"Pişt! Güzel çocuk!"
Taehyung Jeongguk'un açık camından içeri attığı kalp desenli uçaklardan bir tane daha yapıp içeri atmıştı.
Fakat Jeongguk hala camdan bakmıyordu.
Taehyung bir anda arkadan omuzu sıkan el ile tırsmış, arkasını dönmüştü.
"Bu kim lan?"
Taehyung bir anda gördüğü annesi ile şaşırırken annesi ona sinirli gözlerle bakıyordu.
"Yine kime bulaşıyorsun Taehyung?!"
"Anne yeminle bulaşmadım. O evde benim manitam var!"
"Ne?!"
Taehyung yutkunarak annesinin gözlerinin içine bakıp konuştu.
"Evet anne manita yaptın kendi- Ahh!"
Taehyung'un annesi onu kulağından tutup eve doğru ilerlemişti.
Tabiki sert tutmuyordu, şakasına yapıyordu. Taehyung ise yalandan acımış gibi bağırıyordu.
"Seni eşek sıpası seni! Nasıl bilmem ben bunu? Hani seninle sırdaştık biz?!"
"Ya Anna vallaha unuttum."
"Sus! Evde konuşacağız."
"Of ya!"
*******
"Dökül"
Annesi bir yandan makyajını çıkarıyor, bir yandan yandaki yatakta oturan Taehyung'a bakıyordu.
Taehyung başını yere eğmiş, elleri ile oynarken birkaç kelime mırıldandı.
"Adı Jeongguk."
"Yeni gelen komşunun oğlu mu?"
"Evet, o." Annesi derin bir nefes almış, makyaj masasından kalkıp oğlunun ellerini ellerinin içinde alarak önünde diz çökmüştü.
"Bebeğim, sen benden utanıyor musun?"
Taehyung cevap vermeyip sertçe yutkundu.
"Hadi ama anneciğim. Seni anlıyorum. Baban ile..." Kadın derin bir iç çekmişti. "... Baban ile bizde ailelerimize anlatmaya utandırdık sevgili olduğumuzu. Ama bir anda cesaretle söyledik. Ne oldu? Sen doğdun, evlendik. Bana söylemesen ne olacaktı? Hep sevgili mi kalacaksınız? Elbet ailesi ile tanışmam gerek hm?"
Taehyung dolmuş gözlerini annesine çevirmişti.
"Ya babamın seni bıraktığı gibi başkasına gidip beni bırakırsa? Anne ben onsuz yapamam."
Taeh artık dolan gözlerine hüküm edememiş olacak ki gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Annesi durumu fark eder etmez oğlunu göğüsüne çekmiş, sıkı sıkıya sarılmıştı.
"Güzel oğlum benim. Sanki hayatta herkes babanmış gibi konuşma."
Taehyung hıçkırarak ağlamaya başladığında artık annesi Taehyung'un Jeongguk'u deli gibi sevdiğini biliyordu.
O da zamanında sevdiği için çok giz yaşı dökmüştü, mahfolmuştu. Ama pes etmedi, oğlu için dik durdu.
"B-ben onsuz yapamam. B-ben ona çok k-kısa bı sürede çok bağlandım. Anne nolur annesi ile tanış, b-ben onunla evlenmek istiyorum."
Annesi oğlunun bu ağlamaktan kızarmış burnu ve yanaklarına bakmış, büzdüğü dudağı ile tatlıca konuşmasını gülmüştü.
'Evlenmek ha?' dedi içinden.
Daha sonra oğlunun saçlarını okşadı.
"Peki, annesi ile yarın konuşacağım."
__________
Yazdığım gibi atıyorum
Yazım yanlışları varmı bilmiyorum
Affedin pls
Ve şimdi günün 4. Bölümünü yazmaya gidiyorum🏃🏼♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My love is a keko / TAEKOOK ✅
Fanfiction18 yaşında mahalle kekosu olan Kim Taehyung ve 17 yaşındaki Jeon Jeongguk