0.

95 14 6
                                    


Yaşanan hiçbir şey ansızın ya da sebepsiz yere gerçekleşmemişti.

Kimisi olanlar yüzünden onu şımarık olmakla suçlamış, kimisi ise aldığı haber karşısında hiçbir tepki vermeden hayatına kaldığı yerden devam etmişti. Başından beri biliyordu aslında. Belki de bu yüzden onun için her şey bu kadar kolay gerçekleşmişti. Senelerce beraberinde sürüklediği gölgeleri, sonunda ona doğru olanı göstermişti.

Bir an bile tereddüt etmemişti.

Kendisine verilmiş bir görevmişçesine, her şeyi sırasıyla yerine getirirken bedeni hiç olmadığı kadar gevşemiş, üzerindeki sisli hava ortadan kalkmış ve geriye sadece aydınlık bir atmosfer kalmıştı sanki... Artık ne istediğini tam anlamıyla biliyor, ona ulaşmak için bir anlığına dahi tereddüt ermiyordu. Çıplak ayakları balkonun soğuk zemininde emin adımlarla ilerlerken, vücudunun ağırlaşmasına neden olan şeye çevirdi bakışlarını, ardından da geceyi renklendiren bol yıldızlı gökyüzüne. Son gördüğü şeyin bu, son duyduğu sesin ise usulca kulağını okşayan yaprak hışırtıları olmasını diliyordu.

Öyle de oldu.

Hafif bahar esintisinin hakim olduğu sıradan bir salı gecesinde, silahın namlusunu alnına dayadığında Kyungsoo ne istediğini biliyordu.

Buz kesmiş işaret parmağıyla tetiğe bastığında ruhu karanlığa hiçbir acı çekmeden teslim olmuştu. Her şey istediği gibiydi. Bile isteye sonunu getirmiş, ruhunu boğan her şeyden tek bir kurşunla kurtulmuştu. Bu kadar basitti.

Bitmişti.

En azından böyle düşünüyordu.

Ölümüne giden yolda, silahın tetiğini kendisi çekmemiş gibi gözlerini aynı gökyüzüne açtığında, Kyungsoo artık hayatındaki hiçbir şeyin bir daha eskisi gibi olmayacağını biliyordu.

schnapsidee // kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin