Bang Chan
Kendini hep cesur birisi olarak görmüştü . Kavgadan kaçmazdı , içindeki canavar sayesinde bu zaten mümkün değildi . Yeni durumları ve olayları heyecanla karşılar , maceraya atılmayı severdi .
Chan herhangi bir şeyden korktuğunu asla düşünmemişti .
Ta ki Felix , annesinin onları zorla kalmaya ikna ettiği akşam yemeğinde o soruyu sorana kadar , bizimle yaz tatilini geçirmeye Deokjeokdo'ya gelir misiniz ?
Masada bir sessizlik oluşmuş ve babası , annesi , Changbin ve Chan arasında kısa süren bir bakışma geçmişti .
Sıradan insan olan arkadaşları Minho ve Felix parlayan gözlerle onlardan bir cevap bekliyordu .
Sorun kesinlikle istememeleri değildi .
Sorun , dört kurdu tatile davet ettikleri yerin Periler 'in bölgesinde olması ve klanlarının en güçlü iki üyesinin orada yaşadığının bilinmesiydi .
Yani haber verilmeden oraya gitmeleri imkansızdı . Savaş sebebi sayılabilirdi .
Babası boğazını temizlemiş ve yüzüne sahte bir gülümseme kondurmuştu . "İşlerimizi halledelim , belki gelebiliriz çocuklar . "
Bu sözle ikili kocaman gülümsemişti .
Gecenin ilerleyen saatlerinde babası ve annesi hazırlanıp Kurul ile bu konuyu konuşmak üzere çıkmışlardı evden .
Okulun tatile girme zamanı yaklaştıkça verdikleri sözü tutabilmek için görüşmeleri hızlandırmışlardı . Bu aceleden dolayı Periler fazlasıyla rahatsız olmuşlardı . Neyseki herhangi bir sorun çıkmamıştı . Karşılıklı sözler ve güvenceler verilmişti .
Sonuç olarak dört kurt şu anda , kiralanan büyük arabanın içinde Deokjeokdo 'ya doğru gidiyorlardı .
Lee Felix
Arabanın tekeri çukura girip kafasını cama çarptığında tatlı uykusundan uyandı . Acıyan yeri ovuştururken nerede olduklarını anlayabilmek için etrafına bakındı ama anlamadı bir şey .
" Baba daha gelmedik mi ?" diye sordu , şoför koltuğundaki adama doğru uzandı hafifçe .
" On - on beş dakika kaldı . "
" Tamam ." dedi , koltuğa yaslandı gerisin geri . Ellerini kucağında birleştirdi .
Kitap okusa ? Yok yeni uyanmıştı anlamazdı bir şey . Müzik ..? I -ıh , onu da istemiyordu . Gıcıklığına abisi ve sarmaş dolaş uyuyan arkadaşlarını mı uyandırsaydı ? Minho onu öldürmese bile , Chan yapardı bunu .
Hiç kimseye dokunmamaya karar verdi ve dışarıyı izlemeye koyuldu . Sonuçta o uslu bir çocuktu .
" Evet , geldik sayılır millet ! Uyanın bakalım !" diye bağıran babasıyla herkes kımıldanmaya başladı .
Yol kenarındaki eski satıcı tezgahını hatırlıyordu Felix , varmaları çok sürmezdi . Çantasını omzuna attığında araba yavaşlamaya başladı . Kısa süre sonra da durdu zaten .
Onlar arabadan inerlerken büyükannesi evden yavaş adımlarla çıktı .
" Anne !"
Sıkıca sarılmalar , selamlaşmalar ve hasret gidermenin ardından yaşlı kadın bir anda bastonuyla onlara vurmaya başlamıştı .
" Büyükanne niy- Ahh !"
Omzunu tutarak inleyen Minho 'ya kıs kıs gülerken beline bir darbe de o aldı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Fairy
FanfictionLee Felix , yaz tatilinin şu ana kadar geçireceği en sıkıcı tatil olacağını düşünmektedir . Belki de düşündüğü kadar sıkıcı olmayacaktır ?