Amk yoongi
Bide biasım oluxak
Boyun posun devrilsin~Jypoğulları~
Jeongin:
Lan şeker evimi bastıJisss❤️:
Oha amk
Hanryr tecavüz
Ara polisiJeongin:
KorkuyomSevdalım🔥:
İn sakin ol öncelikle
Sonralıklada
Bilmiyorum sen bi sakin oldaJeongin:
Sakinim zaten
Olm benim hastalığım olabilir mi acaba
Silivriden gelseler korkmam amk
Korkmuyorum streslenmiyorum şaka gibiHanın hanımı:
Yoonginin gelmesi mi koyucak sana
Brn geldimde korkmadımJeongin:
Siktir lan sen kimsin
Kapuyı tekmeliyo buJisss❤️:
Kapuyı arala sor
Derdib ne diye
Yada kapıdan sor direkt
İçeri dalar kuduz kediJeongin:
Tamma durun bi dk
(jeongin çevrimdışı)Sevdalım🔥:
In
Açma sakın
Hayatım
Sakın açma bak
JronginnnJeonginin ağzından;
Kapıyı ona açmadım. Delikten baktığımda saçları ıslak ve dağınık, üzerinde mavi bol bir kot, çam yeşili oversize bir tişört ve aynı rengin bi tık koyusu ceket giyinmiş. Sol gözündeyse kocaman bir yara vardı. Burnunun üstünde de aynı yaradan vardı. Derdi neydi bunun?
Merak etmiştim ve kapıyı hafif aralıklı açmıştım. O kadar sinirlenmiş olmalıki kapıyı açar açmaz kapıya bir tepme indirmişti. İlk defa götümün tutuştuğunu hissettim. Karşımdaki Yoongi beni öldürecekmiş gibi duruyordu. Beni yere ittirdi. Sanırım götüm kırıldı. Ardından mutfağa doğru koşmuştu. Çekmeceleri karıştırıyordu. Bıçak alacağını düşünüp altıma sıçmış olabilirim. Hemen peşinden koştum ve Ne yaptığını sanıyorsun sen? Dedim. Gözü kararmıştı. Çekmeceden bir Chopsticks aldı. Bıçaktan iyidir. Sonra beni duvara yasladı ve aramızdaki mesafeyi azalttı. Sonrada konuşmaya başladı.
Yoongi:
Dua et bıçak bulamadım
Peki bununla gözünğ oymamı ister misin?Jeongin:
Hyung ne saçmalıyorsun?
Derdini insanca anlatabilirsinYoongi:
İnsanca mı? Sen insanlıktan anlar mısın ki?Ağlamaya başladım. İnsanlıktan çıkacak derece ona ne yapmıştım ben?
Jeongin:
Hyung gerçekten inan ne yaptığımı bilmiyorum
Ş-şuan çok korkuyorum çek şu çubuğu burnumun dibindenYoongi:
Bilmiyormuş gibi davranmayı kes
O arsayı Hoseok a vermen gerekiyordu.Jeongin:
Bu muydu?Yoongi:
Evet
Vermediğin için biz şuan HOSEOK ile küsüz ve barışmamız için senin o kulübeyi Hoseok a vermen gerekiyorJeongin:
Ama benim hakkı-Yoongi:
Vermeyecek misin?Diyerek bileklerimi daha çok sıkıp kavramıştı. Şimdiden altımdaki 50 kiloluk boku hissedebiliyordum. Çubuğu gözümün hizasına getirdi ve çekti. Kuvvetle kaldırıp saplayacağı sırada kapının kırılma sesi gelmişti. İçeriye 3-4 tane formalı polis baskın yaptığında zafer gülüşünü atmıştım. Bu sefer Yoonginin elinden çubuğu alıp onun gözüne sapladım. Bilmiyorum ani bir heyecanla yaptım. Bu kadar malım işte. Ve polislerin gözü önünde...
Polisler mutfağa girdiklerinde 911 i arayıp bir ambulans istemişlerdi. Yoongi için. Ben ne kadar direnip asıl suçlunun o olduğunu söylesemde polisler inanmadılar. Tabii kanıtımda yoktu. İki elimede kelepçeyi vurdular. Yoonginin pis pis sırıtışlarını gördükçe iyice sinirleniyordum. Gözünün hali ortadaydı ama o hala benim içinde bulunduğum duruma bakıp sırıtıyordu. Keşke diğer gözünede geçirseydim.
Polisker kollarımdan tutup beni arabaya bindirdiler. Ağlıyordum, kendi aptallığıma. Telefonumu mutfak masasında unutmuştum. Polislere bunu söylemem gerekiyordu çünkü arkadaşlarım merak içerisindeydi.
"Ama amca arkadaşlarım-"
"Arkadaşlarında senin gibi serseri tipler işte, bırak öğrenmesinler"
"Hayıe onlar öyle değiller, hatta bende öyle değilim. Size suçlunun o olduğunu söylüyorum inanmıyorsunuz. İşinizi hakkıyla yapmayacaksanız neden maaş alasınız ki?"
"Sen çok konuşuyorsun evlat, derdini nize değil hakime verirsin artık"
"Hakim mi? Mahkemeye mi çıkacağım? İki gün nezarethanede kalıp salmayavak mısınız?"
"Anlaşılan çok fazla film izliyorsun"
"H-hay- ee yanş evet ama gerçek hayattan esinleniyorlar sanıyordum..."
"Şuan seninle konuşmam bile çok saçma. Ama merak etme fazla ceza almazsın"
"Sahi mi?"
"Raporun var değil mi?"
"N-ne raporu?"
"Ahh pardon, akıl sağlığın yerinde değil sanmıştım"
Diyip kıkırdamaya başlamıştı kel kafasına ineğin bokunu doldurduğumun hoşafı. Benimle taşşak geçiyordu bildiğiniz. İyice sinirlenmeye başladım. Tabii o sırada karakola çoktan varmıştık. Nezarethaneye atmışlardı beni. Polis amuca gitmeden aklımdaki soruyu sormak istedim.
"Yani hiçbir şekilde çıkamaz mıyım buradan?"
"Yaraladığın kişi şikayetini geri çekerse çıkabilirsin"
"Yapmazsa..."
"Yapmazsa hakime anlatırsın derdini. Sessiz kalma ve avukat tutma hakkın var"
"Şeyy benim ailem yokta, acaba arkadaşlarıma haber verir misiniz?"
"Bir tanesinin numarasını söylemen yeterli"
Hyunjin'in numarasını vermiştim. Onu arkadaştan öte seviyordum. O da beni seviyormuş gibi hissediyorum ama belki de sevmiyordur, kardeşi olarak görüyordur beni. Henüz ona açılma cesaretini toplayamadım çünkü
Yoongiyse şikayetini çekmeyecekti. Bunu biliyordum. Hangi akla hizmet böyle bir kerizlik yapmıştım ki? Şuan onun burada olması gerekiyordu.
Polis bey amca gitmişti. Nezarethanede yanlız değildim ama. İki tane daha genç vardı. Ama benden büyük durdukları kesindi.
Bu ikisi birbirine düşmanlar gibi görünüyordu. Acabaa napmışlardı? Sohbet mi etseysim? Canım sıkılmıştı çünkü.
Sıçışşşşş
Böldüm burda
Ben bi ovuspucocuğuyummm
Heheheheh

ŞİMDİ OKUDUĞUN
azgin ogullar
Teen FictionŞu film vardıya ova için kavga ediyolardı. Ondan uyarlanmıştır. Saygılar...