Kapının çalması ile heyecanla yerinden fırlayıp kapıya doğru ilerlemeye başladı Jaemin.
Yaklaşık 20 dakika önce sevgilisine, onu çok özlediğini ve yanına gelmesini söylemişti. Hem mutlu hem de bu kadar hızlı geldiği için şaşkın bir şekilde kapıyı açtı.
"Hoşgeldinn-"
"-Niz?"
Karşısında Jeno yerine Jisung ve Mark'ı görmek istemeden yüzünün düşmesine sebep oldu.
"Ps oynamaya geldik. Jisung beni yeneceğini iddia ediyor da."
Mark söylene söylene içeri girdiğinde Jisung da girmiş ve en başından beri arkalarında duran fakat Jaemin'in fark etmediği Chenle ile Hyuck da girmişti içeri.
"Öyle bir yenicem ki göt olacaksın."
"Mark'ı yenen kimseyi görmedim."
Hyuck hemen sevgilisini savunmaya başlamıştı.
Söylemiş miydim?
Hyuck ve Mark, Jeno ve Jaemin'in sevgili kaldıkları bu süre içinde sevgili olmuşlardı. Nasıl olduklarını ise hiç biri bilmiyordu. Aniden çıkıp sevgili olduklarını söylemişlerdi.
Jisung ve Mark yere oturduklarında Chenle ve Hyuck sevgililerini desteklemek için hemen yanlarına oturdular.
Jaemin ise koltuğa oturmuş onları izliyordu. Heyecanlanmıştı. Annesinin evde olmadığı zamanı fırsat bilerek çağırmıştı. Oyunları ne kadar sürer bilmiyordu.
"GOLLL!!!"
Jisung'un bağırmasıyla herkes yerinden hoplamıştı. Chenle ise en az onun kadar mutluydu.
Hyuck ise sevgilisine motivasyon veriyordu.
"Renjun nerde bu arada?"
Mark gözünü ekrandan çekmeden Jaemin'in sorusunu cevaplamaya başladı.
"İşi varmış..."
Herkes kıkırdamıştı. Renjun, ne kadar saklamaya çalışsa da biriyle görüşüyordu. Bu baya belliydi.
Ve tam o sırada kapı çaldı. Jaemin Jeno'dan başkası olmadığını bildiği için hızlıca kapıya doğru gidip sertçe açtı.
"Hoşgeldinnn"
"Hoşbuldum güzelim"
Jaemin kapıya doğru ilerleyip kollarını sevgilisinin boynuna sarmıştı. Çok geçmeden ayrılıp içeri geçmesi için kapıyı iyice araladı.
"Hoşgeldin Jeno"
Jeno 'bunlar ne iş?' der gibi sevgilisine döndüğünde Jaemin gözleriyle televizyonu işaret etmişti. Koltuğa oturup izlemeye başladılar. İkisi de keşke bir an önce gitseler diye düşünüyordu.
"Yess."
Mark gol attığında Hyuck yanağına bir kaç öpücük bırakmıştı. Chenle ise üzgündü, yine de Jisung'u motive ediyordu.
"Dünyayı mı kurtarıyorsunuz amına koyayım?"
Jaemin bu abartı tepkilerinden bıkmışcasına sormuştu bu soruyu.
"400 lirasına iddia'ya girdik. Az para mı?"
Jaemin gözlerini kapatıp Jeno'nun göğsüne yaslanmıştı. Jeno ise televizyonu izliyordu.
"GÖRDÜNÜZ MÜ BEN MARK YENER DEMİŞTİMMM"
Hyuck heyecanla bağırmaya başlamışıtı. Chenle ise hayal kırıklığına uğramıştı. Jisung yüzü düşmüş bir şekilde karşısında sevinen çifti izliyordu.
Jaemin bağırma sesleriyle kafasını kaldırmıştı.
"Bittiyse gidin hadi annem gelecek."
"Off bir el daha oynayalım."
"Annem gelecek diyorum yorgundur şimdi hadi gidin."
"Jeno neden gitmiyor o zaman:)"
Jisung sırıtmaya başladığında Chenle kulağına eğilip bir şeyler söylemiş ve hepsi ayaklanmıştı.
(He KnOwS)
"Neyse gidelim bari."
Jaemin kapıya kadar onlara eşlik ettikten sonra geri dönmüş ve Jeno'nun yanına oturmuştu.
"Artık özlem giderebiliriz."
Jeno, Jaemin'in söylediği şeye gülüp saçlarını karıştırdı.
"Kucağıma gel. Seveyim seni biraz."
Jaemin duyduğu şey ile Jeno'nun kucağında yerini aldı.
"Jaemin.."
Sessizlik oldu. Garip bir sessizlik.
"İyi ki o gün bana yazmışsın."
Jaemin'in gözleri hafiften dolmaya başlamıştı. Ağlamak için daha çok erkendi.
"Seni çok seviyorum sevgilim. Herkesten, her şeyden çok seviyorum."
Söyleyecek cevap bulamayan Jaemin, öpücüklerinin konuşmasına izin vermişti.
~~~~~~~~~~~~~~~
Bitti la..
Final pek tatmin edici olmadı galiba ama çok beklettim diye bir şeyler yazmaya çalıştım:(
Her neyse
okuyan,oylayan ve yorum yapan herkese sonsuz teşekkür ederimm
Görüşmek üzeree
