Bir süre telefona bakakaldım,Yiğit kimsesizdi. Hayır bu asla bir sorun değildi çünkü bu onun elinde olan bir şey değildi. Sadece böyle bir şey beklemiyordum. Gelen ard arda mesajlarla kendime geldim. Telefona baktığımda yazanın Yiğit olduğunu gördüm.
Yiğit: Hey orada mısın?
Yiğit: Neden cevap vermiyorsun
Yiğit: Sorun öksüz olmam değilmi
Okuduklarımla hızla yazmaya başladım yanlış anlamıştı.
Siz: Hayır sorun asla o değil
Siz: Sadece beklemiyordum
Siz: Ve ayrıca insanların sana bu yüzden küfür etmesi çok saçma
Yiğit: Böyle düşünmene sevindim
Yiğit: Bir çok kişi bunu duyduktan sonra konuşmayı bıraktı
Siz: Hayır ben öyle biri değilim
Siz: O onların karaktersizliği
Yiğit: Teşekkür ederim
Siz: ne için teşekkür ettin
Yiğit: Diğerlerine benzemediğin için
Yiğit: Benim şu an kapamam gerekiyor
Yiğit: Sonra konuşuruz
Siz: Peki
Siz: Görüşürüz
Telefonu kapatıp yanıma attım. Beni tamamen yanlış anlamıştı bir an. Öksüz olması onun suçu değildi ki. Hiç kimse bunu seçmezdi. Derin bir nefes alıp yataktan kalktım. Duyduklarımdan dolayı oda beni basmaya başlamıştı. Küçük balkonuma çıkıp derin bir nefes aldım. Hayat ne kadar adaletsizdi. Benim ailem her zaman en büyük yardımcımdı, onların desteğiyle şu an avukattım. Ama Yiğit gibi şanssız insanlar ailelerini kaybediyorlardı.
Sıkıntılı bir nefes verip içeri girdim. En iyisi kendime bir kahve yapıp kitap okumaktı. Sadece kitaplığım için 2+1 ev tutmuş ve bir odasını tamamen kitaplarıma ayırmıştım.
(Bunun diğer tarafındada kitaplık olduğunu düşünün)
Önce mutfağa girip kendime güzel bir kahve yaptım. Ardından özenle hazırladığım kütüphaneme geçip kitap seçmeye başladım. Kitap seçmekte gerçekten zorlanıyorum çünkü çok fazla okumadığım kitap vardı ve ben sürekli yeni kitap alıyordum en son elime okumaktan asla sıkılmadığım suç ve cezayı aldım. Koltuğa oturup kitabı açtım.
Sonunda kitabı kapattığımda aradan 2 saat geçtiğini fark ettim. Kendime tekrar ve tekrar şaşırarak kitabı yerine bıraktım. Kitap okurken zamanın nasıl geçtiğini asla anlayamayanlardanım. Odama geçip telefonumu elime aldım. Hala Yiğit'ten mesaj yoktu. Madem o yazmıyorsa ben yazarım mantığıyla yazmaya başladım.
Siz: Selam (13:24)
Yiğit: Selam (13:40)
Yiğit: Kusura bakma yazmaya vaktim olmadı
Siz: Sorun değil
Siz: Ama merak ettim
Yiğit: Neyi?
Siz: Nasıl bir işin varda bu kadar uzun sürüyor?
Yiğit: Askerim ben
Yiğit: yarın bir göreve çıkacağız
Yiğit: Onunla alakalı toplantı yapıldı
Gözlerim açık bir şekilde telefona baktım. Ben şu an bir askerlemi yazışıyorum. Üstüne ben bir askere küfürmü ettim. Kendime saydırarak yazdım.
Siz: Vayy askersin demek
Siz: Rütben ne bay asker
Yiğit: Daha askerlikte ilk yıllarım
Yiğit: O yüzden şu an erim
Siz: Olsun canım
Siz: Erler asker olmuyor mu
Yiğit: oluyor tabiki
Siz: Bu arada
Siz: Görev falan dedin de
Siz: Tehlikelimi bu görev
Yiğit: Maalesef işimde güvenlik kavramı yok
Yiğit: Her an her şey olabilir
Siz: Anlıyorum
Siz: Dikkat et ama yinede kendine
Yiğit: Ederim merak etme
• • •
Vayyy Yiğit'imiz asker çıktı. Bu arada kurguya başlarken en başından beri aklımda asker kurgusu yazmak vardı. Arkadaşlar bu arada siz yorum veya yıldıza basmadığınız için sınırımız 20 okunma.
Bence zor bir sınır değil. Neyse hepinizi çok seviyorum bir sonraki bölümde görüşürüzzzz
YOU ARE READING
Yanlış numara/ Texting
Художественная прозаSiz: bana bir açıklama borçlusun Siz: Öyle attığın yalanlarla kurtulamazsın Şerefsiz: Pardon? Şerefsiz: Kimsiniz ve ben neyin açıklamasını yapıyorum?