1. BÖLÜM

15 3 3
                                    


İyi okumalarrr


Kendime kazandırmaya çalıştığım yeni yaşantımın kaçıncı günü olduğunu bilmeden tekrardan gözlerimi açmak zorunda kaldım. Her şeyi bir kenara bırakalı uzun zaman olmuştu. Aslında kendimi bu yalana inandırmaya başlayalı uzun zaman olmuştu demem gerekirdi. Ne yapmaya çalıştığımı bilmeden devam eden hayatım ile baş etmeye çalışmak zorluyordu çoğu zaman.

Kendime açtığım yeni, tertemiz olmasını beklediğim sayfa daha da karanlık, anlatılmayı bekleyen tozlu sayfalarla dolu kirli bir defter olmasına engel olamayacaktım, olmakta istemedim. Çünkü ben işin ardındaki asıl gizdim. Ben böylelikle var olmayı başarmıştım. İyiliğin bu dünyada hiçbir değeri yoktu aksine can acıtmanın en basit yolu iyilik iken insanların sürekli bu yolu seçmesi aptallıktı.

Yaşım kimine göre küçük kabul edilebilecek kadardı. Ancak yılların bana kazandırdığı şeyler belki de yaşıma sığdırılamayacak kadardı. Kaderin hızına yetişilemezdi. Bende yetişememiştim. Sırasıyla, göz açıp kapayıncaya kadar yaşandı her şey... Kızların ilk aşkları babaları olurdu genelde bende ilk aşkımın ölümüne tanık olmuştum. Babamı gözlerimin önünde, tek kurşun ile öldürmüşlerdi.

Ardından duygularıma güvenip hayatıma birinin girmesine izin vermiştim. Ve hayata tutunmasını sağlayan ipini ben kesmiştim. İleride ailem olabilecek olan insanı kendi ellerimle öldürmüştüm. Belki de gerçekten hayatım olmasına izin vermemiştim. Şimdi düşünüyorum da hiçbir zaman sevmemiştim ki onu. Hiçbir zaman hayran gözlerle bakamamıştım gözlerinin koyularına...

Zorundaydım, çünkü söz konusu ailemdi, babamdan bana kalan son hatıralardı. Babamın son nefesinde onları ne pahasına olursa olsun korumaya yemin etmiştim. Kendimi bu şekilde avutuyordum işin aslında.
Geleceğimden habersiz bu görevde de başarısız olacağımdan bir haberdim.

Sonrasında ise devletten bağımsız olarak çalıştığımız istihbarat ekibinden isyanlarım ve bardağı taşıran son damla olan görevi reddetmem sonucu kovuldum. Sadece kovulmakla kalmadım kimsesiz de kaldım. Nasıl bir batağın içine düştüğümü o günlerde öğrendim. Vahşi duygular besleyen insanlar tarafından ailemde elimden alındı. Daha onlara bile doyamadan son bir kere gülüşlerini göremeden bir kaza sonucu onları da kaybettim. Kaza deyip geçiyordum ama bildiğim tek bir şey varsa o da bütün bunların kaza olmadığıydı.

Her şeyimi o gün kaybettim. Görevi reddedip, ayrıldığım dakika da ellerimin arasına aldığım telefondan aileme bile henüz haber veremeden onların ölüm haberi bana daha çabuk ulaşmıştı. Kara haber çabuk gelir, çökerdi insanın hayatına. Her günümü unutabilirdim. Kendimi unutabilirdim. Aldığım zorlu eğitimlerde çektiğim acıları, soğukta donana kadar saatlerce beklemeyi, gözlerimin önünden hızla geçen kurşunları, vücudumda hala taşıdığım çatışmalarda bedenime işleyen kesik izlerini unutabilirdim ama o gün yakıcı güneşin altında aldığım haber gerçekten beni yakıp bitirmişti. İşte hiçbir zaman o günü, o dakikaları unutamazdım. Oysaki sadece mutlu olacağımı düşünmüştüm.

Unutamıyorum. Güzel bir gün olacağını düşünerek başladığım o günde beni arayan gizli numaranın yankılanan sesi hala kulaklarımdaydı. Hayatım boyunca en nefret ettiğim ve edeceğim ses olup çıkmıştı. O ses benim ailemin ölümünün sesi olmuştu. Kendime onu bulmaya yemin edip, kanının son damlasına kadar akıtacağıma söz vermişti. Yine hislerim yanıltmıştı beni. Ne zaman hislerime ve kalbime güvenip hareket edersem sonu hüsranla sonuçlanıyordu.

Bu yüzden bu işi gözüm kapalı seçebilmiştim. Ben insanların acıları ile beslenebilirdim. Yanlış olabilirdi hem de çok yanlış ama ben bundan ibarettim. Kimse bana acımamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DEŞİFREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin