Güzelce hazırlanmış ailemle birlikte arabaya binmiştik bile. Yanımda oturan ablamın elini tuttum ve gülümsedim
"Çok güzel oldun bebeğim"
Oda bana dönerek gülümsemiş, ardından konuşmuştu.
"Emin ol sen daha güzelsin balım"
Kıkırdadım, çantamı kucağımdan alarak telefonumu içinden çıkarttım.
WONDER WOMENS💗💅🏻
Kedi:
Kızlarr
Acilen gelmeniz lazım çünkü
Büyük dedikodu var
Bunu kaçırırsanız oturur ağlarsınızKurdele:
Davete gidiyoruz Miss Korea.
Hızlı anlat çünkü davette çantama bile dokunmayacağım.Kedi:
Hadi ama lis.
Neyse, öbürlerini çağırmalıyız.Kurdele:
Çiçeği bul, pankek yanımdaaÇiçek:
Burdayıımm !!!Telefonumu kapattığımda bu sefer Jisoo telefonunu açmıştı ve mesaj yazmaya başlamıştı.
Kedi Jennie, Çiçek Rose, Pankek Jisoo ve kurdele de bendim.
Mesela Jennie'in gözleri kediyi andırdığı için ona kedi deriz, Rose bir çiçek kadar güzeldir, Jisoo en çok pankek sever ve biraz şeydir...
Pankeksiz bir hayatta yaşamayan..
Ben de kurdele olarak bu hayatta kurdeleyi çok severim, tatlış gelir ve dövmesi bile vardır kolumda.Yola baktığımda çok kalmadığını görerek çantamı koluma taktım, arabaya yavaşça durduğunda kapımı açtım ve seri adımlarla araçtan inerek giriş kapısına ilerledim, herkesin bakışları bize dönmüşken babamın yeni ortaklarından olan Kim ve Jeon ailesi bize gülümsediler, yavaşça onların yanlarına gittik. Jisoo yanımda durarak kolunu koluma geçirdi babam derin bir muhabbet açmışken çantalarımızı masaya bırakıp sakince sandalyemize oturduk, gülümseyerek etrafa bakarken Kim ailesinden Chaeyoung gülümseyerek yanımıza geldi ve oturdu
"Selam kızlar, çok tanışmıyoruz ama iyi anlaşacağımızı umarak geldim"
"sana da selam Chaeyoung, elbette iyi anlaşacağız, kafa dengi bir kız olduğunu duymuştum"
Biz gülerek sohbete devam ederken tam karşımda oturan Jeongguk, bana kaçamak bakışlar atıyordu aynı zamanda telefonuyla ilgileniyordu
Bir anda Jeongguk kalkıp yanımda duran boş sandalyeye geçti, onun yerine de babası geçmişti ve onu yanıma postalamıştı muhtemelen.
Jungkook sakince kafasını sallayarak merhaba dercesine gülümsedi
"Selam Lalisa, anlayacağın gibi babam beni buraya yolladı"
Gülümsedim ve konuşmaya başladım
"Sırf yer değiştirmeyelim diye neler yapıyoruz bi' bilsen"
Jisoo da sohbete katılmışken Jungkook kendinden bahsediyordu
"Mesela daha çok koyu renk tercih ederim, şarkı dinlemeyi seviyorum. Böyle hayat değil de normal bir insan gibi yaşamak istiyorum aslında ya, anlatmak istediğim şey sürekli davatten Davete koşmak istemiyorum, sürekli göz önünde bulunmak sıkıcı oluyor"
"Haklısın aslında, ben de daha çok aşık renkleri seviyorum, şarkı dinlemekten çok müzik enstrümanı çalmayı seviyorum"
Bir ara susup düşündüğümde gülerek tekrar konuşmaya başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fakes on camera. || Liskook.
Teen Fictionİki ünlü ve piyasa meraklısı ailenin çocukları bir davette tanışmıştır, ikiliyi yanyana görmekten mutlu olan aileler, ikisini sahte ilişkiye zorlayıp şirketleri büyütmek istemiştir fakat ikilinin arasında olan çekim sahte ilişkiden daha fazlasıdır.