1.🎋

373 52 32
                                    


Jennie'den

"Jennie şu tabakları da masaya bırak Bayan Manobal gelmeden!" Cho Mun-hee ajumma elindeki tabakları bana uzatırken hemen elinden alıp hafif hızlı yürüyerek yemek salonundaki masaya dizdim.

Birazdan Manobal ailesine önemli bir misafir gelecekti. Ve biz çalışanlar olarak bize son anda haber verildiği için her şey üst üste gelmişti. Hızlanmamız gerekiyordu yoksa yetiştiremeyecektik.

İşim bittiğinde mutfağa geri döndüm ki sevdiğim kadının bir bardak su doldurup içtiğini görmemle nefeslerim bir yerlerime kaçmış gibiydi. Tanrım o çok güzeldi, kalbime ağır geliyor güzelliği.

Üzerinde sadece beyaz tişört ve siyah pijama olsa bile güzeldi hala. Gerçi çuval bile giyse yakışırdı ona. Siyah wolfcut saçları ensesine dağılırken ellerimi yumuşak tutamlara geçirmek istedim o an.

Bakışları şu içerken bana kaldığında hemen kafamı eğerek gözlerimi üzerinden çektim. Çünkü biliyordu onu sevdiğimi.. biliyordu ona deli gibi aşık olduğumu..

İki gün önce gece su içmek için geldiğim mutfakta karşılaşmıştık. Karşıma geçerek bakışlarımın ve duygularımın farkında olduğunu, beni sevmediğini söylemişti. Ayrıca 'Üzgünüm Jennie, ben bildiğin o kızlardan değilim ve erkeklerden hoşlanıyorum benden uzak dur!' Demiş ardından hiçbir şey demeden beni mutfakta yalnız bırakarak çıkıp gitmişti.

Kendi kendime unutmaya çalışmıştım ama lanet olsun ki bir saniye bile çıkmıyordu aklımdan! Çıkaramıyordum onu zihnimden. En ufak bir işle bile uğraşırken güzel yüzü beliriyordu gözlerimin önünde, hakim olamıyordum kendime..

Çaresizdim..

"Jennie kızım gel şu sürahiyi de al masaya götür." Cho ajumma bana seslendiğinde anca kendime gelebilmiştim. Lisa'ya bakmadan ajummanın elindeki su dolu sürahiyi alarak mutfaktan çıktım titreye titreye. Neden titrediğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Sürahiyi dökmeden masaya koyduğumda nefeslenerek sakinleşmeye çalıştım. Kalbim durmuyordu.. onu her gördüğümde ritim bozukluğu oluyordu bende.. Tanrım nasıl unutacağım onu!?

Arkamı döndüğümde Lisa duvara yaslanmış bayık gözlerle beni izliyordu. Anlık yerimden sıçrasam da tek isteğim burdan gitmekti. Çünkü kalp atışlarım yine durmuyor beni uçuruma sürüklüyordu..

"Jennie unut beni. Hem yanlış yoldasın bir erkeği sevmeye çalış." Dediğinde sinirle nefes aldım. Tanrım neler söylüyordu böyle!?

"Sen.. sen birine aşık olmayı bu kadar kolay mı sanıyorsun!? Bir erkeği sevmek ne demek?! Aşkın ve sevginin cinsiyeti yoktur Bayan Manobal!?" Sesim sinirli ama kısık çıkıyordu. Lisa'nın annesi Bayan Manobal sesimi duymasın bir de onun karşısında küçük ve aciz düşmeyeyim diye böyle konuşmak zorunda kalmıştım. Onlar olmasaydı yeminim olsun ki bağıra bağıra haykıracaktım, anlatacaktım ona, onu nasıl sevdiğimi.

Gözlerime bakmaya devam ettiğinde derin bir nefes alarak yemek salonundan çıktım. Ne sanıyordu kendini?! Kolay mıydı bir insanı hemen hayatına almak!?

Mutfağa girdiğimde Cho ajumma yanıma gelerek beni kolları arasına aldı.

"Jennie, üzülme bebeğim. Zamana bırak." Beni anlıyordu. İlk o fark etmişti Lisa'ya olan bakışlarımı. Daha sonra beni bir köşeye sıkıştırmış itiraf ettirmişti bana. Başından beri ona aşık olacağımı biliyordu.

Bir buçuk senedir bu evdeydim ve Manobal ailesine hizmet ediyordum.

Üniversitenin ikinci sınıfında okulu bırakmış burda çalışmadan önce başka yerlerde de çeşitli işler yapmıştım. Garsonluk gibi..

I Kissed A Girl╹JENLİSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin