Arkadaşlar lütfen yazım yanlışlarına fazla takılmayın . Ricadır 🦋🦋🦋 .
••••••••••••••••<•><•>••••••••••••••••••
"Timur bırak artık ben seni sevmiyorum ama ! Anla artık anla ! "
Sanırım biraz fazla sert çıkışmıştım ama benim kalbim kırıldı ve benim ahmaklığım yüzünden başka insanların kalbinin kırılmasını istemiyorum . Keşke Drystan(Varislerin oyunu serisindeki başrol ) gibi bir sevgilim olsaydı . Çevremdeki odunlara dağ ayılarına bak ya.
•••••••••••••••••••••••••</>~~~~~~~~~~~~~
Edebiyat sınıfına geçtim . En azından Timur ve hoca gelene kadar burada bekleyeceğim .
Tamam şimdi Timur yakışıklı bir çocuk . Bizim oralarda yiğidi öldür hakkını yeme
derler . Ama Timur'un gerçekten kalbini kırmaktan korkuyorum . Aynı zamanda Enes'i artık sevmiyorum . Bir sinirle geçebilecek bir şeymiş . Yani Buda demek oluyor ki anlık bir hevesmiş .Aslında Timur'un kalbi falanda umurumda değil . Onu düşünmemden dolayı da değil. . Tek sebep benim kendimi düşünmem . Çünkü Timur'la sevgili olmak istemiyorum.
Timur'dan
Asena gerçekten çok güzel bir kız . Ve sadece dış görünüş olarak değil iç güzellik olarak da . Yemekhaneye girdikten sonra ona bakabilecek yüz bulamadım. Oysa o sadece Enese bakıyordu . Bir sesle kapıya döndüm Asena gidiyordu . Dayanamayıp peşine takıldım .
(Arkadaşlar çok uzatmak istemedim çünkü yukarıda okudunuz 🦋🦋🦋)Asena'dan
Eğitmen ve Timur gelince derse başladık . Ben sadece Timur konusunda ne yapacağımı düşünürken arada Timur'a göz atıyordum . Gerçekten kalbini kırdım ama ben insan sevmiyorum . Bu benim elimde olan bir şey değil. Hem ben zaten bir şeyler kırmaya , incitmeye müsait biriyim ama iş Timur olunca -yani beni sevdiğini söylediği için - çok garip hissetim . Normalde biri böyle bir şey dese takmam 'he' der geçerim ama olmuyor . Olmayınca olamıyor maalesef.
Ben bunları düşünürken ders bitmişti. Timur tek kelime etmeden gitmişti . Gidip ondan özür mü dilesem ? Diye düşündüm ama ben kimseden benim elimde olmayan bir şey yüzünden özür dilemem . Ayrıca ben Elis ve Aşkın hariç kimseden özür dilemem.
Çıktım ve kılıç antrenmanlarının yapıldığı yere doğru ilerledim . Orada hiç görmeyi beklemediğim bir sima gördüm . Üç yıl önce karın boşluğuna kılıç sağladığım için 8 ay ortalıklarda gözükmeyen ve bir daha benimle kılıç talimi yapmayan çocuk buradaydı . Onur . O gün bana 'gücün kızlara ve cürümsüz (bilmeyen yoktur ama ben söyleyeyim 'cılız , zayıf ' demek ) erkeklere mi yetiyor ?' Demişti ben de sinirlenip böyle bir şey yapmıştım . Onuncu sözleşmemi imzalamıştım .
Burada onlarca sözleşme imzalarsın ama hiç birinden dolayı okuldan atılmazsan . Mesela birini öldürdün -kılıç taliminde yalnızca - okuldan atılmazsın , birini yaraladın , derlerden kaçtın ve benzeri bir çok şey yaptın ama dönüş hala aynı . Okuldan atılmadın .
Onurun yanına gitmektense 10 kilometre uzağındaki yere otururdum . Ama böyle yerimiz olmadığı için hepi topu 30 metre öteye oturdum . Arkamdan gelen ses ile irkildim . "Naber ?" Bunu soran kişi tanıyordum . Sanırım ben otururken o ayağa kalmış ve arkama geçmişti . "Onur seninle uğraşamayacağım . Defol git başımdan!" Dedim ve hiç aldırmadan burnumun dibine oturdu . "Tamam güzellik bi sakin ol . " dediğinde sesini yalandan korkmuş yaparak ellerini iki yana açtı .
Ben daha fazla buna dayanamayıp yerimden kalktım ve merkezin içine ilerledim . Tam üç dört adım attım biri kolumdan tuttu . "Asena beni bi dinle ." Dediğinde bir ona bir kolumu tutan eline baktım . Yüzümdeki sinir halini görmüş olacakki kolumu bıraktı . Bedenim çok çok ağır darbe alsada kolay kolay morarmazdı .
Oradan Onuru dinlemeden geçtim ve eğitim merkezine girdim. Artık kimseyi dinlemeye mecalim yok .
Ders arası molası bitince tekrar dışarı çıktım . Timur orada be bana bakıyordu . Yanına değilde uzağına oturmaya karar verdim. Ama kılıç talimlerimizi beraber yapmamız gerekiyor. Neden ?
~~~~~~~~~~~~~~~|••••••••••••••••••••••••••
Kılıç talimi bittikten sonra da tüm dersler bitmişti . Yorulduğum için yatak haneye girdim . Herkes oturmuş sohbet ediyorlardı . Ben de bizimkilerin yanına gittim . "Ooo sevgilin-Ay pardon ilk ikinci kademe günün nasıldı ?" bunu söyleyen Aşkından başkası değildi . "Aşkın ! Şımarma !" dediğinde elini ağzında fermuar varmış gibi soldan sağa doğru ittirdi ve kilitler gibi yapıp anahtarı geriye doğru attı .
Ben bugün olanları onlara anlatırken "oha" dedi Elis .
Bugünün konusunu bir kenara atıp konuşmuştuk .
🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋Uyuyordum be bir ses geldi , bir metal sesi . Yatakta doğrulmadan hafif gözlerimi açtım . Böylece beni anlayamazdı . Kim olduğuna baktım . Nurgül hoca. Bir dakika Nurgül hocanın gecenin bir yarısı , elinde bıçakla kızlar bölüğünde ne işi vardı. Bir anda aklıma bir söz geldi , " bir sene boyunca aynı kademede kalanlara olacak olan kötü şeyler var ." Demişti . Aklıma geldi Nisa bir senedir aynı kademedeydi . Ve şu anda Nisaya doğru yerden az önce düşürdüğü bıçağı almış bir şekilde rahat rahat yürüyordu .
Bir anda soğuk metali Nisanın boğazına dayamıştı . Ve bir ses duyuldu . Fışkırma sesi ... Evet Nurgül hoca Nisanın boğazını kesmişti . Bu ses o masum kızın kanının sesiydi .
🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋Uyandığımda direk olarak Nisanın yatağına baktım . Bir saniye Nisanın cansız bedeni yatakta yoktu . Ne ! NİSANIN CANSIZ BEDENİ YATAĞINDA YOKTU ! Sıçrayarak yatakta doğruldum . Ama ... ama .... Ama Nisa ranzanın alt kısmındaki arkadaşı Nur'un yanında uyuyordu . Aşkına baktım o da uyuyordu .
Kafamı aşağı erdiğinde gördüğüm görüntüyle bedenim kas katı kesilmiş , kanım donmuş , beynim çalışmayı unutmuş ve kalbim artık kan pompalamıyordu .
Evet aşkımlar nasılsınız ?
Bölüm nasıldı ?
Sizce ölen kişi kim ?
Yada biri öldü mü ? En önemli sorularınızı birdahaki bölümde cevaplayacağım .
Soracağınız başka soruları da yorumlarda bekliyorum 🫶🏻🫶🏻🫶🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşçı Ruhu
FantasySavaşçı ruhuna sahip bir kız ... Ve ona uyum sağlayan bir adam ...