Driaver ᵠ𝕄𝕚𝕟𝕤𝕦𝕟𝕘ᵠ

dos ‼️

Benim yazdığım smutlardan şey izlediğim belli oluyormuş öyle dediler. Öyle mi gerçekten 🥺🌟

İyi okumalar oy ve yorum. Sessizlik istemiyorum tüm azgınlığınızı dışa vurun.

Biraz hızlı ilerliyo :3 minific olma ihtimali?

-

Hala arabadalardı. Hava kararmıştı. Peter bir şarkı mırıldanırken Lee Know içten içe gergindi. Kozlar tamamen tersine dönmüştü ve bu onu tehlikede hissettiriyordu. Camdan dışarıya bakan başını Peter'a çevirmişti.

"Sen kimsin?"

Biraz düşündü siyah saçlı olan.

"Çaylak."

"Ciddi soruyorum. Kimsin sen?" Jisung'un dudakları alayla kıvrılırken parmaklarını direksiyonun üstünde gezdirdi.

"Eğer geniş bir ünvanın olsaydı beni tanıyabilirdin."

"Seni tanımam için ünvanı olması gereken sen olmaz mısın?" Jisung'un ağzındaki gülümseme genişlerken kıkırtıları duyulmuştu.

"Anlamıyorsun. Zamanla anlarsın."

"Kimsin peki?" Çocuğun direterek sormaya devam ettiği sorularla bu sefer derin bir nefes çekti. Seyrettiği yolda belirli bir alana çevirmişti arabayı.

"Ben iddiayı kazanmış, seni becerecek olan kişiyim. Daha fazlasını bilmeye ihtiyacın yok." Minho gözlerini önüne çevirirken sessizliğini korudu. O sırada yavaşlayan ve bir kenarda duran araba ile gözlerini etrafa çevirdi. Oldukça ıssız bir alan gibi duruyordu.

Gözleri Jisung'a dönerken çocuk arabasındaki birkaç düğmeye dokunduğunda Minho yerinden sekmişti. Altındaki koltuktan gelen 'çıt' sesi irkitmişti onu. Meraklı gözleri yenildiği yarışçıya dönerken Jisung onu omuzlarından itmiş, açtığı ayarlar sayesinde geriye doğru yatabilen koltuğa yatırmıştı. Minho neden böyle bir mekanizma olduğunu çözmeye çalışırken Jisung çoktan yerinden çıkmış ve koltuğu geriye iterek Minho'nun bacaklarının arasına yerleşmişti.

"Bu ne böyle?"

"Özel tasarım." Avcıyı andıran kokusu Minho'nun burnuna akın ederken heyecan ve korku dolu çocuk yerinde kıpırdandı.

Jisung, bekletmeden ellerini çocuğun vücudunda gezdirmeye başladığında Minho huylanarak yerinde bükülmüştü.

"Sabit dursana." Jisung'un sıkı elleri onun göğsüne ilerlerken Minho'nun deri ceketini iki yana doğru sıyırdı. Omuzlarından aşağı kayan ceket sonrası elleri tişörte yerleşmiş, altından sıyırarak yukarı çekmişti.

"Deniyorum..." Daha alışamamışken bu kadar hızlı girişmesi onu germişti fakat buna kendi kaşınmıştı.

Jisung, altındakinin karın kasları göz önüne çıkarken yüzüklü parmaklarını onların üstünde gezdirdi. Dilini ağzının içinde çevirdiğibde Minho'nun gözleri parıldayan demir aksesura kaymıştı.

Jisung, dudağını dışarıdan yaladığında dil piercingi karanlığın altında ışıldamış, ardından tekrar yerini bulmuştu.

Elleri ilk olarak küçük meme uçlarına gittiğinde altındaki karnını içine çekerek göğsünü germiş, ellerini nereye koyacağını bilmeyerek Jisung'un kollarına koymuştu. Jisung onun kendisine ettiği teması görmezden gelerek eğilmiş, dudaklarını açıktaki pembe çıkıntıya bastırmıştı.

Minho'nun ağzından kısık bir zevk tınısı kaçarken ellerini çekmiş, Peter'in üzerinde gezdirmişti. Dolgun dudaklarını birbirine bastırarak gözlerini kapamıştı.