saklanacak bir sır - TAEKOOK

8

Oy vermeyi unutmayınn

Taehyung'tan

Açlıktan ölmek üzereyken son çıkış zili çaldı. Jimin Avustralya'daki abisi Eun ile buluşacaktı. Eun abiyi bende çok severdim ama kaç yıldır görüşmedikleri için gitmek istemedim. Vakit geçirsinler.

Hızlı hızlı eve gittim. Jungkook! Kahrol bu dünyadan senin yüzünden açlıktan öleceğim. Tanrı şahidim ölmeden önce mektup bırakacağım,Jimin seni öldürsün arkamdan.

Sonunda eve vardım. Kapıyı açtım, içeri ilerledim. Kapıyı kapatmayı unutmadım tabii. Çantamı kapının hemen yanına bıraktım. Mutfağa koştum.

Kendime bir sandviç hazırladım. Bir güzelde yedim.

Hayret Jungkook gelmedi. Uff banane ya. Gene bir deliğe girmiştir göt.

Çantamı aldım ve yukarı,odama çıktım. Bugün ders yapmayacaktım.
Tam üstümü değiştirecektim ki , kapı alacaklı gibi çalmaya başladı.
Koşarak kapıya indim. Açtım,ne göreyim bir adet Oruspu çocuğu Jeon Jungkook.

Kasları ortaya çıkmıştı. Mükkemmel vücudu vardı.Tanrı özene bözene yaratmış.

"Beni süzmeye devam mı edeceksin?"

Ne süzmesi be napim ben seni!?

"Hah ne ? geç geç"

İçeri geçti. Arkasından kapıyı kapattım. Salona oturdu.

"Jimin yokmu?"

Göz devirerek "Maalesef" dedim.
Çoooook sıkıldımmmm.
Şuan Eun abi ile olmak vardı. Jimin kıymet bil oğlum. Bak kıymetini bilmezsen bilirler. JİMİN AÇIK AÇIK DİYORUM KIYMETİNİ BİLMEZSEN ABİNİ ABİM YAPARIM OĞLUM!.

"Ben odama çıkıyorum"
Dediğimi sikine bile takmadığına eminim.

~

Odama gittim ve gizli hesabıma çekmek için kombin yapmaya başladım.

Jungkook'tan

Taehyung odasına çıkmıştı. Telefonu burda açık kalmıştı. Telefonu elime aldım ve Instagramına girdim. Gizli hesabına baktım. Bacakları ve kalçası oldukça iyiydi. İnce beli onu daha da iyi yapıyordu. Oldukça zarif ve iyiydi.

Telefonunda gezinirken Taehyung yukarıdan seslendi.

"JUNGKOOK TELEFONUM ORADA MI?"

"EVET!"

"GETİRİR MİSİN?"

"HAYIR GEL AL"

Seni göreceğim Taehyung. İnce belini ve bacaklarını göreceğim.

Ayak sesi duyduğumda telefonu kapatıp sehpaya bıraktım. Taehyung salona inmişti. Giydiği etek ve kroptu. Baya yakışmıştı. Telefonu almaya uzandığında
ayağı takıldı ve kucağıma düştü. Endişe ile ayağa kalkmaya çalıştı.

Sabaha kadar böyle kalabilirim. No problem.

"B-ben özür dilerim"

"Sorun yok"

Telefonunu aldığı gibi odaya çıktı.
Arkasından gülmek ile yetindim.

Sanırım ona kendimi affettirmek gerekiyordu.

~~~

Oy verinnn