Ohh.. Bu hiç güzel olmayacak.. Herneyse.. BAŞLIYORUZZ!
₊‧.°.⋆•˚₊‧⋆.₊‧.°.⋆•˚₊‧⋆.₊‧.°.⋆•˚₊‧⋆.₊‧.°.⋆•˚₊‧⋆.
"Bundan birilerinin haberi olursa, ölümü ikinci kez tatdırırım sana orospu çocuğu. Kimsenin böylesine bir star'ın yoldan her hangi birine hizmet ettiğini öğrenmemeli.
Karına selam söyle!"
Frenler çekildiği gibi arabadan inmiş, neredeyse evi sayılacak otel'in kapıları önüne gelerek derince iç çekmişti. Kapıların ardından kulağına doluşan seslerle gülümsemiş ve içeriye geçmişti. Gözleri etrafı süzerken, koltuğa adımlayarak kendini yumuşak zemine bırakmıştı.
"Angel? Yorgun gözüküyorsun."
"Merak etme tatlım. Ben her zaman formumdayım."
Pentious 'un sorusuna yanıt vererek onu geçiştirmişti. Ardından koltuktan kalkıp bar kısmına ilerlemiş, Husk'ın kabusu olmaya başlamıştı.
Aralarındakı karışık ilişki onu fazlasıyla tatmin ediyordu. Husk için aynısı söylenemezdi ama. O, Angel'i tam bir baş belası olarak görüyordu. Tatlı, değişik ve seksi bir baş belası. Bazen Husk onu kendine benzetiyordu. Her yönden aynı olduklarını düşünüyordu.
Her kes kendi aleminde takılırken, Charlie ise saçlarını yolmaktan başında tüy kalmayacak haldeydi. Stres, huzursuzluk ve endişe duygularını aynı anda yaşıyordu. Meleklerle - daha doğrusu Adam ile yaptığı toplantı hiç de iyi geçtiği söylenemezdi. Hatta berbat kelimesi daha iyi bir terim olurdu. Çünkü meleklerin saldırısına az vakit kalmıştı. Günahkarların bir çoğu bu savaşta ölümü ikinci kez tadacaktı. Bunun karşısını önlemek gerekiyor ama Charlie'nin aklına hiç bir sik gelmiyordu.
"Char-Char babandan yardım istemeliyiz canım."
Vaggie'nin ortaya sunduğu fikir diğerlerinin aklına yatsada, Cehennemin Prensesi için durumlar pekte öyle değildi.
"Olmaz!"
"Baba sorunlarımı?"
Sr. Pentious tam olarak doğru bir noktaya dokunmuştu.
"Hayır! Sadece babamla pek yakın değildik..."
"Baba sorunları."
Husk'ın noktayı koymasıyla, Charlie gerçeği hüzn dolu bakışlarıyla kabullenmişti. Haklılardı. Babası ile yakın olduğu söylenemezdi. Hem başka bir şansı yoktu ki. Belki babası ona yardım ede bilirdi. Günahkarları ölümden kurtara bilirdi. Ne de olsa onlar onun halkı. Değil mi?
"Eminim baban seni geri çevirmez Charlie."
Pentious, acayip görünümlü telefonu sahibine doğru uzataraktan, umut dolu gözlerle bakmaya başlamıştı.
Charlie telefonu gülümseyerek almış, ve babasını aramaya koyulmuştu.
Geçen bir kaç dakikanın ardından arama cevaplandırılmıştı.
"Hey~ Charlie! Naber sürtük?"
"Ohh.. İyiyim babacım. Seni rahatsız ettiysem üzgünüm. Fakat konuşmamız gereken bir durum var. Hem eminim ki, Hazbin Otel'den haberin vardır. Öyle değil mi? Televizyonda görmüşsündür!"
"Şu aralar yoğun olduğum için televizyona bakacak bir zamanım olmadı. Biliyorsun çok meşgul bir adamım. Bir sürü işlerim var. Konuşacağımız konu çok mu önemli?"
"Tabii ki de meşgul bir adam olduğunu biliyorum. Evet konuşacağımız konu önemli. Acaba senden rica etsem bir kaç günlüğüne bizim yanımızda - Hazbin Otel'de konaklaya bilirmisin? Seni burada görmekten onur duyarız."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Radio and Apple!
HumorHazbin Otele hoş geldiniz! Millet burada her türden kaçık var... Sizide bekleriz! Gelin ve havada ki aşkın tadını çıkarın!