Herkese iyi okumalar oy verip yorum yapmayı unutmayın 🩷🖤
•
•
•"Öldürücem seni!" Jungkook'un tepesinde saçlarını yolarken kafasını ısırmadan hemen önce kulağına doğru bağırdım. Biz Taehyung ile sarılırken fotoğrafımızı çekim Mingyu'ya göndermişti. Yaptığımız yanlış bir şey yoktu fakat Mingyu, Taehyung'un adını duyduğunda bile deliriyordu. Zaten bozuk olan aramız iyice bozulduğu için sinirimi Jungkook'tan çıkartıyordum.
"Hadi fotoğrafı çektin niye gönderiyorsun!" Jungkook artık ağlamaya başladığında bende yorulduğum için tepesinden indim. "Aptal Mingyu kıskanırsa belki adım atar diye yaptım." Dudaklarını büzerek konuştuğunda derin bir nefes alarak gözlerimi kapattım.
"O Taehyung'un adı geçmese bile hatırlayıp kıskanıyor zaten ayrıca bu sebepten farkedecekse bir şeyleri hiç farketmesin."
"Aranızda ne geçtiğini neden bu halde olduğunuzu ne zaman anlatacaksınız?" Jungkook'a cevap vermemek için gözlerimi açmadan sorusunu görmezden geldim. Koltukta yanıma biraz daha yaklaşarak devam etti. "Biz sizi zorlamak istemiyoruz ama sizi tanıştırdığım ilk günden itibaren böylesiniz. Bi ara tamam anlaşıyorlar artık dedik ama daha kötü oldunuz gittikçede kötüleşiyor."
Ayağa kalkıp odama giderken hızlıca konuştum. "Biz bitirdik zaten her şeyi tekrardan konuyu açıp canımızı sıkmamıza gerek yok." Daha fazla soru sormasına izin vermeden kaçtım yanından.
Biz daha kendimiz kabullenemiyorduk yaşadıklarımızı arkadaşlarımıza nasıl anlatacaktık? Sürekli bi kavga içindeydik iletişim kuramıyorduk. Gururumuz, inadımız, sinirimiz güzel her duygunun önüne geçiyordu.
Yatağıma yattığımda telefonumu da uyku moduna aldım. Yarın akşama kadar uyumak istiyordum. Sonraki gün Jungkook'ta bende işe başlayacaktık o yüzden yarınımızı tamamen dinlenmeye ayırdık.
Uyandığımda saat 16:07'i gösteriyordu. Ölü gibi uyuduğumdan dolayı şişmiş gözlerimle tavanı izleyerek kendime geldikten sonra elimi yüzümü yıkayıp Jungkook'un odasına gidecekken ben açmadan açılan kapıyla irkilerek geri çekildim.
"Günaydın dünyanın en iyi arkadaşı kahvaltı yemek karışımı bir şeyler hazırladım hadi gel."
"Bu yalaklığını neye borçluyuz?"
"Ne yalaklığı canım her zamanki halim."
Ona inanmadığımı gösteren bi bakış atıp güzelce hazırlanmış sofrayı inceleyerek teşekkür ettim. Neredeyse akşam olduğu için Jungkook hem yemek hem kahvaltılık hafif şeyler hazırlamıştı. Keyifli şekilde karnımızı doyururken çalan kapıyla oflayarak yerimden kalktım. Chaeyoung'lar dün akşam gelmişlerdi ve bugün gelmemeleri için hepsini ayrı ayrı tembihlemiştim. Dinlenme günümdü. Kapıyı açtığımda karşımda dikilen Nayeon, Jaehyun ve Mingyu üçlüsüyle olduğum yerde kalmıştım.
"Kim gelmiş?" Arkadan gelen Jungkook'ta onları görüp donduğunda Nayeon ve Jaehyun bize sarılarak içeriye ilerlettiler.
"Siz niye geldiniz lan?" Jungkook'un sorusuna Jaehyun göz devirirken Naeyon bana sarılmayı kesip cevapladı. "İşlerimizi bitirince daha fazla beklemek istemedik hemen geldik." Mingyu ile göz göze geldiğimizde bunun onun başının altından çıktığını anladım. Dünden sonra böyle bir şey yapacağını tahmin etmeliydim.
Onları içer alıp dinlenmeye gönderdikten sonra Jungkook ile mutfağı toparlayıp yeniden sofra hazırladık. "Her şey tamam sen çağırsana soğumadan gelsinler." Jungkook'u onaylayarak üst kata çıktım ilk olarak Nayeon ve Jaehyun'a seslendim geleceklerini söyledikten sonra Mingyu'nun odasına doğrı ilerleyip kapısını tıklatarak seslendim ama cevap yoktu.
Yavaşça kapısını aralayıp baktığımda elindeki saç havlusuyla uyuduğunu gördüm. Usulca yaklaşarak ıslak havluyu alıp üstünü örttüm. Duş aldıktan sonra yorgunluktan uyuklamıştı anlaşılan. Yatakta yanına oturarak alnına düşen saçlarını geriye doğru çektim. Hâla ıslak olan siyah saçları kendisi gibi inatçıydı. Tekrar alnına düştüklerinde çekmek için uğraşmadım.
Aramız bozuk olduğu için rahatça bakamadığım yüzünü izledim bi süre. Bizi bu hale getirmeseydi yanına yatar yorgunluğunu alana kadar sarılır esmer teninin her yerini öpücüklerimle doldururdum eskiden olduğu gibi ama şimdi dokunmaya bile çekiniyor gizli gizli izliyordum.
Aşağıdan bağırarak seslenen Jungkook'u duyduğumda onu rahatsız etmeyecek şekilde yataktan kalkarken Mingyu'nun beni kendine çekmesiyle kendimi onun yanında buldum.
"Böyle olmayı özledim." Kollarını bedenime dolayıp beni iyice kendine çekerken uykulu sesiyle konuşmuştu. Boynuna gelen yüzümle kokusunu rahatça alabiliyordum. İçime derin bir nefes vererek gözlerimi kapattım. Bu halde olmamız onun suçuydu. Pişman gibi gözüksede bir saat sonra tekrar uzaklaşacağını bildiğimden güvenemiyordum. Sessiz kalarak uzun bi süre daha bu yakınlıkta olamayacağımızı düşündüğümden sadece sarılmasına ve kokusuna odaklandım.
"Jennie?"
"Taehyung?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
favorite | taenniegyu
FanfictionPeki birbirimizin favorisi olmaya ne dersin Kim Jennie? taehyung | jennie | mingyu