"Üçüncü yıl."
Dramatik bir şekilde içimi çektim. Bayan Rosier'e baktım. Ellerimle gözlerimi ovuşturup tekrar dramatik bir şekilde konuştum,
"Üçüncü yıla üç bomba olay.
Hepimizin kafayı yemeye başladığı üçüncü yıl."Bayan Rosier sabırsızca elindeki şarap bardağını masaya koydu,
"Tanrı aşkına! Baban gibi insanı deli etme, anlat!"
Pis bir şekilde sırıttım,
"Üçüncü yılı silebiliyor muyuz ya?"
"Kime anlatıyorum ki, Grindelwald'ların canı cehenneme. Ben! Pes! Ediyorum!"Bayan Rosier oturduğu yerden kalkıp giderken kahkaha atarak peşinden koştum. Kolunu tutup çekiştirdim,
"Tamam tamam. Şaka yaptım, anlatacağım."
"Yarım saattir ön giriş mi yapıyorsun, ne yapıyorsun anlamadım Brunhilda ama biraz daha dalga geçersen-"
"Taaamamm- Başlayacağım ama istersen şarap bardağını bırak ve bir şişe ateşviskisi içmeye başla."14 Aralık
Barty ile delicesine kavga etmiştik. Öyle böyle bir kavga değildi. İki haftadır konuşmuyorduk. Regulus bizi barıştırmak için birçok yolu denese de barışmıyorduk.
Ortada pek bir şey yoktu. Yine ikimizinde sinirli anına denk gelmiştik ve birbirimize patlamıştık.Kütüphaneden çıkışta Regulus ile karlı yollardan yürürken, dışarıdan dönen Barty ile yolumu değiştirecektim ki Regulus'un kolumu sıkıca tutması ile gidemedim.
Regulus ve Barty'nin konuşmasını dinlerken Barty dışında her yere bakıyordum. O kadar çok her yere bakmıştım ki yanlışlıkla on saniye bir Ravenclaw ile göz göze kalmıştım. Çocuk ise flörtöz bir sırıtma ile oturduğu yerden kalkmıştı.
"Siktir."
Alnımı ovuştururken ettiğim küfür ile Barty ve Regulus bana döndü. Ne oldu dercesine ikisi de dik dik bana bakıyordu. Yanıma gelen çocuk, bir kolunu omzuma atarken yavaş yavaş, ters bir şekilde çocuğa baktım. İçimdeki tüm senelik siniri bu çocuğun üstünden çıkarmak istiyordum ki ağzımı açmadan bir yandan Regulus, diğer yandan Barty konuştu,
"Ne yapıyorsun lan?"
"Hayırdır?"Çocuk aptala dönmüş bir şekilde baktı. Sonra bana döndü,
"Ben sana geldim o yüzden seninle muhattap olacağım."
Dudaklarımdan kıkırtı çıkarken alayla kaşlarımı kaldırdım,
"Benimle? Kanka, okuldaki kimse benimle muhattap olmuyor sen olacak neyin kafasını yaşıyorsun?"
Barty, çocuğun ensesinden tutunca ağzım iki karış açık kaldı,
"Başka muhattap olacak kimsen yok mu canım? İlla deliye mi çatmak istiyorsun, gel bana çat. Gel seninle muhattap olalım, ister misin? Hem bak, bir muhattap olana diğeri bedava."
Regulus'u kaşıyla işaret etti.
13 yaş. Evet, bir önceki bölüm 12 yaşın hormonlarından nefret ettiğimi söylemiştim değil mi? Özür dilerim. 13 yaş daha betermiş.
Barty'e öyle bir bakakalmıştım ki, birisi görse bu kız aptal derdi. Kesinlikle derdi.
İnce ince yağan kar, siyah ceketine yapışıyor, saçlarının arasını renklendiriyordu. Zaten soluk, hastalıklı gibi duran teni, karın beyazlığı nedeniyle daha fazla solgun duruyordu.
Barty. Bartemius Crouch Junior. Yakışıklı mı olmuştu? Bu sene. Bu sene, bu çocuğa ne olmuştu? Neden bu kadar kusursuz, heykel gibi duruyordu?
Ah, heykel gibi kusursuz düşüncemin üstünden yirmi yedi saniye sonra Barty'nin kaşı patladı. Nazar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
who is she? / barty crouch jr.
Fanfiction"Bir insan kendisini nasıl kaybeder? Birisi seni terk eder ve çok üzülürsün, bu yüzden mi? Yoksa çok istediğin bir şeyi başaramazsın, bu yüzden mi? Basit insanlar bu yüzden kendisini kaybeder. Bu yüzden isimleri basittir. Onlar kendilerini normal i...