Yeni uyanmıştım. Kapıya birden baktım bana posta gelmişti. Zarfı elime aldım. Zarfı açtığımda telgrafın olduğunu anlamıştım. Zarfı açtım ve telgrafta "Sevgili Pearl! Babanın öldüğünü üzülerek haber veriyorum. Artemis Adası artık senin. Lütfen eve dön. Başın sağ olsun. Silas" yazıyordu. Babamla son zamanlarda aramız iyi değildi. Ve haberden sonra verdiğim tepkim " Baba...Olamaz! Hemen Artemis Adasına gitmeliyim" dedim kendi kendime. Eşyalarımı bavula yerleştirirken ev telefonu çaldı. Bakamadım. Tekrar çaldı bu sefer açtım telefonu. "Alo? Kiminle görüşüyorum?" dedim Telefondan Iris'in sesi geliyordu. "Pearl, canım, iyi misin? Sesin tuhaf geliyor." dedi. "Babam vefat etmiş ve aile adası bana miras kaldı. Adaya dönmem gerekiyor ve gidersem tüm hayatım değişecek" dedim. Iris "Çok üzüldüm Pearl. Seni çok özleyeceğim ama seni de anlıyorum. Polinezya uçuşu uzun sürecek.Bavulunu hazırlasan iyi olacak. İyi hissedeceksen ben de seninle gelebilirim."dedi. Ben de "Beni anladığın için teşekkür ederim. Gelmenden mutluluk duyarım." dedim. Iris ile saat 10 civarı buluştuk. "Bunların hepi geçecek" diye söyledi bana. Bir taksi çevirip hava alınına gittik ve bavullarımızı taksiden aldık. Bineceğimiz uçağa doğru yürümeye başladık. Uçağımıza bindik. Uzun süre sonra Artemis Adasına varmıştık sonunda ve ikimizde yorgunluktan ölecektik.Iris' bavulunu almasını tam söyleyecekken Iris'in etrafına tuhaf tuhaf baktığını fark ettim ve ona "Büyük baba Edwin mimarlıktan zengin oldu. Bu ada onun hayal gücü için bir atölyeydi." dedim Iris'e. "Biraz çeki düzen verilebilir...Ama şahane" deyiverdi. Esmer tenli bir adamın bize yaklaştığını fark ettim.
Bize doğru yaklaştıkça yüzü daha da belirginleşmeye başladı. bu adamı tanımaya çalışıyordum ki bana "Bonjour! Pearl Artemis Adasına hoş geldin. Seni en son gördüğümde çok küçüktün... Şimdi karşımda tam bir hanım efendi!"dedi ve Leon'u tanımıştım ve Iris'e "Iris bak bu yakışıklı adamın adı Leon. Kendisi bizim bahçıvanımızdır. Babamın sağ koluydu." dedim bana "Baban için üzüldüm Pearl.
Bavullarını villaya kadar taşımanıza yardım olayım" dedi. Bavulların ikisini Leon aldı, geriye kalan iki bavulun birini ben diğerini Iris aldı. Villaya geldik ve hemen odalarımıza çekildik. Bavulumuzu taşıdığı için teşekkür ettim ve evdeki hizmetçilere akşam yemekte hafif yemekleri yapmalarını söyledim. Karnım çok fena guruldadığını hissettim çünkü sabah 8' de yaptığım kahvaltıyla duruyordum. Neyse ki yemek yapmaları çok uzun sürmemişti. Ben ile Iris aşağaya indik ve tam o an da..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Artemis Adası
RandomBu benim ilk grup çalışmalı hikayemiz şiirler orhyderler arkadaşımızdan... İYİ OKUMALAR... Lütfen yorum yapınız