7!

1.9K 235 47
                                    

ᯓ★

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ᯓ★

Taehyung güzeldi.

Çalışkan, sinirli, tatlı, mantıklı, şımarık, asi, inatçı, merhametli, kararlı, çekingen, bilgili, alıngan, hırslı, utangaç, yaramaz, fevri ve daha birçok şeydi.

Çoğu zaman kendiyle çelişirdi.

Anlam veremediğim çok hareketi olurdu. Bazen benimle alakasız saçma sapan bir şeye kızar, bütün hıncını benden alırdı. Ona laf yetiştirmemden nefret eder ama asla altta kalmazdı.

Şimdi yine ne olduğuna anlam veremediğim davranışlarını sergiliyordu. Dokunsan patlayacak mini bir bomba gibiydi. Ama hâlâ sessizdi.

Barın kapısının önünde Minnie'nin eşyalarını almasını bekliyorduk. Hava soğuktu ve Taehyung yine ince giyinmişti. Soğuktan titremek üzereydi ama çantamdaki ceketi ona versem bile kabul etmeyecekti.

Yine de dayanamadım. Çantamdan yeni yıkanmış ceketi çıkardım. Somurtup etrafına bakınan Taehyung'a uzattım. Ne olduğunu anlamadan bana baktı. Bir an eli siyah cekete gidecek gibi oldu fakat tereddüt etti.

Tam bu sırada başka bir ceketi elimden çekip aldı ve ikimizin eli de havada kaldı.

Minnie sonunda gelebilmişti. Taehyung anlam veremediğim bir ifadeyle Minnie'ye baktı. İkimizin de öylece havada kalan elini görünce şaşırdı.

"Ben benim için çıkardığını sandım, üzgünüm." dedi, ceketi tekrar bana uzatırken.

Taehyung havadaki elini indirip arabaya doğru ilerledi. Ben de peşinden gittim. Taehyung ön koltuğun kapısına uzanırken Minnie araya girdi.

"Şey, ben ön koltukta otursam olur mu? Arkada midem bulanıyor da."

Tam Minnie'ye yolun kısa olduğunu, bir seferlik arkaya binmesini söyleyecekken Taehyung arkaya bindi. Ben de susup direksiyon başına geçtim.

Taehyung'un önde oturmayı sevdiğini ve arkada oturmaktan nefret ettiğini biliyordum. Neden Minnie'ye bu kadar çabuk izin verdiğini anlayamamıştım. Diğer arkadaşlarımla ön koltukta için az kapışmamıştı.

Arabaya bindiğimde dikiz aynasından Taehyung'a baktım. Camdan bakıyordu ve kemerini takmamıştı. Normalde hep takar hatta takmadığımda bana kızardı.

Neden böyle davrandığını anlayamıyorum. Taehyung bazen garip davranırdı ama bu kadar garip de olmazdı.

"Taehyung kemerini tak."

Bir şey demeden eli kemerine gitti. O kemerini takana kadar bekledim ve ardından arabayı çalıştırdım.

"Jungkook senden çok bahsetti Taehyung. Ama bu kadar sessiz olduğunu söylememişti."

Taehyung yine cevap vermeyince duruma el koymaya karar verdim.

"Sanırım uykusu geldi."

Aslında uykusu yoktu.

"Eğer şu çocuk seni bırakıp gitti diye üzülüyorsan, dert etme. Eminim senden hoşlanacak çok kişi vardır."

Yine cevap yoktu.

"Sanırım pek konuşmak istemiyor."

Minnie'nin onunla konuşmaya çalışması ve hep sonuçsuz kalmasıyla geçti bütün yolculuk. Minnie'yi evine bıraktıktan sonra yurda doğru sürdüm.

Sorun ne bilmiyordum ve üstelesem sadece onu daha da sinirlendireceği için sustum.

Yaklaşık iki yıldır oda arkadaşıydık. Zıt karalterlerimizden dolayı pek anlaşamazdık ama bir şekilde idare edebiliyorduk yine de. Tabii genelde alttan alan bendim. Yine de böyle zamanlarda onu kendi haline bırakıyordum. Kötü hissettiğinde bunu konuşmaktan rahatsız oluyordu.

Zaten trafik olmadığı için hızlıca yurda gelmiştik. Artık bana rutin olan 'gizlice yurda girme' kısmını Taehyung ile birlikte gerçekleştirip odamızda ulaşmıştık.

Taehyung tüm süre boyunca hiç konuşmadan beni takip etmiş, odaya girdiğimiz anda ise kıyafetlerini alıp kendini banyoya kapatmıştı. Bu sırada ben de hızlıca üzerimi değiştirip yatağıma uzanmıştım.

Belki de şu Luca denen çocuğun onu bırakmasına bozulmuştu. Ne aptallık ama! Taehyung gibi birini orada tek bırakmaktansa onunla beraber gitmesi hiç değilse onu yurda bırakması gerekiyordu. Kaba herif!

Taehyung banyodan çıkıp paytak adımlarla yatağına girdi ve battaniyeyi bütün vücuduna sardı.

Yatağımdan kalkıp onun yatağına oturdum ve bataniyesini gözleri görünecek kadar açtım. Boncuk gözleriyle bana baktı.

"İyi misin?" dedim. Bana çok nadir gösterdiği kocaman boncuk gözleriyle bana baktı ve başını olumlu anlamda salladı.

"Peki, benden bir şey istiyor musun?"

Bu sefer de başını olumsuz anlamda salladı. Fazla uysaldı ve bu benim için kıyameti alameti gibi bir şeydi. Yarın benim için zor bir gün olacaktı.

"İyi geceler minik panter."

Onu daha fazla bunlatmak istemediğimden saçlarını biraz okşayıp kalktım. Tavanda yıldız desenleri gösteren gece lambasını açıp kendi yatağıma sırt üstü yattım.

"Yıldızlı lambanı açtım bu arada. Belki izlemek istersin." dedim. Karanlıktan pek hazır etmiyor, net göremediğinde tedirgin olduğunu söylüyordu. Bu yüzden ona bu gece lambasını almıştım. Bu lambayı tahminimden fazla sevmişti. Her gece yatmadan önce tavandaki parlak yıldızları izlerken uyuyakalıyordu.

Yine aynısını yaptı.

İri boncuk gözlerini tavana dikti.

İkimiz de tavandaki parlak yıldızları izleyerek uykuya daldık.

ᯓ★

ilk düz yazı bölüm umarım güzel olmuştur✍🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ilk düz yazı bölüm umarım güzel olmuştur✍🏻

yarın sınava girecek olan herkese bol şans diliyorum eminim çok iyi yapacaksınız💫🤍

hepinizi seviyorum kendinize çok dikkat edin💗

by isidor

loved by meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin