Çok uzun zaman önce Beleriand (ŞUAN YIKILMIŞ BİR ŞEHİR) henüz sular altında kalmamışken soylu elfler arasında savaşmayı çok seven bir elf leydisi vardı.
Çok yönlü savaş yetenekleri Arda'nın bütün elfleri arasında ünlü olan bu dişi elfe Nakilon unvanı verildi. Elf dilinde nakilon kazanan anlamına geliyordu. Bunu girdiği her savaşta galip geldiği için almıştı.
Ancak büyük yüzük savaşından sonra elflerin güzel savaşçısı birdaha görülmedi. Uzun yıllar ortalarda olmadığı için elflerin hafızalarından silindi. Yaşlı elfler savaşta öldüğü için gelecek nesiller onu yanlızca bir masal sandılar...
Peki gerçekten bir masal mıydı?
ÒRTEN - SWONNA TAPINAĞI
Ucu bulutların arasında olan bir dağın içinde soğuk bir tapınakta bir kadın ayı derisi halının üzerinde oturuyordu. Elinde bir flüt onu üflerken bir yandan da doğru boşluklara basarak melodiyi bütün alana yayıyor az ileride olan beyaz saçlı çocuğu neşelendiriyordu.
Çocuk gülümsedi kadının çaldığı her melodiyi severdi.
Kadın bir an durdu...
Bu beyaz saçlı çocuğun dikkatini çekti...
Kadın ayağa kalkarak odadan çıktı.
Adım sesleri yankılanan kadın ilerlerken çocuk da peşinden gidiyordu...
Karmaşık koridorları geçerek gün ışığına çıktığında çocuk gün ışığının altında kadını artık daha net görüyordu.
Bulutların içinden tiz bir ses yankılandı.
Bir şahindi...
Yaklaşan şahini gören kadın kolunu kaldırdı ve şahinin onun koluna inmesine izin verdi.
İlk önce şahini biraz okşamış ardından ayağına bağlı küçük kağıdı almıştı.
Görevini tamamlayan şahin uçup giderken kadın nazikçe kağıdı açtı.
Kaşları çatılan kadının küçük çocuğa baktı.
"Celeb anlaşılan bir gezintiye çıkıyoruz."
.....
"Ama Aruil neden uçamıyoruz?"
"Senin büyüklüğünde bir yaratık için çok dikkat çekici olur ."
Bu konuşan ikili baş kahraman Aruil ve küçük Celeb'di.
Karlı dağların sonu geldiğinde ve sonunda yeşil ağaçlar göründüğünde Celeb mutlulukla gülümsüyordu. Meraklı gözlerle etrafı tarıyor arada bir Aruil'e gördüğü şeyleri gösteriyordu. Küçük Celeb birkaç yüzyıldır Arda'da olmasına rağmen karlı dağların ardını görmemişti. Aruil hep bunun onun iyiliği için olduğunu söyler ona dış dünyadan hikayeler anlatırdı. Elf dilini ortak dili ve cüce dilini ona öğretmişti.
Celeb meraklı bir yaratıktı. Aruil sayesinde kendi türü gibi zalim olmamış aksine merhametli ve şefkatli olmuştu.
O bir ejderhaydı .
İnsan şeklini alabilen ve kara düşmanın lanetinden kurtulmuş bir ejderha...
Kanı valar kralı Manwe tarafından temizlenmiş annesi sayesinde dünyaya lanetli enerjiyle gelmemişti.
"Aruil bak bunlar bana anlattığın yaban kedileri!"
Aruil sağ tarafında yaklaşık on metre ötede olan yaban kedisini gördüğünde
"Evet bu bir kedi."
Demişti.
Açıkçası Aruil de uzun zamandır topluluk içinde bulunmamıştı.
Ancak hayatının belli bir noktasında tanıştığı kişiler onun için yeter de artardı.
Swonna tapınağındaki huzuru seviyordu.
Celeb onun için tapınaktaki uğraşlardan biriydi.
Celeb her tarafı incelerken Aruil de kendi düşüncelerine dalmıştı.
Orta Dünya uzun zamandır sakin gibi görünse de aslında gizlice meydana gelen değişikliklerin farkındaydı.
Sauron gücünü geri topluyor topyekûn bir savaşa hazırlanıyordu.
Geçen yüzyılda karanlık enerjinin havayı daha da kirlettiğini hissetmişti.
Bu başlı başına onun en rahatsız olduğu konulardan biri olabilirdi.
Nice ağaçlar geçtikten sonra küçük bir nehrin kenarında duran ikili durdu. Daha doğrusu Aruil 'in durduğunu gören Celeb doğal olarak durmak zorunda kaldı.
Aruil ona dönüp
"Burada kamp kuracağız. Ben ateş yakayım sende birkaç balık yakala. "
dedi.
Onaylayan Celeb balıkları yakalarken Aruil de dediği gibi birkaç kuru dalla ateş yaktı.
Celeb balıkları getirdiğinde ise bir çubuğa geçirerek pişmeye bıraktılar.
"Peki Aruil nereye gidiyoruz?"
" Elf diyarı Ayrıkvadi'ye eski bir dostum'u görmeye."
Celeb heyecanla
"Ayrıkvadi'ye mi? Elflerin diyarına mı? Onların hepsi senin kadar güzel ve güçlü mü peki? Başka dişi ve erkek elfler var mı? Bana anlattıkların gibi mi?"
Celeb'in ardı ardına gelen soruları Aruil'i gülümsetti.
Küçük ejderha her zaman meraklı ve heyecanlı olduğu için ona birşeyler anlatmak Aruil'in hoşuna giderdi.
Aruil kendi içinden ' bazen garip davransa da o gerçekten çok akıllı ve anlayışlı 🙂🙂🙂' dedi.
Celeb ikinci balığı da iştahla yerken aniden aklına bir şey gelmiş gibi Aruil'e baktı.
"Aruil..."
"Hmm..."
"Şey ne kadar süre kalacağız..."
Beklentiyle elfe bakan ejderha biraz umutla biraz da umutsuzlukla parlak gözlerini iyice açıp dudaklarını büzdü.
"Bir süre kalacağız... Bende tam olarak emin değilim."
Ejderha genişçe gülümsedi. Bu haber hoşuna gitmişti.
"Ama şunu başından söyleyeyim orada sorun çıkarma olur mu?"
Çocuk serçe parmağını elfe uzattı.
"Tamam söz veriyorum yaramazlık yapmayacağım. "
Ejderha'nın tuhaf el hareketi ve anlaşılmaz kelimeleri elfi tekrar şaşırttı.
"Hadi Aruil sen de parmağını getir. Bak şöyle..."
Parmağını kendi gibi yapıp onun parmağına geçirdi.
"Oldu işte bu bizim sözümüz. Ben uslu bir ejderha olacağım ama sende söz ver bana etrafı gezdireceksin..."
"Söz veriyorum uslu bir ejderha ol ve bende sözümü tutayım. Ayrıca başka kimseye ejderha olduğunu söyleme bu tehlikeli olur mu?"
"Tamam söz..."
İkili birbirlerine söz verdikten sonra yemeklerini yemeğe devam ettiler...
....
💙💙💙💙💙💙💙
Merhaba dostlar....
Nasılsınız...
Bu aralar ilham perileri benden uzaklaştı...
Bu yüzden Reankarnasyon Şeysi ' ne bölüm yazamıyorum 😥😥😥...
Ama Allah'tan bu kurgunun birkaç bölümünü yazmıştım...
Ayrıca aklımda yeni bir kurgu vardı ve ona taslak hazırlamayı düşünüyorum ( Böyle dediğime bakmayın çok saçma bir rüya gördüm.Fikir de ordan çıktı ama bu fikrin sadece birkaç cümlesi aklımda gerisi yok unutmayayım diye yazacağım) ...
Şimdiden teşekkürler...
Gelecek bölümde görüşürüz...
🥰🥰🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Elf
FanfictionOrta Dünya'da karlı bir dağ vardır kimsenin bilmediği... Kendini dış dünyadan soyutlamış bu dağda kadim bir yaratık ve ona eşlik eden soylu bir elf yaşar. Dış dünyayla bağlantı kurmamış bu elfin huzuru çok yakında bozulmak üzere çünkü gökdeki b...
