iz-02

23 5 0
                                    

Deniz

Büyük gölge bana yaklaştıkça geriye adımlıyordum. Kafamı kaldırıp yüzüne bakacak cesareti kendimde arıyordum fakat bulamıyordum. Sırtım soğuk duvarla buluştuğunda yutkundum. Artık tamamen karanlıktaydım, gölgesini göremiyordum. Nefes sesini duyabiliyordum, nefesi benimki gibi düzensiz değildi. Düzenli ve sessiz geliyordu. Tetiğin çekilme sesini duydum, sonrasında tabancanın soğuk ucu alnımla buluştu. İşim bitmişti. Kaçmak istesem bile vurulurdum, gerçi şimdiye kadar beni vurmamış olması biraz garipti.

Sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu. Galiba üzerime eğiliyordu, koyu erkeksi koku gittikçe artıyordu. Nefesi boğazımın terlemesine neden oluyordu. Vampir mi acaba, neden boğazıma yaklaşıyor? Alnımdaki soğuk tabanca terimle ıslanmıştı. Fakat tabanca bir anda anlımdan çekildi ve yere düşerek tok bir ses çıkardı.

"Deniz?"

Pürüzsüz kalın sesi adımı seslendiğinde duraksadım. Rüyada falan mıydım? Yeterince olağanüstü şey yaşamıştım. Kesinlikle rüyadaydım. Sıcak nefesi daha da yaklaştı. Dudakları boynumla buluştuğunda titredim. Neler olduğunu anlayamıyordum. Gözlerimi açmaya korkuyordum. Ellerinin belime dolandığını hissettiğimde kalbim neredeyse yerinden fırlayacaktı.

Dudakları bir anda boynumdan uzaklaştı. Elleri belimden çekildi. Hızlı adım sesleri duydum.

Sokak sessizleşmişti. Bir süre daha bekledikten sonra gözlerimi açtım. Elim istemsizce boynuma gitti. Öptüğü yer alev gibi yanıyordu. Neden öpmüştü? Beni nerden tanıyordu? Yere eğilip tabancanın düştüğü yeri kontrol ettim, tabancayı da almıştı. Bir süre daha sessizce olduğum yerde kaldım. Daha sonra hızlı adımlarla oradan uzaklaştım.

Eve geldiğimde ışıklar kapalıydı evde degiller mi yoksa uyuyorlar mı diye düşünürken bir anda odanın ışığı açıldı.

"Abi bu saate ne yapıyorsun?"

"Sessiz ol, annem uyuyor mu?"

"Evet, bu saatte nerden geliyorsun?"

"Yürüyüşe çıkmıştım." çantayı çıkarıp kenara koydum. Sara'ya yaklaşıp dizlerimin üzerine çöktüm. "Bu saate neden uyanıksın sen, uyuyamadın mı?"

Gözlerini ovuşturdu. "Kabus gördüm senin yanına uyumaya gelecektim ama yoktun" Hafifçe gülümsedim. "Gel, yatalım o zaman."

Sara elindeki ayıcığı sıktı ve önümden yürüyerek yatağa girdi.

"Bebeğim sen yat, ben tuvalete girip geliyorum." Gülümseyerek başını salladıktan sonra üzerini örttü. Elime pijamalarımı alıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadım. Yara izime dokundum, ilk defa bir işe yaramıştı. Üzerimi değiştirdikten sonra kardeşimin yanına dönüp yatağa girdim. Şimdiden uyumuştu.

Lacivert...

Gözleri koyu lacivertti. Karanlıkta bile parlıyorlardı. Keşke yüzünü de görebilseydim. Peki o kokusu neydi öyle. Çok tanıdıktı, belki daha önce karşılsşmışızdır. Arkadan vücudu çok iyi görünüyordu, sanırım vücut çalışıyor. Omuzları çok genişti, dokunmak isterdim. Peki neden o kişiyi öldürdü? Neyi görmüştü ki? Yoksa... Beni de mi öldürecekti? Ama öldürecek olsa niye boynumu öpsün? Bekle... Niye benim boynumu öptü? Ahh, Deniz oğlum yat ve kafanı boşalt.

Gözlerimi sıkıca kapattım. Lacivert gözleri hala gözümün önüne geliyordu...

"Deniz çabuk uyan!"

Annemin sesiyle sıçrayarak uyandım. Sabah sabah ne oluyordu. Gözlerimi ovuşturdum ve zorla dikeldim. "Anne? Sorun ne?"

"Bu kadar parayı nerden buldun? Kumar mı oynuyorsun? Mafyaya mı bulaştın?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BAD IDEAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin