~4~

7 1 18
                                    


Merhaba
Nasılsınız
Bölüm başlamadan bir sorayım dedim
Hadi geçelim

Eve vardığımızda saat 9 civarıydı. Herkes yemeğini yemişti. Bizde Eunwoo ile beraber mutfağa geçtik. Neler var diye incelerken seslere Eunwoo'nun annesi mutfağa girdi.

"Çocuklar gelmişsiniz ev bulabildiniz mi?"

"Evet anne bulduk hatta Kooki ile beraber eşyada baktık yarın eve getireceklermiş."

"İyiymiş okula yakın mı peki?"

"Evet anne neredeyse okulun dibinde aynı sokakta."

"Oh iyi iyi zorluk çekmesiniz okula gidip gelmekte."

"Aynen anne ikimiz içinde iyi oldu."

"Jungkook herşey istediğin gibi demi eksik olan bir şey yok?"

"Evet herşey için gerçekten teşekkür ederim."

"Oğlum kaç defa diyeceğim teşekkür etmene gerek yok."

"Olsun genede teşekkürler."

"Ne demek canım sen bizim ikinci çocuğumuzsun. Bu arada aç mısınız? Ona göre yemek hazırlatıyım size."

"Çok güzel olur anne baya açız çünkü."

"Tama siz ister odanıza geçin isterseniz salona ben gönderirim yemeklerinizi ayrıca istediğiniz bir şey var mı?"

"Hayır anne yok çok teşekkürler." Dedi ve annesinin yanağına bir öpücük kondurdu Eunwoo.

Aklıma annemle olan konuşmalarımız canlandı. Neden beni sevmediklerini küçükken çok sorgulamıştım ama büyüdükçe anladım. Zorla evlendirilmiş ve anlık bir hevesla olmuş çocuklarını sevmelerini nasıl duşündüm acaba. Açıkçası artık bende onlara karşı bir gram bile sevgi duymuyordum. Bana hiç vurmamışlardı ama piskolojik şiddette bulunmuşlardı. Annem hep feminem tarzıma laf atar kiloma değinir sonrada odamın pisliğinden söz ederdi. Ama şöyle bir konu vardı ki ben titiz bir insanım odam yatağım masam hiç bir zaman dağınık olmazdı ama işte annem her zaman bana kızacak bir konu bulurdu. Ama artık onlardan kurtulmuştum kötü bir biçimde de olsada.  Ama bunları düşünmekten vazgeçtim. Eunwoonun annesine teşekkür ederek odaya çıktık.

   Hem yorgun hem açtım. Yemeği yedikten sonra hemen uyumayı düşünüyordum. Yoksa bu yorgunlukla derslerimi dinleyemem. Ben bunları düşünürken kap çaldı ve içeriye bir tane görevli girdi. Elinde enfes kokan yemekler vardı. Eunwooyla odasındaki masaya oturup yemeğimizi yemeye başladık. Yarınki dersler hakkında konuştuk. Ardındanoe ben konuyu bu günlü ev olayına çektim.

  "Eunwoo evin kirası ne kadardı."

  "Sana ödetmeyeceğimi biliyorsun değil mi?"

  "Ya biliyorum söyle işte."

   "İyi 43 bin won"(yaklaşık bin tl ediyor)

"Oha çok yüksek değilmiş o kadar demi?"

"Evet çok yüksek değil ve öğrenci olduğumuz için daha uyguna verdi aslında gerek yoktu ama olsun."

"Boş ver iyi olmuş."

"Aynen."

"Bak ben şimdi çalışacağımda sözleşmeleri okumadan imzaladım benim maaşım ne kadar olacak?"

"Kook gerçwktenmi ya insan bir göz atar."

"Ne unuttum ya olamaz mı? Sen ev sözleşmesinin hepsini okudun mu ki de bana laf atıyorsun."

"Evet okudum? Okumamam mı lazımdı herkes sen değil kook."

"O kadar yazıyı üşenmeden ne ara okudun ya."

"Ben okurum."

"Öf neyse benim çok uykum geldi ben yatıcam."

"Tamam Kook ben daha yatmıyacağım annemlerin yanına gidicem bira sohbet edicem. Sana iyi uykular."

"İyi geceler Eunwoo."

Eunwooya iyi geceler diyip elimi ağzımı yıkamak için lavobaya gittim. Ardından üstümdeki kıyafetleri çıkardım ve geceliklerimi giydim. O kadar yorgundumki yattığım anda uykuya daldım.

Sabah

Saat 7.35'ti kalktığımda bu sefer Eunwoo hala uyuyordu. İlk önce gidip elimi yüzümü yıkadım. Ve aklıma Eunwooyu uyandırmak için bir fikir geldi. Avcumun içine biraz su doldurdum ve yere dökmemeye özen göstererek Eunwoonun yanına gittim ve avcumdaki tüm suyu yüzüne boşalttım. Yerinden zıplayarak uyandı ve bana sövmeye başladı.

"Senin yapacağın işe sokuyum Kook heryerim sırılsıklam oldu. Sabah sabah bütün sinirimi topladın. Of of."

    Onun hareketlerine gülerken giyinmek için eşyalarını aldım ve Eunwoo wc den çıktıktan sonra ben girdim. Üstümü değiştirip çıktım. Eunwoo hazırlanmış bir şekilde oturmuş telefona bakıyordu. Ne ara hazırlanmıştı hiç bir fikrim yok ama kafaya takmamaya karar verdim. Çünkü hayat felsefemiz ne SİKTİR ET. Beraber aşağı inip kahvaltı yaptık.

   "Bu gün taşınacak mısınız çocuklar?"

  "Kesin değil anne eşyalar gelecek ama ayarlamak belki uzun sürer."

   "Anladım bence siz bu gecede burada kalın beraber vakit geçirelim olur mu?"

   "Kook olur demi?"

   "Tabii ki neden olmasın."

   "Tamadır ben akşam için güzel bir yemek hazırlatırım hep beraber şöyle bir yemek yeriz."

  "Çok güzel olur anne."

  "Evet çok güzel olur şimdiden teşekkürler."

"Ne demek canım hemen yemeğinizi bitirinde okula geç kalmayın hadi."

Hemen yemeğimizi bitirip okula gitmek için arabaya bindik. Eunwoo arabayı sürerken dersler hakkında konuşuyorduk. Bugün matematik tarih ve resim dersimiz vardı. Hocalar hakkında dedikodu yapıyorduk. Eunwoo sınıftaki kızlardan duyduğuna göre tarih öğretmenimiz Minho ile matematik öğretmenimiz Jisung hoca sevgiliymiş.

Okula vardığımızda daha zil çalmamıştı. Eunwoo ile sınıfa geçip yerimize oturduk. Gülçin masanın üstüne oturmuş Buseyle konuşuyordu. Onlara bakarken sınıfa hoca girdi. Hepimiz ayağı kalkıp klasik olan iyi dersler sağ ol selamlaşmasını yaptık. Gelen öğretmen Jisung hocaydı. Dersini ne kadar sevmesem de hocamız çok iyi biriydi. Hocamız biraz feminem giyiyordu ama gayet yakışıyordu bu tarz. Zaten okulun bu konulara karşı olması hem öğrencilere hem de öğretmenler konusundan çok iyiydi. Hocanın dudağına sürdüğü ruj kıpkırmızı olması insanın dikkatini çekiyordu. Ben bunları düşünürken ders başlamıştı.

Sonunda ders bitmişti. Eşyalarımı toplayıp tarih dersiyle ilgili eşyalarımı masanın üstüne bıraktım. Sıradaki dersimiz Minho hocaylaydı. Eşyalarım hazır bir şekilde Eunwoo ile beraber kantine gittik. Kendime bir muzlu süt Eunwooya ise bir kahve alıp masaya oturduk.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
 
  Bitti 😃
Görüşürüz 👋

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

My Home/TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin