- If you're cash, I'll be rubber band -

62 11 43
                                    

Bu hikaye çok çerezlik.
Fazla mantık aramayın.
Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar!


Tanrı seni özene bezene yaratmış, ne bu güzellik insafsızın oğlu.

Kendi hayal dünyamdan sıyrılmamı sağlayan Yujin'in sesiydi.

"Sapıklık seansın bittiyse odana çıkabilir miyiz Wonyoung?"

Ona gıcık bir bakış atıp merdivenlere yöneldim. Göz zevikimi bozmuştu gıcık.

Sunghoona senelerdir aşıktım. Onun bunu anlamaması bence fazla imkansızdı. Ama hep görmezden gelmeyi seçmişti. Ve bu çok acı vericiydi. En azından hakkımla red yesem içim rahat ederdi.

Yujinle birlikte odama çıktık. Sunghoonla alakalı olan en aptalca sohbetlerimi dinlediği için kendisine sonsuz minnet duyduğum en yakın arkadaşım.

Odamdaki mini buzdolabını açtı ve içinden kola aldı.

"Lee Minho sana istek atmış Won."

"Yeme beni Yujin. Tamam salak olabilirim ama o kadar değil. Ayrıca sen benim hesabımdan hala çıkmadın mı?"

"Yalan borcum mu var bebe, al bak işte."

Ne. Bu şaka olmalıydı. Lee Minhodan bahsetmem gerekirse: Yujin ve ben benim sonsuz ısrarlarım ve ona en sevdiğim YSL parfümü vermem ile abimlerin okuluna sömestırda kayıt aldırmıştık. Ve bu okulun en popülerleri hatta popülerlerin Allahı falan olmuş Lee Minhoydu bu.

Tamam kabul ediyorum, çirkin falan değilim hatta kendimi oldukça güzel de bulurum. Ama bana Sunghoon bakmamışken Minho'nun bakması da olanaksızdı.

"Ya yanlışlıkla atmıştır ya meraktan. Yunan mitolojisinden fırlamış gibi duran bu çocuğun bana bakma ihtimali yok."

"Ay lütfen baksın ya Wonyoung. Şu takıntılı olduğun Sunghoondan kurtulursun belki." dedi Yujin ve sanki tanrıya dua eder gibi iki elini açıp tavana baktı.

Sahi, Minho için Sunghoonu bırakır mıydım?

Düşüncemi bölen abimin sesiydi.

"Wonyoung kapıya bak."

Uşağın var paşam.

Yujin de peşimden geldi ve kapıyı açtık. Gelen kişi Jungwondu.

"Hoşgeldin Jungwon."

"Hoşbuldum Wonyoung." direk içeri abimlerin yanına girdi.
Kadro tamamlanmıştı, Abim, Sunghoon, Jungwon.

Jungwon geldiğine göre Haerin'i çağırmanın vakti gelmiş.

"Hadi Haerin'i çağıralım."

Haerin gelesine kadar abimlerin yanına gittik.

"Jaeyun Minho Wonyoung'a istek atmış."

"Hangi Minho?

"Şu okuldan Lee Minho."

"Hayırdır derdi ne bunun?"

"Niye kötü biri mi abi?"

"Hayır da, seni gözüne mi kestirmiş? Bana birşey söylemedi."

"Lee Minho'nun minik Wonyoung'a bakacağını hiç sanmıyorum." dedi Sunghoon ve gülmeye başladı.
O kadar mı çirkindim.

Yujin sinirlenmiş olacak ki lafa atladı:
"Niye bakmasın ki? Kendisinden küçük ve güzel bir kız. Eğer aklı varsa bakar."

Gerginlik iyice artmışken kapı çaldı. Tanrıya şükür.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

sure thingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin