04.

197 35 30
                                    

-Yazım veya mantık hatası varsa affola.

Hırs.

Hırs, bazen insanlara daha önce "Asla yapmam, saçmalık bu!" dediği şeyler yaptırabilir. Ciddiyim.

Hırs öyle nankör, öyle bencil bir duygudur ki eğer kendinizi kontrol edemezseniz size ilk başta çok güçlü hissettirir, sonra tüm yükü omuzlarınıza yıkar ve arkasına bakmadan gider.

Ama eğer hırsınıza hâkim olursanız, oyunu siz oynamaya başlarsınız. Hemde en büyük hileler ve saklı bir kaç yöntemle oyunu devam ettirir, kazanırsınız. Ama karşılığın da hiç bir şey alamazsınız. Tüm çabanız, boşa gider.

Lisenin 2. yılının ilk dönemin de Baekhyun yine benimle uğraşmaya devam ediyordu. Benimle dalga geçiyor, beni eziyor ve tehdit ediyordu. İlk yılım da bana tecavüz etmişti, beni bunu okula yaymakla tehdit ediyordu ve ben her seferin de susup oturmak zorunda kalıyordum.

Bir gün, sanırım pazartesi günüydü. Öğle arasında Baekhyun beni kolumdan tutup kantine getirmiş, ve önüme bir çok içecek bırakmıştı. Beni zorla sandalyeye oturttu ve arkadaşlarını etrafına toplayarak birine beni kayda almasını söyledi.

"Bu içecekleri görüyor musun Jeongguk? Hepsini sen içeceksin. Başla! Yoksa o şeyi üzerinde denediğimi tüm okula yayarım, rezil olursun. Tamam mı? İç şimdi!"

Susup hızla içecekleri içmeye başladım. Bir an önce kurtulmak istiyordum bu piçten ve arkadaşlarından.

Tüm içecekleri tek tek içip bitirdiğim de çok karıştırdığım için hem midem bulanıyordu,
hem de tuvaletim gelmişti. Yavaşça elimi karnıma koydum ve ayağa kalkıp hızla arkama döndüm, lavaboya doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Kolumdan tutulup engellenmem ile duraksamış, kaşlarımı çatarak kolumu tutan kişiye bakmıştım.

"Nereye Jeongguk? Sana gidebilirsin demedim. Ayrıca bende seninle geliyorum, önüm de işeyeceksin. Yürü!"

Beni kolumdan iterek yürüttüğün de sinirle kolumu çektim ve bir kaç adım geri gittim.

"Yürü dedim Jeo-"

"Yeter artık! Bıktım senin bu saçmalıklarından! Beni daha fazla zor duruma sokamazsın!"

Bağırdığım için herkes dönüp bize bakmaya başlamıştı. Açıkçası, umurum da değildi.

"Sus Jeongguk!"

Fısıldayarak bana yaklaştığın da elimi kaldırıp gelmemesini işaret ederek önün de durdum.

"Sakın dokunma bana! Bir adım daha yaklaşma! Benimle uğraşma artık! Ne istiyorsun benden?!"

"Sus dedim Jeongguk yürü!"

Birden arkamı dönüp koridorun ortasına doğru yürüdüm. Şuan hiç bir şeyi sikime takmıyordum, sadece içimden bir ses her şeyi söylememi istiyordu. Fazla bir cesaret vardı içim de, özgür gibi hissediyordum.

"Baekhyun denen bu it beni beden dersinde zorla kabine götürüp bana tecavüz etti! Byun Baek-hyun sapık ve tecavüzcü bir pislik! Bunu dediğim de kimse anlamadı beni, inanmadılar bana. Ama şimdi beni bunu herkese söylemekle tehdit ediyor! Eğer onun azından duyup inanacaksanız, şimdiden duyun! Bu sözler benim değil, Byun Baek-hyun'un sözleridir!"

Bunları dedikten sonra bir kaç öğretmen yanıma geldi ve benimle konuşmak istedi. Hepsini reddederek okul formamın üzerinde yazan ismimi elimle sertçe çekip kopardım ve yere attım.

Baekhyun'un yanına gelen müdür yardımcısı ve rehber öğretmen ona bağırarak hesap soruyordu. Baekhyun ise susup keskin ve kin dolu gözlerle bana bakıyordu. Arkamı dönüp çıkış kapısına ilerledim. Kurtulduğum için mutluydum aslında, ama kurtulduğumdan emin değildim.

.

+

82...
Jeongguk?

Jeon
Bay Kim?

+82...
Uyumadın mı hâlâ?
Bu yanlış, zaten erken kalkıyorsun. Uyuman gerek.

Jeon
Aslında çok uykuya ihtiyaç duyan birisi değilim Bay Kim.
Bu yüzden geceleri uyumuyorum pek.

+82...
Ah Jeongguk, sen kaldırabilirsin ama vücudun kaldıramaz.
Dinlenmeye ihtiyacı var onunda.
Bencillik etme.

+82... kişisi "BÇB(Bay çok bilmiş)" olarak değiştirildi.

Jeon
Oh, çok düşüncelisiniz Bay Kim.
Düşünceniz için teşekkürler, ama zaten ben değil vücudum alışkın uykusuzluğa.

BÇB
Ha, anladım Jeongguk.
Peki o hâlde, konuşabilir miyiz biraz?

Jeon
Ne hakkında Bay Kim?

BÇB
Sen hakkın da, Jeongguk.
Geçmişini bilsem bile, senden duymak istiyorum.
Sevdiğin ve sevmediğin şeyler, önce ki ilişkilerin, daha önce çalıştığın yerler, arkadaş ilişkilerin.
Seni öğrenmek istiyorum Jeongguk.

Jeon
Bay Kim.
Özür dilerim ama yapamayacağım.
Geçmişimi zaten bilirken, tekrardan bana sormanız saçma olur.
Ayrıca anlatmak istemiyorum.

BÇB
Jeon Jeongguk.
Özür dilemene gerek yok, ama ben istiyorum.
Bu bir istek değil aslında, bu bir EMİR.
Sana, geçmişini anlatmanı emrediyorum Jeongguk.

Jeon
Yazıyor...
Çevrimiçi.
Yazıyor...
Çevrimiçi.
Yazıyor...
Çevrimiçi.

BÇB
Yaz artık Jeongguk.
Hadi.
Emrimi görmezden mi geleceksin?

Jeon
Görüldü.
Yazıyor...
Çevrimiçi.
Çevrimdışı.

BÇB
Peki, öyle olsun Jeongguk.
O minik tatlı adımlarınla|
Yarın tıpış tıpış odama gelip anlatırsın.
Ayrıca beni çok bilmiş olarak kaydetmen hoşuma gitti, samimiyiz sanırım ha? XD

-Bölüm Sonu.

İçime sinmedi pek.

Wait.-Taekook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin