2

52 4 5
                                    

Nikah işlemleri için çoktan İstanbul'a gelmiştim. Eşyalarım hâla Mardindeydi. Yarın onları da alıp İstanbul'daki eve yerleşecektim.

Üzerimdeki gelinliğe baktım. Gelinliği giyer giymez içime düşen tutsaklık duygusuyla baş etmeye çakışıyordum. En yakın arkadaşlarıma bile söyleyememiştim evlendiğimi. Zaten ne diyecektim ki? Babam beni zorla evlendiriyor, hem de evleneceğim adam görmüyor!

Görmemesi benim için sorun değildi ama korkuyordum. 3 yıl boyunca nasıl devam edecektik ki?

Çok da güzel olmuştum.

Bu sefer ben çıkana kadar kimse girmedi içeriye. Çünkü herkes biliyordu ki bunun geri dönüşü yoktu.
Eğer birisi içeriye girerse bu iş başlamadan bitecekti.

Kimse girmedi.

Nikah Çırağan sarayında oluyordu.
Sanırım çok zengin bir aileydi ve irtibatları bozulmasın diye özellikle gösterişli bir yerde yapıyordu.

Aşağıya indiğimde Sarpın ayakta beni beklediğini gördüm.
Etraf çok kalabalık değildi sanırım hepsi ailedendi.
Benim aileme baktım. Sadece annem ve babam vardı. Bu nikah Mardin'de olsa eminim ki çok kalabalık olurdu.

Sarpın yanına geldiğimde güzel erkeksi koku burnumu doldurdu.
Giydiği takım elbise kaslı vücuduna çok güzel oturmuştu. Gözlerinde siyah çerçeveli gözlükler vardı. Ela ve yeşil karışımı gözleri göremiyordum.

Sarp gerçekten çok yakışıklı bir adamdı. O nasıl kabul etmişti acaba evliliği?

"Koluma girer misin?" Emirden çok rica ediyordu sanki.

"Tabi." Koluna girdikten sonra masaya oturduk.

Nikah memurunun gelmesiyle başladık.

Derin bir nefes aldım. İnsanlara baktım. Herkes çok özenle giyinmişti. Herkes çok mutlu görünüyordu. Acaba bilmiyorlar mıydı?

Sarpa, sadece onun duyabileceği tonda,
"İnsanlar bilmiyor mu?"

Neyi kastettiğimi anlayınca,
"Bazıları biliyor." Dedi kısaca.

"Herkes çok mutlu ama sanki kimse bilmiyormuş gibi. İnsanlar renkli renkli giyinmişler."

Yüzündeki hafif tebessümü gördüm. Gülünce ne kadar da yakışıklı oluyordu.

"İyi rol yapıyorlardır."

Nikah memurunun sesiyle ona döndüm.
"Evet. Herkes hazırsa başlıyorum."

Masaya oturan 2 kişiye baktım. Onlar sanırım nikah şahitlerimizdi.
Bir erkek bir kadındı.

Kadın olan bana içtenlikle gülümsedi.
Ben de ona aynı şekilde karşılık verdim.
Sarpın arkadaşları mıydı acaba?

"Siz Derin Öz, hiç kimsenin etkisi ve baskısı olmadan sayın Ilgaz Sarp Karanı iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

Demek 2 ismi vardı.

"Evet."

"Siz Ilgaz Sarp Karan, hiç kimsenin etkisi ve baskısı olmadan Derin Öz'ü iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

"Evet."

"Şahitler?"

"Evet."

"Ben de sizi karı koca ilan ediyorum."
Ve alkışlar koptu.

Adetten olduğu için sertçe ayağına bastım.
Gülümseyerek bana döndü,
"Acıttın." Dalga geçiyordu.

İkimiz de ayağa kalktık. Sarpın beni öpmesini beklemiştim ama yapmadı.
Magazincileri görünce şaşkınlıkla baktım etrafa,

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 20, 2024 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Pianist Where stories live. Discover now