil mi?”

“Sence işim kırk derecelik havada dışarıda beklemek mi?”

Jisung dudağını büzmüş ve koşarak Minho'nun kolundan yakalamıştı. “Ama sıkıldım. Kahve içip döneceğim. Hem doğum günüme üç gün kalmışken bana kötü mü davranacaksın?” Tepkisini ölçmek için oğlanın yüzüne baktığında ifadesinin yumuşadığını görmüş ve ağzı kulaklarına varmıştı. “Sen bir tanesin!” diye bağırdı, Minho da gülümsediğinde kalçasına vurarak koşmaya başladı.

“Ya! Han Jisung!”

-

han jisung, 17

-

lee minho, 21

-

into you
babasının şirketinde fotomodel olarak çalışan han jisung, fidye için kaçırılma riskiyle burun buruna geldikten sonra babasının bulduğu koruma ile yakınlaşmaya başlar.

-

merhabalaar!! nasılsınız bakayım? 🫶🏻

bunu da kısaca böyle özetleyelim, tatlış ve fluff bir fic, çok entrika dönmez, çerezlik olarak düşünüyorum çünkü. umarım beğenmişsinizdir, okuduğunuz için teşekkürler 🤍