30⋆

610 53 58
                                    

mrb😀

Eğer smut okumayı sevmeyenler bir sonraki bölüme geçsinler, olayın akışı devam edecek yine.

Normalde fice smut yazmayı düşünmüyordum çünkü yazamıyorum. Eğer yaşça küçükseniz ve bu bölümü okuyorsanız öncelikle uyarıyım bu bölümde rahatsız olabileceğiniz kabaca +18 sahneler var, okumanızı tavsiye etmiyorum.

şimdiden iyi okumalar.



(sana da iyi okumalar duyuruyu sikine takmayip 15,16 yasindaki eleman.)

Saçlarımız, üstümüz, ev…
Her şey sırılsıklamdı baştan aşağıya, sırılsıklamdık.

Dudaklarımızdan akan suya aldırmıyor ve delicesine öpüşmeye devam ediyorduk.Git gide daha da derinleşiyordu her şey, öpüşlerimiz, hislerimiz…

Birbirini yıllarca bekleyen bir çiftin hasret giderişi gibi birbirimize hissettiğimiz duygular hızla artıyor, ve birbirimizin her zerresine değiniyorduk. Bir açıklaması yoktu, sarhoştuk istiyorduk ve artık ikimizde bazı şeyler için hazırdık.

Islak bir sesle dudaklarımızı ayırıp mayhoş gözlerle Taehyung'a bakmaya başladım. Dudakları hafif kıvrılmış, gözleri ise aynı benimki gibi mayhoştu.

Ben ise anlık bir cesaret ile elimi onun tişörtünün eteklerine atarak yukarı doğru sıyırdım, o ise bana yardım etmek için aramızdaki çekime engel gördüğü kumaşı bir tarafa fırlattı. O sırada birbirinden ayrılan dudaklarımız tekrar aynı sertlikle birbirine yapışmıştı.

Hâlâ devam ediyordu çeşmeden boşalırcasına tepemizden akan su. Yumurtayı geçtim, her taraf sular altında kalmıştı, ve biz bu suların altında deliler gibi öpüşüyorduk.

Üstü çıplak, tüm vücudu ellerim altındaydı karşımdaki bedenin. Bana bakışları çok güzeldi, ellerinin tenimdeki hissi, kıvrak dil hamleleri...

İçimde kelebekler uçuşuyordu. Kocaman vücudunun altında korunmak istiyor, ve kendimi ona muhtaç bir yavru gibi hissediyordum. Taehyung bunu dile getirmesem bile bir şekilde anlıyor ve isteklerimi yerine getiriyordu. Bu bile yeterdı fındık götümün şaha kalkmasına.

Bir kaç dakikanın ardından uzun ve kemikli ellerini kalçalarıma atıp beni kucağına alarak tezgahtan ayırdı. Bu hareketiyle başta biraz sarsılsamda beni sımsıkı tuttuğu için hemen dengemi sağladım, ardından bacaklarımı onun belinin etrafına dolayıp kollarımı da omzunun iki kenarına fırlattım.

Yavaş adımlarla sonunda fıskiyelerin durmasıyla beni yukarıya doğru çıkartmaya başladı. Bir taraftan öpüşüyor, diğer taraftanda merdivenleri teker teker çıkmaya çalışıyordu, ben ise her geçen saniye daha da sıkı sarıyordum kollarımı.

Merdivenleri aşar aşmaz odasının önüne gelip kapıyı adeta düşmanıymış gibi sertçe tekmeleyerek açtı. Bu hareketi asla dengesini kaybettirmedi ona, nasıl bir güç varsa. Dudaklarımı kendi dudaklarının içine alıp sertçe emiyordu tenimi. Ben ise ona ayak uydurarak yalnızca ağzımın içindeki dilini emmekle yetiniyordum.

Vücut sıcaklığımız her ne kadar düşük olsa da ikimizin de umrunda değildi. Birbirimiz için hasta olmayı göze almıştık.

Kapıdan içeriye girer girmez yanında gördüğü kumandadan bir tuşa basmış, ve odanın huzurlu bir melodiyle dolmasını sağlamıştı. Ayrıca bunların hepsini aynı anda beni öperek yapıyordu.

Bir anda bu normal sandığım melodinin normal olmadığını anlayınca gözlerimi fal taşı gibi açıp dudaklarımızı hışınla ayırdım. Bu onun sesiydi, kendi kaydettiği şarkılardan birini açmıştı ve kendisi söylüyordu. Kendine ait bir bilgiyi benimle paylaşması ve böyle bir ortamda bu şarkıyı dinletmesi resmen beni benden almıştı.

false ghost ☆ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin