Nergis

23 8 3
                                    

İki gün sonra..

🐻

Bazı anlar vardır, ne yaparsan yap düzelmeyecek ne söylersen söyle dinlenmeyecek işte tam da o anlardan birinde boğulmak üzereydim. Birini çok seviyorsunuz hem de her şeyden çok, hani birkaç günlük ömrü kaldığını öğrendiniz ve size sunulan seçim şansını Tanrı'ya 'Benim kalan ömrümü ona kat, beni al yanına' diye yalvararak kullandığınız kadar çok. Birlikte hayal kuruyorsunuz, tüm geleceğiniz tüm yaşamınız bir oluyor. Ondan başkası sizi iyileştiremez kılınıyor ama sadece bir anda onu sizden başkasının da yaralayamayacağını öğreniyorsunuz. Beni de ondan başkası yaralayamazdı, bunu en ağır şekilde öğrenmek üzereydim.

Ben mutfağı toplarken şirketten gelip hızla odaya çıkmış, bir süre sonra şık gri takımlarını hiç değiştirmeden elinde bir bavulla yanıma gelmişti. Elindeki diğer siyah, kare evrak çantasından çıkardığı belgeleri masaya bırakarak derin bir nefes alıp, elini siyah saçlarından geçirdi, yüzü geçen beş yıla ve iki gün önceye nazaran oldukça ifadesizdi. Dudaklarını saniyelik aralamasıyla da dünyam tepetaklak olmuştu.

"Bitsin artık Jongin, daha fazla uzatırsam bu şekilde ikimiz de yıpranacağız. Ben avukatlara dava açmalarını söyledim, imzala şu kağıtları ve uzamadan bitsin."

Yıkılmıştım, aslında hevesle eve, sevdiğim adama geldiğimde bunu beklemiyordum. Kapıdan girdiğinde kötü bir şey olduğunu belli eder cinstendi gözleri ama söyledikleri kötü bir şey kotasını oldukça aşmıştı. Yaşamı bulduğum adam benden gitmek istiyordu ve iki gün önce vazgeçmeyecekmiş gibi bana sarılan adam bugün bunun için oldukça istekliydi.

Elimdeki işi bırakıp masaya doğru yaklaştım, belgelere göz gezdirdiğimde fark ettim, şakası yoktu. Bana uzattığı şeyler gerçekten boşanma belgeleriydi, beni evsiz bırakma diyen adam gerçekten gitmek istiyordu. Yüzüne baktım, onun ifadesizliğine karşın ilk günkü aşkla, güç istercesine bir muhtaçlıkla, iki gün önceyi unutup beni istemediğini söyleyen elleri tutarak hem de.

"B-ben ne demeliyim bilmiyorum, bir anda ne değişti Sehun? Seni gitmeye iki günde istekli kılan şey ne?"

Evet sadece iki gün, karşımda tüm benliğimi hakimiyetine almış bu adam iki gün önce benimle kurduğu bu hayatın bir saniyesinden pişman olmadığını, bu dünyaya tekrar gelse yine beni seveceğini söyleyen ve beni bırakmayacağını söyleyen bu adam şimdi karşıma geçmiş hiçbir sebep sunmadan bir imzayla beni yapayalnız bırakmaktan bahsediyordu. Ne değişmişti, iki günde beni sevmediğine karar verecek ne olmuştu?

Karşımdaki adam oldukça duygusuz ve hissizdi, hatta yumruk atsam onu bile hissetmeyecek kadar. Söylediğim şeyleri umursamadan elini ellimden çekip, mutfak masasının üzerindeki kağıtları bana doğru iteleyerek, bu zamana kadar hiç şahit olmadığım ve bana göstermekten kaçındığı soğuk bakışlarına bürüdü gözlerini.

"Bir şey söylemene gerek yok kağıtları imzalaman kafi, sonrasını avukatlar halledecek. Birbirimizi görmemize bile gerek kalmayacak Jongin."

Neydi onun melek kalbini bir anda acımasız kılan, sevgisine bu denli kör eden? Karşımdaki adamın bana dudaklarıyla hayat veren Sehun'um olmadığı açıktı, benim Sehun'um beni bu denli incitecek tek bir adım atmazdı. Beş senedir evliydik ve Sehun değil bu kadar sert çıkmak, bir başkası tarafından incindiğimde bile onlar adına benden özür dileyen bir adamken, şimdi beni paramparça bırakıyordu. Bir saniye o güzel yüzünü görmeden yaşayamayacağımı en iyi bilen adam, bu kağıtları imzaladıktan sonra evden çıkacağını ve birbirimizi bir daha görmeyeceğimizi söylemişti saniyeler önce bana. Aklım duyduklarını idrak etmeyi reddediyor kalbim kabullenmek istemiyordu, onu sevmekten nasıl vazgeçerdi onun karşısında aciz kalan kalbim. Belgeleri masadan alıp gerçekliğine inanamadığımdan bir daha inceledim ama daha çok onun üzerindeydi gözlerim, ifadesi kağıtları masaya bıraktığı o andan bir saniye bile değişmemişti.

Retrouvailles (SeKai)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin