Bu kurgu, iki gencin hikayesini anlatan bir gay hikayesidir.
Gerçek hayatta ki iki gencin hikayesini anlatan kurguya olayların kronolojik sırası ve örgüsü bilinmemekle birlikte, kurguda gerçek hayattan alınmış veya eklenmiş olaylar gözlenebilir.Teşekkür ederim.
Alaz Efe & Atilla
nın hikayesine hoş geldiniz!Annemin bin bir sorunlarından bin birincisinide cevap uydurduktan sonra evden çıkabildim.
Hızlı adımlarla buluşma yerimize doğru yürümeye, başladım. Onu bekletmek istemiyordum.
Parkın girişindeki demir kapıyı yavaşça iterken onu gördüm. Arkasını dönük öylece ayakta duruyordu. Kapıyı araladığımda kulakları dolduran tiz sesle kafasını çevirerek arkasına baktı.Göz göze geldiğimizde dudakları hafifçe kıvrıldı. Aramızda metreler vardı. Fakat o güzel yüzünde berilen hafif tebessümü görmüş, kalbim teklemişti.
Parktan içeri girip ona doğru yürümeye başladım. Oda iri bedeniyle bana dönüp yürümeye başladı. Aramızda bir adımdan az mesafe kaldığında durduk. İçine derin bir nefes aldı.
Serin nefesi yüzüme çarpıp gitti.
"Beklettim mi?" Diye sordum. Zira bana bakmaktan pek konuşacağa benzemiyordu.
Kafasını iki yana salladı: hayır anlamında.
"Tam vaktinde geldin," dedi.
Damarlı elini yavaşça kaldırıp yanağıma değdirdi. Önce balık iskeleti küpeme sonra elmacık kemiğime dokunarak, boynuma indi. Aynı hizada yukarı çıktı ve başparmağı dudaklarımı buldu.
Hafif okşadı daha sonra elini dudaklarımdan çekip yanağıma getirdi ve başarmağının yerini yumuşak, tatlı dudakları aldı.
Boyu benden fazlasıyla uzundu bu yüzden beni öperken biraz eğilmek zorunda kalmıştı. Bende yardımcı olup parmak uçlarımda yükseldim ve öpüşünce karşılık vermeye başladım.
İşte biz böyleydik, biraz o geliyor biraz ben; birbirimizi tamamlamanın yolunu hep buluyorduk.
Benden yavaşça ayrıldığında, geri çekildim. Gözleri yine kararmış gibiydi.
Elini tutup onu parktaki mavi kaydırağın yanına götürdüm. Merdivenden çıkıp kaydırağın başına geldiğimizde o arkamda ben önündeydim. Tam kayacağım sırada belimden hafifçe tutup kendine çevirdi. Kaydırak direğiyle onun arasında kalakaldım. Şaşkınlığım bitmeden, dudakları tekrar dudaklarıma kapandı.
Anlaşılan birileri beni gerçekten özlemişti.
Ellerini kaydırağın iki demirine koyup öpüşünü derinleştirdi. Daha sonra bende ellerimi elmacık kemiklerine yerleştirdim ve karşılık vermeye başladım.
Ellerini direklerden indirip, belimi kavradı. Kendimi biraz ona doğru bastırdığımda iyice üstüme gelip beni kaydırağın demiriyle arasına hapsetti.
Elleri belimde gezinirken, hafif çıkmış sakallarını okşuyordum. Dudakları dudaklarımı son kez emip geri çekildi.
Anlınkarımızı birleştirdi ve biraz nefeslenmemize izin verdi.
"Seni çok özledim."
Dedi kısık sesi.
"Bende seni özledim, Atilla."
Elimden geleni yaptım. Umarım beğenirsiniz.
Benim içime sindi ya sizin.
Bunu onlarlada paylaşın😁
Bu bölüm biraz kısa oldu. Ama şuan saat tam 03.16 ve hazır ilhamda varken yazmam gerekiyordu. Bu saatte yazınca biraz zor oldu, o yüzden kısa bir bölüm. Neyse uzatmaya gerek yok.
Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın. Sevgili çiftimiz hakkındaki bilgilerinizi paylaşırsanız detaylı harika bir kurgu ortaya çıkarabiliriz.
Teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Bir Tonu (Alaz Efe & Atilla)
Teen FictionYaşanmış, yaşanan ve yaşanacak bir hikayeden alınan, bir aşk kurgusu.