19.bölümdeki tuvalet sahnesinin bir hafta sonrasından başlıyor.(Ev basma sahnesi ve devamı yaşanmadı.)
Tolga'nın mekanından çıkmış eve doğru yürümeye başlamıştı Asi.Ufak tefek işleri halletmişlerdi ve yarın sahneye çıkacaktı.Nasıl hissediyordu bilmiyordu.
O kadar fazla şey hissediyordu ki hangi duygu daha ağır basıyor kestiremiyordu.Mutluydu.Çünkü hayatında belki de ilk defa kendisi için bir şey yapacaktı.Bugüne kadar kendinden önce hep başkalarının isteklerini yerine getirmişti.Cesur'un,Yaman'ın,Umut'un.
Onların mutluluğuydu önceliği.
Pişman değildi bundan yine olsa yine yapardı ama hengamede kendisini unutmuştu.Ama artık kendi için de bir şeyler yapacaktı.Kimse tutmasa bile kendi tutacaktı ellerini.Aynı zamanda korkuyordu.Altından kalkabilicek mi bilmiyordu.
Evet bugüne kadar bundan daha ağır bir sürü iş yapmıştı ama bu farklıydı.
İlk defa sahneye çıkacaktı.Kıyıda köşede görülmeyi bekleyen değil görünen olacaktı.Asi bunları düşünürken kolundan çekilmesiyle bir ara sokakta buldu kendini.
"Napıyorsun lan sen?" dedi eli çoktan cebindeki kelebeğe doğru gidip o'nu sokağa çeken kişiye doğrulturken.
En sonunda adamın gözleriyle buluşmuştu gözleri.Karşısında Alaz'ı görmeyi beklemiyordu.Neredeyse bir haftadır görmemişti onu.Bakışları adamın çoğu yerinde yara olan yüzünde gezindi.Çoğu kabuk bağlamıştı.Biraz fazla gezinmiş olacak ki Alaz tüm o gevşekliğiyle "Ne o Asi kız? Alamadın gözlerini bakıyorum." dedi.Bunu demesiyle kendine geldi Asi.Elindeki kelebeği Alaz'ın boynuna doğru getirdi.
"Aptal saptal konuşma.Hem sen ne yaptığını sanıyorsun? Beni mi takip ediyorsun sen?"
"Konuşmak istedim sadece." dedi Asi'nin aksine tüm sakinliğiyle.
"Takip ediyordun yani." Alaz cevap vermeyince "Bir bu kalmıştı zaten yapmadığın." diye de ekledi.İyice gerilmeye başlamıştı sinirleri.
"Sen niye takip etmeme bu kadar takıldın? Yoksa sakladığın bir şeyler mi var?" dedi bir kaşı havaya kalkarken.
Bayılıyordu karşında sanki daha önce hiç onu bıçaklamamış gibi ona yeniden kelebek doğrultan kadını çıldırtmaya.
Bakışları bir onda bir boynunda hissettiği kelebekte gezinirken ona alev alev bakan kadını daha fazla çıldırtmak için "En son bu pozisyonda olduğumuzda devamının nasıl bittiğini hatırlıyorsundur umarım." dedi konuyu en sevdiği yere getirerek.Gözleri Asi'nin dudağına kaymıştı.Ne zaman kaymıyordu orası muammaydı."Sen gerçekten arsızsın."
Kelebeği daha sıkı bir şekilde tutmaya başlamıştı Asi.Kadının gözlerine çevirdi bakışlarını Alaz tekrar.Başını yana doğru eğip "Adam gasp etmeye bu kadar istekli olman korkutucu." dedi.Histerik bir kahkaha döküldü Asi'nin dudaklarından.
"Daha birkaç gün önce neredeyse katil olacak olan sen mi söylüyorsun bunu?"
"Ben inkar etmiyorum ama bunu."
Daha fazla şey bir şey söyleyecekken vazgeçti Alaz.İstemiyordu şu an bunu konuşmak.Asıl sormak istediği şeye getirdi konuyu."Ne yapıyordun o yavşak Tolga'nın mekanında?"
Geldiğinden beri sormak istediği tek şey buydu.Birkaç dakika öncesine kadar tavrından eser yoktu şu an.Beyni ilkel erkek moodunu açmıştı.Neden böyle davranıyordu bir fikri yoktu ama.Asi'nin etrafında dolanan her şeyden rahatsız oluyordu.Üstelik bu sefer dolanan yavşağın tekiydi ona göre.
Asi gözlerini kısarak Alaz'a baktı.Gerçekten bunu mu soruyorsun dercesine.Gerçekten bu muydu aralarındaki tek sorun? Konuşmaları gereken şey Tolga'nın mekanında ne yaptığı mıydı? Israrla konuşmuyorlardı konuşmaları gereken konuları.Susuyorlardı onun yerine.O geceden sonra birbirlerini nerde görseler sadece laf dalaşına girmekten başka bir şey yapmıyorlardı.Hiçbiri de bir sonuca bağlanmıyordu.İlkokul kavgasından halliceydi yaptıkları.
Ama ikisi de bitirmek için bir adım atmıyordu.Sanki birbirlerini mahvetmeye ant içmişlerdi.