Don't trust anyone

107 12 9
                                    


Minhoya yazdığım mesajdan sonra onunla konuşmak için dışarı çıktım

minhoyu görür görmez yanına koştum

yüzü gülüyordu mutluydu bende mutluydum 

birlikte hiç konuşmadan dolaştık ir ara

-Minho biliyor musun soojin bana bu konuda çok yardımcı oldu 

-huh soojin mi

-Evet neden şaşırdın 

-ee  boşver 

birlikte kamp alanında bayağı uzaklaştıktan sonra bir yere oturduk ve minho bana dönerek

-normalde bu gün seninle buluşup bilinmeyen numara hakkında bilgi verecektim ve bu kolyeyi 

kenarda bir yere oturmuştuk ben ağaca yaslanıyordum minho beni ağaç ile arasına aldı ve 

-Benimle çıkarmısın arin 

-çıkarım ama tek bir şartla hiç kimsenin haberi olmayacak 

-tamamdır

kolyeyi taktı ve birlikte kalkıp kamp alanına doğru yürümeye başladık bir ağacın kenarından geçiyordum ki  minonun koluna çarptım

-Ne yapıyorsun 

yüzüme ellerinin arasına alınca anlamış olacağım ki 

-sakın aklından bile geçirme

-artık ikimizde birbirimizi seviyoruz ve de çıkıyoruz artık seni öpmeme izin verirsin diye düşünüyorum

-burada herkes görür 

-görmese izin vereceksin yani

yanakların o pozisyonda durmaktan kızarmıştı 

-tamam o zaman sonra devamı gelir 

diyerek dudaklarımızı birbirine bastırdı

sonra herkes çadırlarına ayrıldı ve uyuma pozisyonuna geçti 


--------

sabah sıkı bir kahvaltı yaptıktan sonra serbest bırakıldık etrafı gezmek için  

soojin in yanına gidip dün yaptıklarımı anlattım 

-yaa öylemi senin adına sevindim

soojin ile biraz gezdikten sonra çadırımıza girdik  çadırda kızlar konuşuyordu onların yanına gidip havadan sudan konuşmaya başladık bir süre sonra

minhodan telefonuma bir mesaj geldi

"Dün buluştuğumuz yere gelmeye ne dersin "

"olur birazdan gelirim"

-kızlar benim bir işim var hemen gelirim

-aa hadi ama arin bizden önemlimi 

-ee şey yani-

-sevgilisiyle vakit geçirmesine izin verin kızlar 

ses  soojinden  çıkmıştı

-oo arin bizim niye bundan haberimiz yok

-kimmiş o

-şey minho

kısa bir gürültüden sonra 

-sizi rahatsız etmeyelim bari sen git o zaman


minhonun yanına gitmek için hızla çadırdan çıktım çıkmak basit kalır fıradım

-Nerede kaldın arin hani hemen gelecektin

-ufak bir açıklama yapmak zorunda kaldım

-ne açıklaması

- sonra anlatırım boşver  ayrıca sen niye beni buraya çağırdın

-seninle biraz vakit geçirmek için

-Heh kim bilir neler keçiyor aklından senden korkulur minho

-huh

-bir şey yok


Minho ile bayağı yürümüş olacağız ki bacaklarım ağrımaya başaladı 

-ben artık yoruldum ayrıca kamp alanından çok uzaklaşmışız  dönüş yolunu biliyorsundur umarım

-Ee şey bilmeme kendimi kaptırıp biraz fazla götürdüm seni sanırım

-Ne minho ben senle tek başıma buradamı kaldım koskoca ormanda birde kaybolduk şimdı başka isteğiniz varmıydı minhocuğum

-saymak uzun sürer şimdi daha çok var isteğim

-tanrım çıldıracağım şimdi 

-Telefonun varmı

-h-hayır

-yanlız benimde yok

-boşyere telefon sorma burada çekmezdi   zaten


minho birden beni kolumdan çekip büyük bir ağacın yanına götürdü

-bu gece burada kalalım o zaman yarına bulurar bizi

-tamam ama bana fazla yapışma temas sevmiyorum

- ben seviyorum ama 

-ben beynimi s-

-şşş bu gün güzel bir gün küfür etmenin sırası değil

-offf 


bir zaman sonra gittikçe uykum gelmeye başlamıştı daha fazla dayanamayıp minhonun omzuna kafam düştü 

sanırım gece yarısına kadar uyumuş olacağım ki birini uyandırması ile kalktım

-huh ne oluyor minho yanımda baygın yatıyordu 

-soojin  burada ne işi var 

-sana bir şeyler söylemek için buradayım

-bizi takip mi etti

-bırak şimdi onu sadece beni dinle 

yüzüme iyice yaklaşıp

- sen onunla eşit değilsi ve olamazsında onu peşini bırak daha fazla çablama çünkü onu sana vermeyeceğim 

-sen, sen ne diyorsun soojin doğru mu duyuyorum




BÖLÜM SONUUU

YILDIZA BASMAYI VE YORUM YAZMAYI UNUTMAYINNN..!!!!!!!



Starting Over ~"Lee Minho"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin