gelmiş gecmis en iyi günlerdi. gelmis gecmis en kotu günlerdi. hem bilgelik hem salaklik. bazen aydinlik bazen karanlik. umut bahar umutsuzluk kisti. hem cok şey vardi hem hic bisey yoktu. Ben Sultan. İstanbul'da 3. sınıf hemsirelik okuyorum. 2 arkadasimla kiraladığımız evde kalıyoruz. kira masrafini ailemiz öderken diğer masraflari kendimiz çalışarak ödemeye çalışıyoruz.
üniversitedeki bir arkadasimizin düğününe davetliydik. o iki yillik okumuştu ve simdi evleniyordu.
gecen gun aldigim siyah ipek uzun diz kapağima kadar yirtmaci olan tek omuz bir elbise tercih etmistim. sacim genelde duz olurdu ama bugün dalgalı yapmaya karar vermistim. seftali tonlarinda makyajin ardindan siyah bir canta, siyah bir topuklu ve bir parfümle bitirdim.
Nur ise kare yaka balon kollu mini bir elbise tercih etmisti. genelde sacini sıkı bir topuz yapsada bugun saçını açıp duzlestirmisti. kahve tonlarindaki makyajini yapmış siyah topuklu ve siyah cantasiyla hazirdi.
Diger arkadasim eslim ise yine bizim gibi siyah uzun bir elbise giyinmişti. gri tonunda bir şal siyah bir ayakkabi ve saliyla uyumlu gri bir çanta takmisti ve oda nur gibi kahve tonlarinda bir makyajla hazirdi.
son kontrollerden sonra evden çıktık. Benim ehliyetim vardi ve arabamla gidecektik. Düğün alanına niyahet vardığımızda içeriye bir göz attım.
Alan beyaz renklerle ve gümüş renklerle dizayn edilmis hos bir mekandi. her ayrıntıda beyaz güller ve gümüş detaylar görmek mümkündü. kendimize Uygun bir masa bulunca oturduk üçümüz. düğün girişi cok hoş olmustu. gelin kayık yaka kabarik bir gelinlik tercih etmisti. cok yakismisti. sahnede danslarini ederken hayran sekilde izliyorken nurla cipsleri götürüyorduk eslim ise kuruyemişleri götürüyordu. telefonuma gelen mesaja baktığımda fendi markasının orjinal hesabindan dm isteği gelmisti. şaşırsamda telefonu kapattım. bargelloda çalışıyordum aslında ve sözleşmem bitmişti. yeni bir is ariyordum. bulamazsam devam edecektim orda. son günlerde dilimizde olan şarkı çalınca hem ayıp olmasın diye hemde boşa gelmemiş olalim diye oynamaya kalktık. güzel geçen zamanın ardından saat 11 olmuştu düğünün biteceği yoktu. takı merasimi de olmayinca zarflara adam başı 200 lira koyup gelinin yanina gittik ve tebrik edip eve döndük. ayakkabilari kenara firlattim ve odaya doğru yürüdüm. uzerime rahat biseyler giyip sacimi topladim ve makyajimi temizledim. nur her zaman ki gibi sacini toplamisti eslim de gündelik bir eşarp takmıştı. koltuğa oturdum ve istege bir kez daha bakıp kabul ettim. muhtemelen is teklifiydi. giderdim bu arada. nur ve eslime kısaca anlattıktan sonra uyumaya gittim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~
iki gün geçmişti. okuldan sonra fendi markasıyla konusmaya gidecektim. saat 10 gibi altima bol kumas bir pantolon uzerime beyaz bir tişört ve üstüne de french coat bir ceket giyindim. hafif bir makyaj ve mandallı bir toka ile saçlarımı tutturdum. cantama notlarımı koyup nur ve eslimle evden çıktık. eslim çocuk gelişimi okuyordu bizde nurla hemsirelik okuyorduk ayni yerde olduğumuz için ders saatimiz aynıydı. eslimin dersi 15 dakika sonra basliyodu bizden. kampüse gelince nurla yerimize oturduk. fendi ile konuşacağım için heyecanlıydım biraz ama derslere de odaklanmaliydim. hocanın dediklerini dikkatle dinledim ve önemli yerleri not aldim. 11de dersim basladi ve 14 gibi bitti. nur ve eslim eve giderken ben ise fendi markasi ile konuşmaya gidecektim. mutlu mutlu giderken bir araba önüme gecince sinirle küfür edip frene bastim. "ya sicarim böyle ise" öndeki kişinin kim olduğunu görmek icin gaza bastım. arabalar yan yana gelince kafami çevirip baktım. bir çift mavi gözlü ve sari saçlı birisi çok tanıdık gelmisti. kafamı ceviridim ve yola odaklanmaya çalıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ilk bölüm biraz sade ama olaylar sonraki bölümlerde beklemede kalın