Sabah 7:30'da bugünün iyi geçeceğini içimden söyleyerek yumuşacık yatağımdan kalkıp buz gibi yere çıplak ayaklarla zar zor banyoya ulaşıp elime yüzümü yıkadıktan sonra 2-3 atıştırmalık alıp siyah ve büyük montumu giyerek sabahın ayazında yavaş hareketlerle işime doğru gittim. Burası küçük bir restorandı. Buraya başladığımdan beri hep aynı kişiler gelip gidiyordu. Buraya başlamamın sebebi de ben 7 yaşımdayken bir gece vakti annemle yemek yerken bir cam kırılma sesi duymuştuk. Annem koltuğun altından sessizce katanasını alıp gitmişti o gittikten sonra ben bende korkarak masanın altına gizlenmiştim. Çatışma seslerinde sonra mutfağa gelip annemi duvara doğru itmişlerdi ve annemin elindeki katana benim saklandığım masanın oraya gelmişti. Anneme orada işkence yaparak öldürmeye çalışırken annemin kanlı yüzü bana bakarak kaçmamı istemişti ama kaçmadım oradaki katanayı gizlice alıp suikastçılardan birinin kafasını sokup çıkarmıştım. Diğerleri beni fark ettiği zaman onlarla savaşamaya çalışmıştım ama kolumu yaraladıklarında beni tutup duvara annemin yanına itmişlerdi. Tam benim boğazımdan kesicekken babam kapıyı açtığı zaman suikastçılar kırdıkları camdan hemen kaçtığı zaman gırtlağım yırtılana kadar babama '' Baba çabuk koş annem ölmek üzere'' dediğimde bende oracıkta bayılmıştım. Uyandığımda ise etraf tertemizdi ve odamdaydım bir anlığına sandım ki bunun rüya olduğunu sanacakken kolumun bir bezle sarılı olduğunu fark ettiğim an ağlama sesleri duymuştum. Babamdan geliyordu. Yatağımdan kalkarak babamın yanına gitmiştim ve babama ''annem nerede'' diye sorduğum zaman babam bana sarılarak ağlamaya devam etti. Ben o sırada anladım ki annem ölmüştü. Bir sonraki gün annemi defnettiği yere gitmiştik ve annemin en sevdiği çiçek olan ''Higanbana'' çiçeğini alarak onun yanına götürüp ekmiştim ve yavaşta olsa açıldığını fark ettim. Babam eve geldiğimiz zaman benimle oturup annemin ölümünü unutup normal hayatımıza devam etmemiz lazım olduğunu söylerken bile ağlamaya devam ediyordu. Ben ağlamıyordum nedense içim nedense üzüntü ve acı duyması gerekirken kin, nefret ve pişmanlık duyuyordu anlamadım ama gittikçe büyüyordu bu hisler. Akşam uyurken gözümü kırpmadan sabaha kadar uyumamıştım ve gözlerimden yaşlar aktığını fark ettim üzüntü için değildi bu. Kendime bağırarak ''Eğer erken davransaydım ölmeyecekti beraber ailecek huzurlu bir şekilde yaşayacaktık'' dedikten sonra babam aniden odaya girmişti ve ben hala ağlayarak bağırıyordum . Babam hiçbir şey yapmayıp beni izledi oda ağlayarak beni izledi ve bir anda bana bağırarak dedi ki '' Böyle yapınca bir şey olmuyor kes sesini artık '' dedi ve ben susmuştum ama hala ağlıyordum. Babam önce kendi gözyaşlarını sonra benimkisini sildikten sonra sonra bana intikam almak istiyor musun dedi ve bende kafamı sallayarak evet demeye çalıştım. Bana saldıranların kim olduğunu bildiğini söyledi. Onlar bizi her zaman takip ettiklerini söylediğini o yüzden anneme katana dersi öğrettiğini söyledi. Beni öğretebilecek birini söyledi ve yarın oraya gittik. Yaşlı bir amca vardı ve babam onunla konuşuyordu ve yaşlı amca benim güçsüz olduğumu ve kaldıramayacağımı söyledi ve babam ona anneme olanları anlattı. Amca bir sinirle gözleri büyüdü ve babama dedi ki ''Kimlerin yaptığını sen anladın zaten ama bu çocuk bunu kaldırabilir mi bilmiyorum o yüzden izninle ona birkaç soru sorucam '' dedi babam da kabul etti . Amca yanıma geldi bana en son ne zaman kan gördün ve nasıl hissettin dedi ve ben de dedim ki ''En son anneme saldıran kötü adamlardan birinin kafasına kılıç sapladıktan sonra onun kafasından fışkıran kanı gördüm ve o an hiçbir hissetmedim sadece diğerlerini de öldürmek geldi aklıma geldi'' dedim. Yaşlı amca şaşırmıştı ve babama yetiştirebileceğini ama bir şartla kabul edebileceğini söylemişti babamda şart ne diye sormuştu yaşlı amcada '' Biliyorsun benim çok zamanım yok küçük bir yerde çalışıyordum ama benimle çalışırsa ona öğretebilirim hem zaten fazla birileri de gelmiyor ve burada onu eğitebileceğim ekipmanlarda var'' dedi. Babam biraz düşündü ve kabul sonra bana kısaca orada ne yapmam gerektiğini anlatarak mutfakta örnekler göstererek bana öğretti ve yıllarca orada zorlu eğitimlerde kaldım. Babam bir yandan sevinip bir yandan üzülüyordu ama yapabilecek başka bir şey yoktu. Anneme ise her aya çiçeklerini yenileyerek intakımını alacağıma söz veriyordum
YOU ARE READING
Gerçek Oyun
ActionÖlümden bile daha korkunç insanın hikayesini dinlemeye gücünüz yeter mi ?