Gün geldi çattı
Gün de gün olsa ki yarındı zaten
Minho notları unuttu hatta çamurlu
kağıtları sakladı.Ve ders çıkışı kantine geldi gariban bir şekilde iki eli çantanın üstünde beklemeye başladı.
Herkes bi anda tanıdık gelmeye başladı.
Bu utanmanın birinci seviyesi idi.Şimdi hyunjinin - ismini daha bilmediği kişi - gelmesini çaresizce bekledi.
Saat 15:17 gibi bir güzel koku esintisi sanki burunun aşırı çekici gelmişti.
Bu bir erkek parfümü idi.
Odunsu kokuları baskın üstelik .
Bu ayrıntılarda neyin nesi idi, oha.Ve sağından bir çocuk geçti gitti .
Onun o kişi olduğunu farketti.Tam ayağa kalkıp kendisinin burda olduğunu söyleyecekti ki , kantine gittiğini gördü.
Hem burda olduğunu söylemesi ayıp olur, bir tık.
Bir tık mı ! baya ayıp olurdu, zorla ödev yaptırırmışcasına.Sonra bekledi onu bir iki dakika sonra onun gözleri sakince etrafı tararken kalabalığın içinden minho tek elini kaldırıp seslendi.
Buradayııım!
Ellerini narince ardışık şekilde salladı.
Ve baya tatlı gözükmüştü.
Ne oluyor minho kendine gel dedi
İçinde çokta derinlerde olmayan bir ses
Adeta bu ses ile iyi mi anlaşsa yoksa boğazlasa mı diye düşündü.O sıra hyunjin karşısına geçip seslendi.
Hyunjin: Merhabalar
Minhodan dünyaya,
Minho cevap verdi, hemen ardına
Minho : Merhabalar.
İçinde ki ses, bu ne soğukkanlılık minhodan beklenmeyen tavırlar diyordu.
Galiba boğazlaması için geçerli sebeb, şimdi doğmuştu.Hyunjin: Nasılsınız, beklettim kusuruma bakmayın.
Minho acil şekilde bu tavırı bırakıp güzel konuşmalıydı. Çünkü o minho idi.
Minho: Ne kusuru ya, kahveler için teşekkür ederim.
Hyunjin: Rica ederim, ne demek
Minhonun içinde ki ses cidden sıyırmış olmalı ki, ne demek için teşekkürden sonra edilen söz diyecekti.
Cidden heyecandan beyni sıfırlanıyordu.Minho: Bugün nasıl geçti ?
Hyunjin: dersler her zamankinden yorucu gelmeye başladı mı ne desem.
Galiba yaz geldiğinden olmalı.Minho etrafında ki herkes sanki onu izliyormuş gibi geldi. Belki de izliyordu.
Bu kızlar normalde ona fazla bakmazken, şuan hyunjinle oturduğundan ona bakmaya başlamışlardı. Ama hyunjin hiç onlara pas vermiyor ve galiba biraz farkettirmiş olsa ki yönelimi farklıydı.
Minho: eksik kalmasın ki biz de aynı durumdan muzdaribiz.
Ve bi anda minho aşırı entel konuşmaya başlamış gibi hissetti.
Muzdarip mi ? Oha yuh çüşHyunjin kahvelerin tükendiğini görünce asıl lafa girdi.
Hyunjin: kahveler bitti ise ben ödevler için bizim ev müsait diyecektim.
Diğer bardağı orada içeriz.
Senin için uygunsa tabi ki.Minho bu şok teklif karşısında sadece
Minho: evet olur.
Diyebildi.