ASANSÖR

SURATSIZ DAMAT

Hayatım, sen beni burada bekle. ben üstümü değiştirip geleceğim. sonra da yemek yeriz." Murat'ın 'gitme' diyen bakışlarını aldırmadan elimi elinden ayırıp asansöre doğru ilerledim gelinlikle yemek yiyecek değilim! görmemiştin düğünü olmuşla başlayacak Fısıltıları duymak istemiyorum Zaten sinirlerim bozuk Bir insanın düğün gününde bile moralinin bu kadar haksızlıktan başka bir şey değil Allah aşkına düğün pastamı kocamın elinden değil de Kaynanamın elinden yemiş olmamın hesabını kim verecek yok yok Bu kadın beni bir gün öldürür tam Kendi masalını yazacağım diyorum doğru adamı buldum diyorum başıma kıskanç bir kaynana çıkıyor onunla da idare ederim diyorum düğün gününe kadar yaptığı tüm saçmalıkları hazmedip sonunda mutlu olacağından emin oluyorum karşılaştığım muameleye bak kadın resmen düğündeki romantik anımızı çaldı çıldıracağım geldim orasını elindeki çatalı aldı ve koca bir dilim pastayı ağzıma doldurdu Neymiş şimdi ben ona yedireyim ki yaşlandığımda beni açık bırakmasın imiş bizimle otele de gelecek diye Hatta ben de sizinle yatayım da ileride bir gün yatacak yerim olmazsa benimle uyumaya alışsın der diye nasıl korktum anlatamam hatırladıkça bacaklarım yere daha da sinirli bastığımı hissettim bir iki Hızlı adım daha atıp asansörün kapanmak üzere olan kapısına gittim ve son anda içeri girdim içerideki Adamı görünce şaşırmadığımı söylesem yalan olur üzerindeki damatlık Murat'ın damatlığına çok benziyor sanki çok fazla damatlık seçeneği var daha adam yüzünden garip bir ifadeyle beni baştan aşağı atınca yutkunup Asansörden dip köşesine geçtim Demek ki bu gece oteldeki yeni evlenen tek çift biz değiliz Tebrik ederim diye mırıldandım arkadaş canlısı bir ses tonuyla Adam kafasını bana çevirip Allah bullak bir ifadeyle baktı efendim efendim tebrik ediyorum diyorum şey üstümüzdeki damatlık değil o yüzden tebrik ettim o üstündeki şeyi de anlattık değilse kendimi tutamayıp fena halde gülerim yani Hadi ama böyle bir takımla öylesine dışarı çıkılmaz değil mi adamın dalgın olduğu çok belliydi Durgun bir şekilde üzerindeki kıyafetlere baktık Kaşlarını havaya kaldırdı Ha evet evet öyle teşekkür ederim duraksayıp beni Tekrar baştan aşağı süzdü ve umrunda değilmiş gibi bir bakış atarak devam etti Ben de sizi tebrik ederim omuz silktim Teşekkürler Madem o umursamıyor ben de umursamam Halbuki ben bayanımız boyunca çiftler olarak takılabileceğimizi falan düşünmüştüm yüzüme bile bakmadan oflayarak asansörün tuşlarına göz attı insan kaçıncı katta gideceğimiz sorar Belki ben ondan önce ineceğim Ama yok nazik bir adam olmadı konuşmalarından da belli birden düşüncelerimi duymuş gibi bana baktı yoksa ben bunları dışından mı söyledim Yok hayır yok yok kesinlikle söylemedim ama ne olur ne olmaz diye hafifçe tebessüm ettim siz kaçıncı katta çıkıyordunuz acaba Cidden dışından mı söyledin ya çok ayıp oldu ama dışından söylesem bunu bilirdim Öyle değil mi Ayrıca hiç de düşüncelerimi duymuş gibi sinirli görünmüyor sadece bir sıkıntısı var gibi Ah şey 9. katta olması lazım deyip elimdeki O da kartını göz attım Evet evet 9. kata çıkmam gerekiyor bir şey söylemek yerine sadece başımı salladım kollarını göğsünde birleştirdi adamın varlığını Yoksa hep elimi saçıma götürdüm ve saçlarımı acıtmaya başlayan tel tokalarından birkaçını çıkarmaya başladım Keşke saçlarımı kıvırcık yaptırmasaydım topuzdan önce yine kabaracak ne durumda olduğuma bakmak için asansörün aynasına doğru döndüm ve gözlerim kocaman açıldı felaket kabarmış kahretsin diye mırıldanıp saçımı düzeltmeye çalıştığım sırada suratsız damat birden bana baktı kendini tutamayıp hafifçe güldü Vay demek bile biliyor ama bu Halime Gülmek çok kaba çok kaba bir şey mi oldu beyefendi diye sordum uzun zamandır bedenime uğramayan öfkeliden çok hırçın tavrıma kendimi Murat'la tanıştığımız ilk günden gibi hissettim nedense yok Sadece saçlarınız çok dedi ama devam etmek yerine gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı sinirle aynaya döndüm ve saçlarımı elimle bastırmaya çalıştım bir yandan da neden bu kadar yavaş Bir asansör diye söyleniyordum birden Ben saçlarımla uğraşmaya devam ettiğim sırada asansörün kapısından ya da herhangi nalet olası bir yerinden bol bir ses geldi Hani Metro istasyonda Beklerken Metro'nun yaklaştığını anlamanızı sağlayan O Ses gibi He geldik sanırım deyip tel tokalardan birini saçıma geçirmeye çalışırken kapıya doğru dönüp bir adım attım sanmıyorum Kaşlarını çatıp asansörü tavanına baktığı sırada yüzündeki elbiseyi görebiliyordum anlam vermeye çalış harcasın etrafına bakındım ne oluyor Sesim gel ilginç çıkıyordu asansörün hareketsiz olmasına rağmen açılmayan kapının farkındalığıyla birden fazla büyük bir gürültüye birlikte asansör hafifçe sallandı ağzımdan kaçırdım ufak bir çığlıkla birlikte farkında olmadan suratsız damadın koluna tutundum asansörün ışıkları teker teker sönerken nefes alışlarımın hızlandığını hissettim Korkulacak bir şey yok Sadece asansörde kaldık Tanrım ne nasıl ne bu kadar sakin ne diyor bu Korkulacak bir şey yok mu Sen ne saçmalıyorsun be İnanın bana saçlarınız şu an İçinde bulunduğumuz durumdan daha korkunç görünüyor Daha ne kadar kabaracak diye şaşkınla izliyorum Bu adam Benimle dalga mı geçiyor Allah kahretmesin ilk gecemde daha Elif'in tekiyle Üstelik onun da karısı ile ilk gecesinde asansörün içinde tıkılıp kaldım ve bu lanet olası adam hala saçlarımla dalga geçmekle meşgul